Değişim kaçınılmaz. Her şey gibi insan da sürekli değişiyor ve seneler geçtikçe bu değişim daha da artıyor. Ben bu değişimi yaşadım ve hala yaşıyorum. Düşünce ve duygularım yıllar içinde pek çok konuda değişti. Daha önceleri de aklıma takılan bu değişim, anne olup da bir insanı dünyaya getirip hayatını oluşturmanın ne kadar ciddi bir olay olduğunu anladıktan sonra daha da düşündürür oldu beni. Bir de ikinci bir çocuk sahibi olma yoluna girince farklı bir boyut kazandı bu düşünce.

Nasıl bir anne olacaktım ikinci çocuğuma? İki çocuk arasına 7 yıl gibi uzun bir zaman girince bu süre içinde bendeki değişimden dolayı anneliğim daha farklı olacaktı mutlaka. Aradaki zaman farkı ve değişim evde iki farklı anne mi yaratacaktı? Hayatında adalet ve eşitlik ilkesine hayli kafa yoran biri olarak iki çocuk arasında bu dengeyi nasıl sağlayacağım düşüncesi aldı beni bu seferde.

Oysa ikinci çocuğum doğduğunda hissettiğim; bildiğim sularda ama farklı akıntıyla yüzdüğümdü. Farklı akıntı bendeki değişimi ve bu defa yaşanan farklılıkları; bildiğim sular ise artık tanıdık olduğum annelik hissi ve fark etmeden edindiğim tecrübeydi benim için. Ve gördüm ki önceleri beni korkutan iki çocuk arasındaki bendeki değişim, henüz neredeyse 4 aylık bir tecrübeye dayanıyor olsa bile, aile hayatımızı hem kolaylaştırdı hem de mutlu kıldı. Değişmişim… Evet… Ama bu değişim iki çocuklu hayatın lehine gelişmiş. O nedenle daha mutlu bir anneye dönüştüm sanki, daha bilir durumdayım ne yaptığımı. Öyle ki bana yol gösteren, hata yaptığımda uyaran ikinci bir anne var evde sanki. Zaman farkı ve zaman içindeki değişim bize iyi gelmiş, belli.

Peki neymiş bu bize iyi gelen değişiklikler? İki dönemi kıyasladığımda bazılarını şöyle sıralayabilirim:

Her şey geçiyor

Kendi doğurduğun, çok sevdiğin bir canlı için olsa bile çok büyük özveriler gerektiriyor annelik. Hem fiziksel hem de ruhsal zorluklar bekliyor anneyi. İlk çocukta bana ağır gelen pek çok sıkıntı, bu defa nasılsa geçeceğini bildiğim için ilkinde olduğu kadar ağır gelmiyor. Bir süre sonra geçeceğini biliyorum çünkü. Bu da genel bir rahatlık getiriyor beraberinde.

Acemi anne değilim artık

İlk çocukta en basit şeylerde ne yapacağını bilmemek ciddi bir bocalama yaşatıyor insana. Söz gelimi ilk kızımın ateşi ilk kez yükseldiğinde şaşkınlık ve   üzüntüden dünyam yıkılmıştı ve paniklemiştim oysa ikinci kızım daha hastaneden çıkmadan ilk ateşini yaşadı, antibiyotik kullandı ve ben bu durumu çok normal karşıladım.

Daha sakin bir anne oldum

Büyük kızım çok ağlayan bir bebekti. Onun ağlaması beni çok endişelendiriyor, her ağladığında onu susturmak için korkunç bir çaba sarf ediyordum. Oysa ikinci kızım da çok ağlıyor ancak ben ağlamalarını daha ilk günlerden beri çok dert etmemeye çalışıyorum ve her ağladığında kucağıma almıyorum çünkü “her bebek ağlar”, biliyorum…

Eski yöntemlere kulak tıkamıyorum, modern ve geleneksel aklıma yatan tüm yöntemleri kucaklıyorum

Halk dilindeki kırk günün tıp dilindeki altı haftaya eşit olduğunu fark ettiğim günden beri geleneksel ve modernin bir arada olması gerektiğine inanıyorum. İlk çocuğumu sürekli uykusundan sıçrayarak uyanmasına rağmen hiç kundaklamamıştım ama ikinciyi ilk günden beri kundaklıyorum. O da rahat ben de.

Daha sosyalim

İlk çocuğumda onun bana çok ihtiyacı olduğunu düşündüğümden arkadaşlarıma yeterince zaman ayıramıyordum. Arkadaşlarımla çocuksuz bir şekilde çıkamadığım için de çok keyif aldığım sosyal yaşamım zayıflamıştı.  Oysa ikinci çocuğum daha 3 haftalıkken arkadaşlarımla gece dışarı çıktım. Sonrasında da düzenli olarak bunu tekrarladım. Böylesi bana daha iyi geliyor, bebeğime de…

Daha fazla geziyorum

İlk çocuğumda ilk yıllarda bebekle en rahat ettiğimiz yer evimiz olduğu için hayatımızı mümkün olduğunca ev ortamında geçiyorduk. Annelik adeta dört duvarla özdeşleşmişti benim için. İkinci çocuğumda hala en rahat ettiğimiz yer evimiz. Ama bebekle benim hayatımın çoğu ev dışında kafelerde ve yollarda geçiyor. Bebek dışarıda daha iyi uyuyor ve bu şekilde değişik ortamlara uyum sağlamayı daha çabuk öğreniyor. Daha 2.5 aylıkken ilk uluslararası uçak yolculuğunu bile yaptı.

Sonuç olarak

Bizim evde iki farklı anne var. Birincinin bebekliğe ilişkin tecrübeleri 7.5 yıl öncede kaldı ama ebeveynlik yolunda ilk kez tecrübe ettiği konularda bocalıyor. Diğer anne ise 7.5 yıl önce ebeveynlik yoluna çıkan ilk annenin tecrübelerinden faydalanıyor, onu sıkı bir şekilde takip ediyor, hatalarını tekrarlamamaya çalışıyor. Aradaki zaman farkı ikinci annenin işine yarıyor.  Çocukların farklı kişilikleri ve sürekli değişen koşullar ise zorlayıcı olacak; biliyor…  Peki ya siz? Sizde durumlar nasıl? Sizin evde de iki farklı anne var mı ? Paylaşmak ister misiniz?

 

sadeceanneyim.blogspot.co.uk

Twitter/sadeceanneyim