Evet, benim oyum kendime.. Bu seçim Türkiye'nin kendi olma seçimidir.
Türkiye bu seçimde ya kendi olacak ya da içeride ve dışarıda kaostan medet umanların karanlık planlarına kurban..
Biz sadece bir seçimlik düşünemeyiz. "Bana bir dört yıl verin. Sizden sadece dört yıllık görev istiyorum" demek bir seçimlik düşünmektir.
Bu seçim, bir kerelik, bir seferlik, bir seçimlik düşünenlerle, 100 -150 yıllık geçmişin ve geleceğin sorumluluğuyla bir hareket planı hazırlayanlar arasında geçmektedir. Erdoğan'ı hedefleyerek düşünmek bir seferlik düşünmektir. 10 sene sonra Erdoğan yok, dolayısıyla bu seçim Erdoğan'ı başkan yapma, AK Parti'yi iktidar, Davutoğlu'nu başbakan yapma seçimi değildir.
Bu Türkiye seçimidir. Kendiniz olduğunuz zaman meseleyi doğru başlatmış olursunuz.
İki seçenek var karşımızda, bir açık, belli, denenmiş bir yol, diğer taraf karanlık..
Ben aydınlığa oy vereceğim, benim oyum kendime..

***

Türkiye en az 60 yıldır kendi değildi, Türkiye'nin en önemli kararları başka mahfillerde alınıyordu. Evet, bir başbakanımız, cumhurbaşkanımız vardı ama onların da üstünde bir irade olduğu açıktı. Ülke için, Türkiye için onlar karar veriyorlardı. Kararsız koalisyonların, siyasi çekişmelerin, sen-ben kavgalarının nelere malolduğunu bu ülke iyi bilir. 45 bin faili meçhul cinayeti kimse unutamaz, unutturamaz.
Engin sağduyu seçimini yapacak ve yeniden bir maceraya ve kardeş kavgasına pirim vermeyecektir. Meydanlarda tartışan, çekişen, bağrışanların sayısı 10-15 bin kişidir.
Seçmen sayımız ise 55 milyon..
Yani Türkiye'nin 55 milyon düşüneni var.
***

Bizim seçimlerimiz nedense bütün dünyada yankı buluyor. Çünkü oturduğu topraklar her bakımdan müstesna bir coğrafya.
Dünyanın yüzde 70 enerji ihtiyacının karşılandığı ülkelere terminal.. Bunun için İspanya'dan İran'a Kanada'dan Japonya'ya kadar Türkiye'nin seçimiyle ilgilenmeyen yok.
Dünya basını bizimle meşgul adeta, hedefte de Erdoğan var. Seçim pusulasında olmayan ama herkesin hedefinde olan tek isim.. İçeridekini anlarım, ama New York Times veya İngiliz The Guardian gibi dışarıdakilerin, Türkiye'ye bu kadar yakın ilgisi ve ülkemin en tepe yönetimindeki en etkili ismin GÜÇSÜZLEŞMESİNİ istemeleri aklımın alacağı bir durum değil. Benim ülkemde bir isim, yerli bir isim cumhurbaşkanlığı gibi bir makamda olacak ama ülkesi üzerinde kontrolü olmayacak ve güçsüz olacak! Bu, anlaşılır bir durum değil.
Bölgede güçlü, etkin bir Türkiye istemiyorlar.
Bu yüzden bir bakıma Dünyanın seçimi bu seçim.. Bizim de üçüncü ve son sınavımız, Türkiye bu sınavı da başarıyla verecek ve kendi olmaya devam edecek. Biz olacağız ve kendi kararımızı kendimiz vereceğiz.