18. Altın Koza Film Festivali etkinlikleri kapsamında Cinebonus’da gerçekleşen gösterime izleyiciler büyük ilgi gösterdi. Senaryo Ercan Kesal, Ebru Ceylan, Nuri Bilge Ceylan’ın yazdığı Muhammet Uzuner, Yılmaz Erdoğan, Taner Birsel, Ahmet Mümtaz Taylan, Fırat Tanış’ın oynağı filmin Türkiye prömiyerinde konuşan Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, Altın Koza Film Festivali’nin çok önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptığını anlattı. Coş, kültür ve sanatta önem veren kent halkı adına günün anısına Ceylan’a plaket verdi.

Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz, Nuri Bilge Ceylan’ın Türk sinemasına ve ülkenin tanıtımına büyük katkılar verdiğini söyledi. Ceylan’a bu katkılarından dolayı teşekkür eden Aldırmaz, filmin Cannes Film Festivali’inde ödül kazanarak taçlandırıldığını kaydetti. Filmin ilk gösteriminin Adana’da yapılmış olmasını çok önemsediklerinin altını çizen Aldırmaz, bununla Altın Koza Film Festivali’nin çok daha muhteşem hale geldiğini vurguladı.

Yönetmen Nuri Bilge Ceylan ise kalabalık bir solanda filminin izlenmesinden büyük mutluluk duyduğunu ifade etti. Ceylan, kendilerini yalnız bırakmayan davetlilere teşekkür etti. Basın mensuplarının sorularına da cevaplayan Ceylan, Adana’yı çok sevdiği için filminin ilk gösterimini burada yaptığını dile getirdi. Ceylan, şunları söyledi: “Cannes Film Festivali’ne katılırken ‘Bir Zamanlar Anadolu’da’nın uzun olmasından dolayı jürinin yorgun düşebileceğini düşünmüştük. Ama bunun da çok önemli olmadığını söylemiştim. Filmi yaparken senaryoyu birlikte yazdığımız Ercan Kesal’ın bir anısından yola çıktık. Fotoğraflarımda ise insanın iç dünyasına odaklanmaya çalışıyorum. Başarımı çok çalışmak, biraz şans ve biraz da başka şeylere bağlıdır. Başarının paremetreleri çok karışıktır, onu tam bilemem.”

Bir Zamanlar Anadolu’da filminin oyuncularından Yılmaz Erdoğan ise çok heyecanlı bir gece yaşadıklarını belirtti. Erdoğan, “Her yerde bu duyguyu hissetmek sözkonusu. Ancak Adana’da ekstrada coşkulu bir hava mevcut. Filmin bahtı açık olsun.”diye konuştu.

Bir Zamanlar Anadolu’da filminde “Kasabalarda hayat, bozkırın ortasında sürdürülen yolculuklara benzer. Her tepenin ardında "yeni ve farklı bir şey" çıkacakmış duygusu, ama her zaman birbirine benzeyen, incelen, kıvrılan, kaybolan veya uzayan tekdüze yollar...” teması işleniyor.