İste size iradesiz, iktidarsız, iddiasız bir Türkiye..

“Eski Türkiye, yeni Türkiye” neymiş gördünüz? Günlerce koalisyon için mekik dokunacak, sorumlu sorumsuz herkes konuşacak, savunma, enerji, uydu gibi hayati projeler beklerken Türkiye vakit kaybedecek.  

Kimin işine yaradı şimdi bu sonuç? Partili, partisiz hangi vatandaş bundan fayda sağlar herkes bunu bir kez daha düşünecektir.

İktidar mevkiindeki sorumluluk sahiplerinin ise; seçmene sorumluluk yüklemeden iki kere düşünme zamanıdır.

En önce iktidar sahiplerine şunları söylemeden geçersem hakkı söylememeiş olurum.

****

“Kapı kapı dolaşıp her vatandaşa ulaşacağız” diye yola çıktınız hiçbir kapıya ulaşamadınız.

“Bir nefer gibi çalışacağım, bize düşen bir şey var mı” diye kapınıza gelen vatandaş da sekreterlerinizin; “Çok teşekkür ederiz, sağ olun. Bir şey olursa biz size ulaşırız” sözleriyle savuşturuldu.       

Devlet daireleri vatandaşa kapandı, bilgi verilmedi, geri dönülmedi. 13 senedir iktidarız dediniz sittin sene iktidarda kalacakmış gibi hareket ettiniz!

Şunu kimse aklından çıkarmasın.

Bu sonuca büyük katkısı olan içerideki ve dışarıdaki hıyanet cepheleri asla boş durmayacaktır, herkes aklını başına alsın ve ülkenin enerjisini boşa harcamasın.

Kimse kendini “bulunmaz Bursa kumaşı sanmasın, mezarlıklar vazgeçilmez insanlarla dolu. İnsanımızın umudunu, hayallerini yıkmaya, Türkiye’nin vaktini boşa harcamaya kimsenin hakkı yok.

***

Bu seçimde Meclise bir irade yansımamıştır. Meclise yansıyan bu rakamlarla dört işlem yapılamaz.

Hele “Toplama işlemi” hiç olmaz..

Ama, çarpma, çarpışma, çarpıtma işlemleri fevkalade iyi yapılır, yeter ki kabiliyeti, kapasitesi yüksek, eğitimi müsait kişiler olsun!

Siyasi partilerin de bu kabil üyeleri Meclisimizin bünyesine katmış olduklarını yavaş yavaş müşahede etmekteyiz. Temenni ederim bundan sonra Meclis müzakerelerinde YÜKSEK SÖZ hâkim olsun, fiziki güç yerine fikir gücü, gönül gücü kullanılsın.

Ama meclis aritmetiği hiç umut vermiyor, “80’e 80” gibi sandalye dağılımları insanları korkutuyor. Çünkü oradaki çatışma sokağa misliyle yansır. Çünkü bir süredir “siyasal güç” ne, “sayısal güç” nerede ve nasıl kullanılır karıştırır olduk. Hele silahlı güce mütemayil olan bir kesimin sayısal güce kavuşması tümüyle insanların umudunu kırıyor. Çünkü bazı bölgelerde sandığın nasıl kazanıldığını gördük, “defolun gidin”  ihtarını da işittik ve atalar sözünü tekrar hatırladık.    

Tüfek icat oldu mertlik bozuldu...