Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2016'da geçerli olacak asgari ücreti belirlemek üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda son toplantısını yaptı.

İşçi tarafını Türk-İş'in, işveren tarafını Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'nun (TİSK) temsil ettiği toplantı, basına kapalı gerçekleştirildi.

Soylu, toplantının ardından, işçi ve işveren temsilcileriyle yaptığı açıklamada, 1 Kasım seçimleri öncesinde Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, asgari ücretin 2016 yılında bin 300 lira olacağı konusundaki taahhüdünü hatırlattı.

İşveren ve işçi tarafının asgari ücret konusundaki yaklaşımı memnuniyetle karşıladığını belirten Soylu, iki kesime de teşekkür etti.

Bakan Soylu, asgari ücretle ilgili kararın millet tarafından da memnuniyetle karşılandığını belirterek, söz konusu adımın toplumsal barışın önemli bir adımı olarak nitelendirilmesi gerektiğini söyledi. 

2015 ve 2019 yıllarının, 2002 ve 2015 arasındaki birinci sıçrama döneminden sonra reform ve dönüşüm konusunda Türkiye'nin en önemli yılları olacağını ifade eden Soylu, "Biz burada üretimin, istihdamın artmasını, bunlarla birlikte büyümenin artmasını önceleyen çalışma hayatı içerisinde ve aslında ekonominin tamamında kayıt dışılığı ortadan kaldırmayı ifade eden bir anlayışı ortaya koymak istiyoruz. Reform ve eylem programlarımızı uygulama konusundaki kararlılığımız ve bu konuda attığımız adımlar milletimizin şehadetinde gerçekleşmektedir" diye konuştu.  

Süleyman Soylu, 2015 yılında yüzde 12,3'lük bir nominal artışın söz konusu olduğunu, bunun da toplam 5,5'lik reel artış anlamına geldiğini söyledi. 

ASGARİ ÜCRETİN İŞVERENE MALİYETİ BİN 935 LİRA 23 KURUŞ

2015 yılındaki asgari ücretin bin lira 54 kuruş seviyesinde olduğunu hatırlatan Soylu, 3 çocuklunun almış olduğu ücretin bin 72 lira 80 kuruş, brüt asgari ücret bin 270 lira 50 kuruş olurken, bunun işverene bin 496 lira 36 kuruşa mal olduğuna dikkati çekti.   

Yapılan değerlendirmede sonrasında, asgari ücret bin 300 lira olduğunda, toplam brüt asgari ücretin bin 647 liraya, işverene toplam maliyetinin ise bin 935 lira 23 kuruşa yükseleceğini anlatan Soylu, "1 Ocak 2016 tarihinden itibaren, 3 çocuklu bir ailenin alacağı asgari ücret bin 387 lira 45 kuruş, 2 çocuklu aile için net asgari ücret bin 362 lira 75 kuruş, bir çocuklu aile için de bin 344 lira 22 kuruş, evli olup çocuğu olmayan aileler için de bin 325 lira 69 kuruş olarak kararlaştırıldı. Bin 300 liralık netin işverene gerek vergiler gerekse SSK primleri açısından bir maliyet olduğu kaçınılmazdır" açıklamasında bulundu.

TİSK'TEN ASGARI ÜCRET KARARINA MUHALEFET

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Asgari Ücret Tespit Komisyonu kararına muhalif kaldıklarını bildirdi. 

TİSK'ten yapılan açıklamada, 2016 yılı tüketici enflasyonu yüzde 8 düzeyinde iken, asgari ücretin yüzde 30 oranında artırılması ve artıştan kaynaklanacak yükün büyük kısmının işletmelerin üzerine bırakılmasının, birçok alandaki ekonomik dengeyi olumsuz yönde etkileyeceği savunuldu.

Söz konusu ücret artışının, işletmeleri zor durumda bırakacağı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: 

"Ülkemiz ekonomisinde işsizliğin arttığı, enflasyonun yükselme eğilimi gösterdiği, ihracatın gerilediği, işletmelerin uluslararası alanda rekabetçiliğinin ve faaliyet karlarının giderek zayıfladığı, yerli ve yabancı yatırımların yetersiz olduğu bir dönem yaşanmakta iken, asgari ücretin tespitine ilişkin olarak Anayasa'nın 55. maddesine yer alan hususlar dikkate alınmadan belirlenen asgari ücretin işverene maliyetindeki artış, işletmeleri çok zor koşullara sürükleyecektir. 

Asgari ücret tüm ücretlerin temelini oluşturduğundan, söz konusu aşırı artış en yüksek ücretler dahil bütün ücret kademelerini yukarı itecek ve işgücü maliyetlerini iç ve dış piyasalarda yabancı firmalarla rekabet edilemez seviyelere çıkarmanın yanı sıra, çalışma barışını ve toplu iş sözleşmesi düzenini de olumsuz etkileyecektir. Bu yönde belirlenen asgari ücret yeni istihdam yaratılmasını da güçleştireceği gibi, yalnız işveren ve işletmeleri değil, kayıtlı istihdamda son yıllarda yakalanan başarıyı ve orta vadede çalışanları da olumsuz etkileyecek mahiyettedir." 

Komisyon kararının; belirtilen olumsuz etkilerin dışında ayrıca, Türkiye'nin ihracatını olumsuz etkileyeceği, istihdam kayıplarına neden olacağı, işsizliği artıracağı, kayıtdışılığı büyüteceği ve maliyet artışı yüzünden enflasyonu yükselteceği öne sürülen açıklamada, "Belirtilen gerekçeler çerçevesinde komisyon kararına muhalif kaldık" ifadesine yer verildi.