Tüm Britanya 2013 yazını Andy Murray’ın Wimbledon şampiyonluğunu konuşarak geçirdi. Nasıl böyle bir başarı elde edilmişti? “Kaplan anne” olarak tabir edilen, anne, Judy Murray sayesinde mi olmuştu? Britanya eğitim sisteminde neden iyi tenis sporcusu yetişmiyordu? Eğitim sistemi daha rekabetçi olabilir miydi? Bu sorularla kafası karışan pek çokları gibi ben de cevapları bulmak isteyerek yaptığım araştırmada, bu büyük başarının ardında Andy Murray’in başarma hırsıyla birlikte güçlü bir anne desteğinin çok etkili olduğunu gördüm. Okumalarım sırasında denk geldiğim, bir dönem Britanya’nın bir numaralı masa tenisçisi olan Matthew Syed‘in, 9 Temmuz 2013 tarihli “The Times”da yer alan ve oldukça ilginç bulduğum makalesini sizlerle paylaşmak istiyorum. Makalenin başlığı şöyle “Çocuğunuzu nasıl bir sonraki Murray’a dönüştürürsünüz?“.

Mathew Syed başarılı ebeveynliği ve özellikle tenis sporu hakkında başarının kilidini açan süreçleri 5 adım altında toplamış. 5 adım kendi kelimeleriyle şöyle:

1. X Factor’u Kapayın

Çocuğunuzun Wimbledon’ı kazanmasını istiyorsanız ona yapacağınız en büyük kötülük ona ne kadar yetenekli olduğunu söylemeniz. Süper yetenekli olduklarını düşünen gençler tembelleşirler ve yeteneği olmadığına inananlar denemeyi bırakırlar. Kısaca yetenek fikri başarıya psikolojik bir engel oluşturur. Stanford Üniversitesi’nden Professor Carol Dweck’ın söylediği şekilde aileler çocuklarını çabaları için övmeliler, yetenekleri için değil. Bu doğrultuda çocuk iyi bir şey yaptığında “gerçekten çok yeteneklisin” yerine “gerçekten çok çalıştın” demek daha doğrudur. Böylelikle çocuk daha iyi olmak istiyorsa daha çok çalışması gerektiğini anlar.

Bu anlamda X Factor (Amerika ve İngiltere’de çok populer olan bir yetenek programı) gibi programlar başarıyı bir gecede olabilirmiş gibi gösterdiklerinden çok tehlikeli çünkü gerçek hayatta durum böyle değil. O nedenle aileler X Factor’u  kapatmalı ve çocuklarını çok çalışmanın başarı için en gerekli yol olduğunu donatarak büyütmeliler.

 

2. Kaybettiklerinde Onları Öpün

Çocuklarının başarısını takıntı yapan pek çok ebeveyn onların çocuk olduğunu unuturlar. Çocuk kaybettiği zaman kızmak çocuklarda kalıcı yaralar bırakır. Tabi kaybettiği zaman çocuklarını fazlaca ödüllendiren ebeveynler de var. Ancak en başarılı ebeveyn çocuğunun kazanmasını isteyen ama kaybettiğinde de onu sevmeye devam edeceğini söyleyendir.

 

3. Onları Birleşik Krallık Dışına Çıkarın (Birleşik Krallık’a Özel Bir Madde)

Pek çok aile çocuklarının başarısı için gece gündüz çabalıyor ama bazen anne babanın çocuklarına tek yapması gereken onu daha bir ileri seviyeye götürecek bir koç bulması. Yenilikçi koçlar, her zaman beyinsel güç oluşturma ve yeni beceri elde etmeyi hızlandırma yollarını bulurlar. Tenise gelindiğinde Britanya’daki mevcut koçlar eğrinin oldukça altında. O nedenle anne Judy Murray, Andy’nın İspanya’ya gitmesini istiyordu, eğer Andy Birleşik Krallık’da kalsaydı bu başarı sağlanamazdı.

 

4. Şişman Bir Cüzdanınız Olsun

Genelde nakdi olan ebeveynler en iyi koçları ve imkanları elde edebiliyorlar. Tenis raketi almaya ailesinin gücü yetmeyen bir çocuğun bu başarıyı elde etmesi mümkün değil. Büyük banka hesabı olan ailelerin çok büyük avantajı var.

 

5. Onlara Bolca Rekabet Ortamı Hazırlayın

Aileler her zaman çocuklarına rekabet etme ortamı sağlamalı. Kazanma ve kaybetme ve her ikisiyle başa çıkmak onları hem güçlendirir hem de eğitir. Rekabet Murray’in gelişiminde yeni ufuklar açtı. Geçen sene Federer’e yenilmesi onu bu sene şampiyon yaptı.

Matthew Syed’ın başarıya yönelik 5 adımı benim ilgimi çekti. Maddi olanakların iyi olmasının başarıya olumlu etkisi zaten bilinen bir gerçek. Ancak yeteneğe değil çalışmaya odaklanma; kaybetme durumunda da çocuğunu sevmeye devam etme ve bunu ona hissetirme, çocuğun başarısıyla ilgili karar alma sürecinde duygusal davranmama, zamanı geldiğinde onun eğitimini daha iyilere bırakabilme ve rekabet ortamı sağlama ailelere önemli yol göstericiler olabilir.

Eminim pek çok ebeveyn, aynı benim gibi, ne çocuklarının Andy Murray’e dönüşmelerini arzu ediyor ne de Einstein’a. Ama hangi alanda olursa olsun insanın var olan yeteneğini doğru şekilde kullanarak kendini gerçekleştirmesine olanak sağlanması mutluluğa giden yol diye düşünüyorum. Çocuklarımıza bu konuda yardımcı olmak gelecekte karşılarına çıkacak çatallanan yollardan düze çıkabilmelerini kolaylaştıracaktır. Onların bize yaşatacağı nice güzel kalp çarpıntılarına diyorum.


 

Kaynak

http://www.thetimes.co.uk/tto/life/article3811546.ece

Twitter/sadeceanneyim