Eğitim, özel olarak eğitilmiş kişiler tarafından profesyonel bir şekilde yürütülen bir süreçtir. Hepsi birbirinden farklı kişisel özelliklere sahip bireylerin yeteneklerini geliştirmelerini amaçlayan, onları gelecekte yapacakları mesleklere ulaştıracak bilgi temelini kuran bir değerler bütünüdür. Geçmişten günümüze devletler ve medeniyetler sadece dönemin şartlarına göre değil geleceğe yönelik bir eğitim anlayışına da sahip olmuşlardır. Bu çerçevede toplumun gelişme hedefleri doğrultusunda çağın gerekliklerine uygun eğitim sistemleri inşa etmişlerdir. Bu eğitim sistemleri geleceği hayal ederek geçmişten aldığı güçle insanlığa ışık tutup toplumun gelişmesine de katkı sağlamaktadır.

Eğitim ve ekonomi birbiriyle kesişen disiplinler arası bir alandır. Kıt kaynakların sonsuz sayıdaki ihtiyaçlara dağılmasını ele alan ekonomi bilimi, inceleme alanı olarak eğitimi de kendisine konu edinmektedir.  Her sektörde olduğu gibi eğitim alanında da birtakım bileşenler kendini göstermektedir. Öğretmenler, öğrenciler, yöneticiler, sarf malzemeleri, teknolojik ürünler ve ders kitapları bu bileşenlere örnek gösterilebilir. Eğitimde kullanılacak finansmanın var olan bu bileşenlere nasıl tahsis edileceğinden yola çıkılarak politika hedefleri doğrultusunda yapılan analizler, projeler biçiminde hayata geçirilmektedir.

Ekonomiyi maliyetler kavramı olmadan düşünmek imkânsızdır. Verdiğimiz rasyonel kararlarla en iyi alternatifleri seçeriz. Bu şekildeki bir yaklaşım, hayatımızın her alanında yer almaktadır. Bir üniversite öğrencisinin eğitim sürecindeki maliyeti, bununla birlikte bir işte çalışmadığı için elde edemediği kazanç, eğitim hayatında geçirilen zaman fırsat maliyetinin unsurlarını oluşturmaktadır. Bunun yanında; bir öğrencinin hangi üniversiteyi ve bölümü seçeceği, bu eğitim kurumunun nerede olduğu, eğitim süresince nerede konaklayacağı, mezun olunacak bölümün iş avantajlarının neler olduğu da eğitim ekonomisinin maliyet analizinde önemli bir yer tutmaktadır.

İkinci Dünya Savaşı sonrasında gelişmiş devletler sanayileşme hamlelerini başlatmışlardır. Gelişmekte olan ülkeler de bu yarışın içerisinde yer almak için çaba sarf etmişlerdir. Sanayileşmenin getirdiği rekabet, beşerî sermayeye ayrı bir önem yüklemiştir. İyi bir eğitim sonucunda elde edilen bilgi ve beceriler insanların üretkenliğini artırmakta, artan üretkenlik toplumsal gelişmeyi ve ekonomik büyümeyi beraberinde getirmektedir. Nitelikli bir eğitim için yapılan harcamalar yüksek istihdam olanağı sunmakla birlikte, ülke ekonomisinde de katma değer yaratmaktadır.

İngiltere Sussex Üniversitesi’nden Catherine Grant’ın konuyla ilgili paylaşmış olduğu bir analize göre eğitime harcanan her 1 dolar ekonomide 10-15 dolarlık bir getiriyi sağlar. Buradaki çarpan etkisinin büyüklüğünden eğitimin ekonomi içerisindeki yadsınamaz önemini görmek mümkündür. Ve bu etkinin oluşmasında eğitim kalitesi önemli bir rol oynamaktadır.

Eğitim ekonomisi ve Kıbrıs ilişkisi bağlamından hareketle Akdeniz’in mavi incisi Kıbrıs’ımızın öncü sektörlerinden biri eğitimdir. Kıbrıs üniversiteleri; vermiş oldukları uluslararası standartlardaki kaliteli eğitimle dünyanın her yerinden kendilerini seçen öğrencilerine kariyerlerinde kullanabilecekleri altın anahtarlar sunmaktadır.

Dinamik sektörel altyapısı ile dış dünyadaki gelişmelere hızlı adapte olan Kıbrıs yükseköğretim sistemi; yenilikçi yaklaşımları ve uygulamaları öğrencileriyle buluşturmakta ve bunları Kıbrıs’ın modern dünya vizyonuyla taçlandırmaktadır.

Çok kültürlü yaşama saygılı yerel halkın arasında kendilerini yabancı hissetmeyen öğrenciler, yarı zamanlı iş olanakları ile teoride öğrendiklerini pratikte tatbik etme olanağı da bulmaktadır. Öğrenciler Kıbrıs’ta dünya standartlarında ihtisaslarını gerçekleştirirken Akdeniz’in müthiş ikliminde ve Ada’nın doğal güzellikleri içerisinde tatili eğitime dahil etme lüksünü de yaşamaktadırlar.

Akdeniz’de bulunan ve yaklaşık 380 bin nüfuslu bir ada ülkesi olan Kıbrıs, 110 bin yükseköğretim öğrencisine sahiptir. Her biri farklı kulvarlarda kendisinden söz ettiren Kıbrıs üniversitelerinin uluslararası başarılarından birkaçını örnek vermek gerekirse; dünya üniversiteleri sıralama kuruluşu Times Higher Education (THE) tarafından hazırlanan 2022 yılı Üniversitelerin Etki Sıralaması Listesinde bir üniversitemiz 79,5 puanla 201-300 bandında yer almaktadır. Her yıl QS EECA tarafından Avrupa’da ve Orta Asya’da yer alan ülkelerin üniversitelerinin başarıları ve itibarları ölçümlenmektedir. 2022 yılında 30 ülkeden 451 üniversitenin yer aldığı listede Kıbrıs’ta ve Türkiye’de kampüsleri olan başka bir üniversitemiz 11’inci sırada bulunmaktadır. Diğer bir üniversitemiz ise UI GreenMetric World University Rankings’e göre dünyanın 71’inci Avrupa’nın ise 29’uncu en sürdürülebilir kampüsü olarak üst sıralardadır.

Kıbrıs üniversitelerinin yakın coğrafyadaki ve Avrupa’daki birçok ülkeye nazaran elde etmiş olduğu yükseköğretim alanındaki bu başarı örneklerinin devamını getirmek mümkündür.

Kıbrıs’ta Yükseköğretim Planlama, Denetleme Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK)’na kayıtlı olarak faaliyet gösteren 23 üniversite bulunmaktadır. Süreçlerini tamamlayıp açılması beklenen üniversiteler de mevcuttur. Bazı gelişmiş Avrupa ülkelerine kıyasla bile bu sayının bir ada ülkesi için çok anlamlı olduğunu söylemek mümkündür. Örnek vermek gerekirse Malta, bir Avrupa ülkesi olup Kıbrıs gibi Akdeniz’de konumlanmış 533 bin nüfuslu ada ülkesidir. Eğitimle adından söz ettiren, iklim ve yaşam şartları bakımından Kıbrıs’a benzer koşullara sahip olan bu ada ülkesi de yabancı öğrenciler tarafından tercih edilmektedir. Dünya üniversiteleri hakkında bilgilerin paylaşıldığı University Images internet sitesine göre Malta’da sadece 7 üniversite ile yükseköğretim faaliyeti yürütülmektedir. Bu rakam Kıbrıs’ın üç katından daha azdır.

Malta üniversitelerinden University of Malta’da bir akademik yılı kapsayan lisans düzeyinde hukuk eğitim ücreti uluslararası öğrenciler için 8.500 Euro’dur. Kıbrıs’ta kaliteli bir üniversitede ise aynı eğitim için belirlenen ücret 1.280 Euro (2022-2023 akademik yılı verileri) seviyelerindedir. Bununla birlikte, bazı özel durumlarla bu ücretler öğrencilerin %75 oranında alabildikleri burslarla 730 Euro civarına düşmektedir. Kıbrıs’taki üniversitelerin eğitim ücretlerinin ekonomik olması, geniş burs imkânları ve Malta gibi Avrupa ülkelerine nazaran günlük ekonomik yaşamın uygunluğu da eklenince Kıbrıs’ın öğrenciler nezdinde rantabilitesinin tartışılmayacak noktaya ulaştığı aşikârdır.

Dünya genelinde hissedilen enflasyon artışları hane halkının gelirlerini düşürmüş, tasarruf tedbirlerini başlatmıştır. Aile bütçesinde eğitim harcamalarının oranı yükselmiştir. Çocukları için kaliteli bir üniversite eğitimi isteyen aileler bu harcamalardan vazgeçmeyip en kötü ihtimalle eğitim alınacak yer tercihlerini değiştirmektedirler. Bu noktadan hareketle, küresel enflasyonist ortamda dünyanın değişik ülkelerinde bulunan aileler, çocuklarının eğitimi için Malta ve diğer Avrupa ülkeleri yerine eş değer standartlara sahip Kıbrıs’ı tercih edebilirler.  

Üniversitelerimizin bu genel avantajlı durumunu koruması için bazı hususları dikkate almaları gelişmelerine yarar sağlayacak niteliktedir. Önem gösterilmesi gereken hususları şöyle sıralayabiliriz: kalifiyeli akademik işgücünün devamlılığını sağlama, maliyetleri kontrol altında tutma, eğitim ücretlerinin optimizasyonu, günün koşullarına uygun pazarlama tekniklerinin uygulanması, ağ ekonomisinden (network economy) yararlanma.

Bunun yanında, Kıbrıs’ta nitelikli eğitim alan öğrencilerin gittikleri yerlerde üniversitelerin birer marka elçisi olarak çalışmalar yürütmesi için de planlamalar yapılmalı ve bu yönde birtakım etkinlikler düzenlenmelidir.

Bunların gerçekleştirilmesi hâlinde güzel Kıbrıs’ımızın bir üniversite adası olması an meselesidir.