AK Parti'nin 15. kuruluş yıl dönümünde parti genel merkezi önünde geniş katılımlı sade bir program düzenlendi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine karşı koyduğu sırada şehit düşenlerin anısına kutlama yapılmayan AK Parti Genel Merkezi önündeki program, şehitler ve gaziler için saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.

Başbakan Binali Yıldırım, eşi Semiha Yıldırım ile partilileri selamladı. 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, eski bakanlardan Hüseyin Çelik ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, alana birlikte geldi.

Şehitler için Fatiha okunan törende, AK Parti'nin 15 yıllık hikayesini anlatan sinevizyon gösterildi. Alandakilerin, genel merkez önüne kurulan dev ekranda izlediği sinevizyonda, 15 yıl önce Türk siyasi tarihinin yeniden yazılmaya başlandığı belirtildi.

Sinevizyonda, "Erdemliler Hareketi" olarak ortaya çıkan AK Parti'nin 14 Ağustos 2001 tarihinde, Türk ve dünya sahnesinde yerini aldığı hatırlatıldı.

- "Millet beklediği başbakana kavuştu"

O dönemde, "Muhtar bile olamayacak." denilen Recep Tayyip Erdoğan'ın, okuduğu şiir bahane edilerek milletten ayrı düştüğüne işaret edilen sinevizyonda, bu yasağın, Meclis'in ortak iradesiyle kaldırıldığı ve milletin, beklediği başbakana kavuştuğu vurgulandı.

Sinevizyonda, 367 krizi, 27 Nisan e-muhtırası, kapatma davası ve "411 el kaosa kalktı" manşetleriyle özgürlüklerin önünü kapatmak isteyenlerin, milletin inancı ve kararlılığı karşısında geri adım atmak zorunda kaldığı ifade edilerek, AK Parti'nin hayata geçirdiği mega projelere yer verildi.

15 dakikalık sinevizyonda, Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığı, 17-25 Aralık darbe girişimi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığına seçilmesi, Ahmet Davutoğlu ve Binali Yıldırım'ın Başbakanlığı süreçleri gibi AK Parti'nin siyasi tarihindeki önemli noktalar anlatıldı.

FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın halkı meydanlara çağırması ve TBMM'nin olağanüstü koşullarda toplanmasına ilişkin görüntülerin yer aldığı sinevizyonda, darbe girişimine karşı koyduğu sırada şehit düşenler, "Vatan size minnettardır" denilerek anıldı.

Sinevizyonda, FETÖ'nün darbe girişimine karşı koyduğu sırada şehit düşen reklamcı Erol Olçok ile oğlu Abdullah Tayyip Olçok'a Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı dilendi.

- Şehit Halisdemir'in fotoğrafı alandakiler tarafından alkışlandı

Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda, darbeci general Semih Terzi'yi vurduktan sonra darbeciler tarafından şehit edilen Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir'in fotoğrafı, alandakiler tarafından alkışlandı.

Programda, TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın gönderdiği tebrik telgrafı okundu. Kahraman telgrafında, "Milletimizin iradesine saygı ve bağlılığı esas alan, millet-devlet yakınlaşmasını tesis eden, siyasi tarihimizde eşine ender rastlanan şekilde, her seçimde halk desteğini daha da artıran, ilkeli ve düzeyli siyaset anlayışıyla millete hizmet etmeyi prensip edinen, memleketin her yanının adil bir şekilde kalkınması gayesiyle fedakarca bir çalışma yürüten partimizin, 15. kuruluş yıl dönümünü en kalbi duygularımla tebrik ediyorum." ifadesine yer verdi.

AK Parti'nin 15. kuruluş yıl dönümü etkinliğine, Bakanlar Kurulu üyeleri, AK Parti'nin kurucu üyeleri, teşkilatın her kademesinden davetliler, il ve ilçe başkanları, kuruluşundan bugüne teşkilatlarda görev yapan partililer ile çok sayıda vatandaş katıldı.

- Geniş güvenlik önlemi  

Polis ekipleri AK Parti'nin 15. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla bir gün öncesinden programın yapılacağı alan ve çevresinde geniş önlemler aldı. Bu kapsamda AK Parti Genel Merkezi ve programa katılacak vatandaşların toplanacağı yerler başta olmak üzere çevrede bomba ve patlayıcı madde araması yapıldı.

Daha sonra bariyerlerle araç ve yaya trafiğine kapatılan bölgeye gelen vatandaşlar, üst aramaları yapıldıktan sonra programın olduğu yere alındı.

Program süresince bir polis helikopteri sürekli uçarak yerdeki birliklerin koordinasyonuna yardımcı oldu. Etkinlik alanının çevresindeki yüksek binalara ise keskin nişancılar yerleştirildi.

Kuruluş yıl dönümü etkinlikleri kapsamında 2 bin polis güvenliği sağladı. 

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN VİDEO KONFERANSLA KATILDI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu parti 15 yıllık bir parti olabilir ama bu partinin ve mensuplarının medeniyet davası bin 400 yıllık kadim bir davadır. Bu parti ve mensupları Anadolu coğrafyasında bin yıldır verilen mücadelenin bugünkü temsilcileridir. AK Parti'yi var eden ve yaşatan ruh, İstanbul'un fethinden Çanakkale'ye, İstiklal Harbi'nden 15 Temmuz'a kadar bu milletin iftihar vesilesi tüm dönemlerinin ruhudur." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin kuruluşunun 15. yıl dönümü dolayısıyla parti genel merkezi önünde düzenlenen programa İstanbul'dan video konferansla bağlanarak partililere hitap etti.  

"Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kıymetli mensupları, kurulduğu günden beri kaderi ülkenin ve milletin kaderiyle özdeşleşen, AK Parti çatısı altında birlikte yol yürüdüğüm kıymetli yol arkadaşlarım, değerli kardeşlerim." ifadesiyle konuşmasına başlayan Erdoğan, tüm partilileri selamladı.  

 Kurucu Genel Başkanı olmaktan iftihar ettiği AK Parti ile olan hukuki bağını 27 Ağustos 2014'te olağanüstü kongrede kopartmak zorunda kaldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "O gün, tam 13 yıl sonra partimden ayrılıyor olmamın hüznünü ve milletimin tamamıyla kucaklaşacak olmanın sevincini birlikte yaşamıştım. Partimle bağım kopmuş olsa da partiyi birlikte kurduğum, bugüne kadar birlikte yol yürüdüğüm dava arkadaşlarımla gönül bağım, mücadele arkadaşlığım asla bitmemiştir, bitmeyecektir." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 26 Mart 1999’da Pınarhisar Cezaevine doğru yola çıkarken, "Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda, şimdi dinlediğim tüm şarkılarda bana her şey sizi hatırlatıyor." dediklerini anımsatarak, "Beraber yürüdüğümüz, beraber ıslandığımız bu yolda hep birlikte çok şeyler yaşadık." dedi.

 - "Biz milletimize hizmet ettikçe milletimiz de bize sahip çıktı"

Cezaevinden çıktıktan sonra hiç vakit kaybetmeden millete koştuklarını ve 3 Kasım 2002 seçimlerinde milletin kendilerine ülkeyi yönetme sorumluluğu verdiğini söyleyen Erdoğan, kendisinin de 9 Mart 2003 tarihinde gecikmeyle de olsa başbakanlık görevini üstlenerek millete verdikleri sözleri yerine getirmek için gece gündüz çalıştıklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İçeride ve dışarıda önümüze çıkan, çıkartılan tüm engellerin üstesinden birer birer gelerek ülkemizi her alanda cumhuriyet tarihinin tamamında yapılanları dahi geride bırakan bütün o hizmetlerle, yatırımlarla, eserlerle donattık. Biz milletimize hizmet ettikçe milletimiz de bize sahip çıktı. Her seçimde oyumuzu artırdık, her seçim döneminin ardından hizmetlerimizi katladık. Cumhurbaşkanlığı seçimleri de oldukça sancılı geçti. 2007 yılında bize cumhurbaşkanı seçtirmemek için 367 garabeti dahil, oynamadık oyun bırakmadılar. Düğümü milletimiz çözdü." değerlendirmesinde bulundu.

 Farklı vesayet odaklarıyla giriştikleri saldırılardan sonuç alamayanların 2013 yılından itibaren yeni senaryoları devreye soktuklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gezi olaylarıyla toplumsal kaos denemesi yaptılar, tutmadı. Emniyet ve yargı içinde yuvalanmış bir ihanet çetesi vasıtasıyla 17-25 Aralık darbe girişimini başlattılar ve oradan da netice alamadılar. Cumhurbaşkanının ilk defa, doğrudan milletin oyuyla belirleneceği 2014 seçiminde ülke siyasi tarihimizde örneği olmayan bir şekilde 13 parti bir adayı destekledi. Milletimizin yüzde 52’sinin desteğini alarak ilk turda bu mücadeleden de hamdolsun galip çıktık. Bu defa Güneydoğu Anadolu Bölgemizdeki bazı ilçelerimizde bölücü terör örgütü eliyle silahlı bir başkaldırı teşebbüsünde bulundular. Açtıkları çukurlara kendileri gömüldüler. PKK ve DAİŞ’i kullanarak Ankara’da, İstanbul’da, diğer şehirlerimizde canlı bomba saldırıları yaptılar. Yine istedikleri neticeyi alamadılar."

- "Tek yürek, tek ses olarak istiklaline ve istikbaline sahip çıkma mücadelesi verildi"

 "15 Temmuz 2016 gecesi ise ülke tarihimizin de kendi geçmişimizin de en alçak, en kanlı, en sinsi tehdidiyle karşı karşıya kaldık." ifadesini kullanan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"O gece Türk Silahlı Kuvvetlerimizin bünyesine sızmış, Fetullahçı Terör Örgütü mensubu bir grup asker müsveddesi ne yazık ki bu tür terörist, kendi milletine ve kendi devletine karşı darbe girişimi başlattı. Bu hainler, milletin imkanlarıyla alınan, devletin namuslarına emanet ettiği tankları, helikopterleri, uçakları, her türlü silahı yine millete karşı kullandılar. Milletimizle birlikte, omuz omuza vererek bu ihanet girişimini de akamete uğrattık. 15 Temmuz’da pek çok dava arkadaşımızı şehit verdik, çok sayıda gazimiz var. O gece meydanlarda AK Parti’lisiyle, diğer partilerin mensuplarıyla tek yürek, tek ses olarak istiklaline ve istikbaline sahip çıkma mücadelesi verildi. 7 Ağustos İstanbul Yenikapı'da bir araya gelen siyasi parti genel başkanları ve her kesimden vatandaşımız ülkemizin önünde yeni bir kapının açılışının müjdecisi olmuştur. Türkiye’nin, birliği, beraberliği, kardeşliği konusunda açtığı bu yeni kapıya sonuna kadar sahip çıkacağına inanıyorum."

- "FETÖ'nün kökünü kazımak boynumuzun borcudur"

Gerekirse yıllarca kendilerinin bedel ödeyeceğini, millete bedel ödetmeyeceklerini dile getirdiklerini anımsatan Erdoğan, "Yıllarca bu hassasiyetle hareket ettik, hiçbir fedakarlıktan kaçınmadık. Maalesef bu alçaklar o gece 240 evladımızı, 240 kardeşimizi şehit ederek, 2 bin 195 kardeşimizi yaralayarak, milletimize bedel ödetmişlerdir. Milletimize bu ihaneti yapanlardan hesap sormak ve FETÖ'nün kökünü kazımak boynumuzun borcudur." dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir kez daha şehitlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, gazilere de şifalar diledi.

Erdoğan, "Bu parti 15 yıllık bir parti olabilir ama bu partinin ve mensuplarının medeniyet davası bin 400 yıllık kadim bir davadır. Bu parti ve mensupları Anadolu coğrafyasında bin yıldır verilen mücadelenin bugünkü temsilcileridir. AK Parti'yi var eden ve yaşatan ruh, İstanbul'un fethinden Çanakkale'ye, İstiklal Harbi'nden 15 Temmuz'a kadar bu milletin iftihar vesilesi tüm dönemlerinin ruhudur. Bu parti sadece komşularımızda değil, Balkanlar'dan Orta Asya'ya, Kuzey Afrika'dan, Güney Asya'ya kadar dünyanın neresinde bir mazlum varsa hepsinin de akan gözyaşını silen eldir." diye konuştu. 

"Bu parti, ötekileştirmelerin, dışlanmışların, öz yurdunda parya muamelesi görenlerin ümitle çarpan yüreğidir." diyen Erdoğan, "Onun için sizlere büyük görevler düşüyor. 15 Temmuz'a kadar, AK Parti'ye oy verenlerden aldığınız güçle tüm Türkiye'ye hizmet etmenin çabası içindeydiniz. 15 Temmuz'dan sonra ise hangi partiye oy vermiş olursa olsun artık Türk milletinin tamamına karşı kayıtsız, şartsız sorumluluğunuz vardır." değerlendirmesinde bulundu.

- "Artık 15 Temmuz öncesi gibi davranamayız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"O başlangıcı meşum, bitişi zafer olan gecede hep birlikte şu gerçekleri gördük: Bu millet varsa biz varız, bu ülke varsa biz varız, bu devlet varsa biz varız, bu bayrak varsa biz varız, bu ezanlar, bu selalar varsa biz varız. İşte bunun için 15 Temmuz'da hepsine birden saldırdılar. Meclis'e saldırdılar çünkü milletin temsil makamıydı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne saldırdılar çünkü devletin temsil makamıydı. Polise saldırdılar çünkü bayrağın muhafızıydı, askerimize saldırdılar çünkü vatanın onlar koruyucusuydu. Karşılarına 'Allahuekber' diyerek çıkan insanlara saldırdılar çünkü ezanın ve selanın çağrısıyla oraya gelmişlerdi. Tüm bunlara şahit olduktan sonra artık 15 Temmuz öncesi gibi davranamayız. Hiçbirimiz davranamayız. En başta cumhurbaşkanı olarak ben davranamam. Aynı şekilde, Türkiye'nin son 14 yılının sorumluğunu üstlenmiş iktidar partisi olarak, AK Parti böyle davranamaz. Muhalefet partilerinin de aynı anlayışta olduğuna bu süreçte şahit oldum, inanıyorum. Sivil toplum kuruluşlarının, medyanın, meslek örgütlerinin, farklı meşreplerin, ekollerin temsilcisi tüm grupların da aynı anlayışta olduğunu ümit ediyorum." 

AK Parti'nin 15. kuruluş yıl dönümünün, ülkenin ve milletin böyle tarihi bir dönüm noktasında gerçekleştirildiğine dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin 2002 yılı sonundan bu yana gerçekleştirmiş olduğu ekonomik ve demokratik dönüşümünün mimarı olan AK Parti'den yeni dönemde de aynı öncü misyonunu devam ettirmesini bekliyorum. Bir kez daha kurucu genel başkanı olduğum partinin, AK Parti'nin 15. kuruluş yıl dönümünü kutluyorum, gönülden kutluyorum. Genel Başkan ve Başbakan Sayın Binali Yıldırım Bey başta olmak üzere  tüm yönetici kadroya ve şu ana gelişinde emeği geçen tüm kardeşlerime, köy, mahalle temsilcisinden, MKYK'sına kadar partiye emek vermiş herkesi tebrik ediyorum. Milletimizin birlik, dirlik ve beraberliğimiz için vereceğiniz mücadelede sizlere başarılar diliyorum. Sizlere sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum." 

Konuşmasının ardından partililerin alkışlarına alkışla karşılık veren Erdoğan, "Rabia" işaretiyle partilileri selamladı. 

BAŞBAKAN YILDIRIM: BUGÜN DAHA GÜÇLÜYÜZ

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, "Bugün düne göre daha güçlüyüz. Bugün, nice nice krizleri, tuzakları, ihanetleri, vesayetleri geride bırakmış bir parti olarak karşınızdayız. Gezi kalkışmasından 17-25 Aralık darbe girişimine, 6-7 Ekim vahşetinden çukur siyasetine kadar birçok hain girişimi başarıyla püskürttük. Son olarak 15 Temmuz'da milletle birlikte dünyanın en şeytani, en alçak darbe girişimini bertaraf etmiş ve darbecilere diz çöktürmüş bir yönetim kadrosudur AK Parti." dedi.

Yıldırım, AK Parti'nin kuruluşunun 15. yıl dönümü dolayısıyla parti genel merkezi önünde düzenlenen programda partililere hitap etti.

AK Parti'nin esasen Anadolu'nun bağrından çıkmış bir erdemliler hareketi olduğunu belirten Başbakan Yıldırım, "AK Parti, Türkiye sevdasıyla yoğrulmuş bir liderin ve yol arkadaşlarının milletin değerleriyle buluşmasıdır." ifadelerini kullandı.

Partinin kuruluşundan itibaren etnik, bölgesel ve dini milliyetçiliğe, her türlü ayrımcılığa net bir şekilde karşı durduğunu, her bölgeyi, her kesimi kucaklayan bir Türkiye partisi olduklarını vurgulayan Yıldırım, şunları söyledi:

 "O yüzden AK Parti milletin sesi, Türkiye'nin partisidir. AK Parti milletin ta kendisidir. 'Her şey Türkiye için' demiştik yolun başında. Bugün de derdimiz, davamız Türkiye'dir. Milleti esas alan partimiz kurulduğu günden itibaren her zaman toplumsal merkezi temsil etmiştir. Bütün toplumu, 79 milyonu kucaklayan bir siyaset benimsedik. Siyasete itibar kazandıran AK Parti, hiçbir zaman sorun odaklı olmamış, her zaman ezber bozan uygulamalarıyla Türkiye'nin ufkunu açmıştır. Geleneğin mirasını koruyarak aile ve toplumun bütünleşmesine önem veren icraatlarıyla, geçmişini inkar etmeden geleceğini inşa eden partinin adı AK Parti'dir." 

- "İktidar ve güç sarhoşluğuna kapılmadık"

Hiç kimsenin yaşam alanına müdahale etmeyen, demokrat ve özgürlükçü anlayışıyla AK Parti'nin birçok yasakları, kısıtlamaları Türkiye'nin gündeminden çıkardığını anlatan Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:

"Kadınlarımız ve gençlerimiz başta olmak üzere, toplumun bütün kesimlerine siyasetin yolunu açmıştır. İktidarı devraldığımız ilk günde Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan demişti ki 'Sakın hiçbir AK Parti'li iktidar sarhoşluğuna ve rehavetine kapılmasın'. Biz Allah'ın izniyle hiçbir zaman iktidar ve güç sarhoşluğuna kapılmadık, kapılmayacağız. Hamdolsun ki aradan 15 yıl geçtikten sonra aynı düşünceyi koruyoruz. Hareketimizin omurgasını oluşturan teşkilatımız güçlü bir kurumsal yapı içinde evelallah dimdik ayaktadır. Bugün düne göre daha güçlüyüz. Bugün, nice nice krizleri, tuzakları, ihanetleri, vesayetleri geride bırakmış bir parti olarak karşınızdayız. Gezi kalkışmasından 17-25 Aralık darbe girişimine, 6-7 Ekim vahşetinden çukur siyasetine kadar birçok hain girişimi başarıyla püskürttük. Son olarak 15 Temmuz'da milletle birlikte dünyanın en şeytani, en alçak darbe girişimini bertaraf etmiş ve darbecilere diz çöktürmüş bir yönetim kadrosudur AK Parti."

Başbakan Yıldırım, ihanet çetelerine, terör örgütlerine, kısacası milletin yoluna taş koyanlara inat milletin yoluna baş koyduklarını ve bu yoldan kimsenin kendilerini çeviremeyeceğini vurguladı. 

- "Hep birlikte Türkiye olduk"

Türkiye'yi daha adil, daha huzurlu bir ülke yaptıklarını, yapmaya da devam edeceklerini aktaran Yıldırım, "Türkiye'yi vesayet odaklarından, ihanet şebekelerinden, terör unsurlarından tamamen temizleyerek, 'tek millet, tek devlet, tek vatan, tek bayrak' dedik ve bütün renklerimizle beraber olduk. Milletin Gazi Meclisi'ni bombalayan millet düşmanları, belirli bir kesimi değil bütün bir milleti hedef aldı. Türk, Kürt, Alevi, Sünni, AK Parti'li, CHP'li, MHP'li, HDP'li vatandaşlarımızla, o kanlı darbe ve terör örgütü karşısında hep bir olduk, beraber olduk, dimdik durduk. Hep birlikte Türkiye olduk." değerlendirmesinde bulundu.

Başbakan Yıldırım, Yenikapı mitingi ile taçlanan milli birliği dikkat ve özenle koruyacaklarını belirterek, Yenikapı'nın Türkiye'nin aydınlık geleceğine açılan kapı olduğuna işaret etti.

 Hep birlikte tutulan demokrasi nöbetlerinden, millet olma şuurunun tazelendiği demokrasiden yana aldıkları tavırdan asla vazgeçmeyeceklerine dikkati çeken Yıldırım, "Aziz şehitlerimiz sayesinde şanlı bir millet olduğumuzu bir kez daha gördük ve bir kez daha gururlandık. 15 Temmuz'da bölücü terörle ve FETÖ ile mücadele ederken verdiğimiz şehitlere Allah'tan rahmet, gazilere hayırlı, uzun ömürler diliyorum. 15 Temmuz Çanakkale ruhunun tazelendiği günün adıdır. 15 Temmuz ikinci kurtuluş zaferidir. 15 Temmuz hain darbeci FETÖ teröristlerinin yok edildiği, kanlı darbenin zaferle sonuçlandığı gündür. 15 Temmuz bir milattır. 15 Temmuz milletin istiklalini ve istikbalini teminat altına alındığı gündür." diye konuştu. 

- "Devletimizi milletimizle birlikte koruduk, kurtardık"

Şehitlere bakınca Türkiye'nin görüldüğüne vurgu yapan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Kahraman şehidimiz Niğdeli Astsubay Ömer Halisdemir, İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde tankı durdurmaya çalışırken şehit olan 42 yaşındaki lokantacı, Rizeli Şuayip Seferoğlu, Elazığlı mühendis kardeşim Cuma Dağ, Acıbadem Mahalle Muhtarı, akrabam, Erzincanlı Mete Sertbaş, henüz 15 yaşında şehadet şerbeti içen en genç şehidimiz Şanlıurfalı Halil İbrahim Yıldırım, Gölbaşı Özel Harekat Dairesi'nde şehit olan Mardinli Velit Bektaş, o günkü adıyla Boğaziçi Köprüsü'nde şehit olan Diyarbakırlı Askeri Çoban, katillerin Esenler'de tankla ezdikleri Malatyalı Türkmen Tekin, 24 yaşında şehit düşen Hataylı Ahmet Kara, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde şehadet şerbetini içen 65 yaşındaki tornacı, Samsunlu Cemal Demir, babası değerli kardeşimiz, yol arkadaşımız Erol Olçok ile birlikte şehadet şerbetini içen Çorumlu Abdullah Tayyip Olçok, Trabzonlu profesör İlhan Varank.

Türkiye'nin her şehrinden, İstanbullu, Ankaralı, Konyalı, Yozgatlı, Bingöllü şehitlerimiz, sivil, polis, asker şehitlerimizi yan yana toprağa verdik. Hep birlikte kurduğumuz devletimizi milletimizle birlikte koruduk, kurtardık. Bu toprakları bizlere bir kez daha vatan kılan aziz şehitlerimizi şükranla yad ediyoruz. Allah bizi onların yolundan ayırmasın. Emanetleri emanetimizdir."

AHMET DAVUTOĞLU’NUN KONUŞMASI

Eski AK Parti Genel Başkanı ve Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu, "78 milyon vatandaşımıza, kardeşimize seslenerek diyoruz ki: Merak etmeyiniz, tuzak kuranlar olduğu gibi o tuzakları bozan Rabb'imiz ve Rabb'ine hizmeti, millete hizmeti hayatın anlamı gören AK Parti kadroları var. Bundan sonra da herhangi bir tehlike söz konusu olduğunda AK Parti kadrolarının yekvücut halinde, tek bir yürek, tek bir zihin, tek bir bilek halinde bir arada olduğunun bilinmesini istiyoruz." dedi.

AK Parti'nin 15. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla genel merkez önünde düzenlenen programda kürsüye çıkan Davutoğlu, konuşmasına, "Milletleri ve siyasi hareketleri diğerlerinden ayıran ve izzetli kılan, kolay zamanlardaki tavırları değildir. Milletleri ve siyasi hareketleri izzetli kılan, zor dönemlerde, sıkıntılı kavşaklarda, bunalımlar bekleyen günlerde aldıkları tavırlardır. 15 yıllık AK Parti'nin tarihinde zor dönemeçleri hep beraber geçtik." sözleriyle başladı. 

Davutoğlu, AK Parti'nin 15. yılının daha anlamlı bir şekilde kutlandığını vurgulayan Davutoğlu, bundan bir ay önce, 15 Temmuz'da bir demokrasi zaferine hep beraber imza atıldığını, hep beraber Türkiye'nin geleceğini karartmak isteyenlere "dur" denildiğini ifade etti. Milleti ve bir siyasi hareket olarak AK Parti'yi diğerlerinden ayıran temel özelliğin bu olduğunu dile getiren Davutoğlu, şöyle konuştu:

"15 Temmuz gecesi, ertesi sabah karanlık bir güne uyanacağını düşünenleri, Türkiye'nin geleceğini karartmayı planlayanları sükutu hayale uğratan, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde bir milletin bir gece içerisinde tekrar şaha kalkması olmuştur. İşte millet o gece kendi varlığını bir kez daha bütün dünyaya göstermiştir. Milletin bağrından çıkan AK Parti hareketi, o hareketin neferleri, o gece sokakları, meydanları doldurarak 'Bu sokaklar, bu meydanlar, bu caddeler, bu şehirler ve bu kader bizimdir' dedi."  

Darbe girişiminde şehit olanlara Allah'tan rahmet dileyen Davutoğlu, şehitlerin nice 15 yıllarda gönüllerde, yüreklerde hiçbir zaman unutulmayacak bir yerde yaşayacaklarını söyledi. Davutoğlu, o gece ortak tavır sergileyen bütün siyasi partileri de takdirle andıklarını dile getirdi. 

- "Milletin makus talihini değiştirdi"

Davutoğlu, zor bir dönem olan 20. yüzyılın başında da Balkan Savaşı, Trablusgarp Savaşı ve ardından İstiklal Harbi ile bir milletin kaderinin yeniden çizildiğine dikkat çekerek, AK Parti 2001'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde kurulduğunda, Türkiye'nin bir fetret dönemi yaşadığını belirtti. Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"İçinden çok güçlü devlet adamları, iki cumhurbaşkanımız, Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın Abdullah Gül'ü çıkarmak yanında bütün bir milleti harekete geçiren bu hareket, 14 yıl içinde milletin makus talihini değiştirdi. Baktılar ki bu hareketi durdurmak, Türkiye'nin geleceğini karartmak mümkün değil, baktılar ki bu millet 14 Ağustos 2014'te yüzde 52,5'le bir cumhurbaşkanı seçti, 1 Kasım'da yüzde 49,5'le 4 yıllık bir istikrar döneminin önünü açtı, durdurmak için daha önce denedikleri kumpasları, tuzakları tekrar harekete geçirdiler. FETÖ denilen bir şebeke, bir çete, devletimizin her yerine sirayet etmeye çalışan bir suç örgütünü bir düğmeye basarak harekete geçirdiler ama hesap edemediler, bütün bir milletin yumruk olduğunu, bütün bir AK Parti kadrosunun omuz omuza olduğunu hesap edemediler." 

- "Tek bir yürek, tek bir zihin, tek bir bilek"

Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün verdiği açık ve net mesajlar sonrası bütün AK Parti kadrolarının ve liderlerinin omuz omuza ortaya koydukları tek mesajın, "Bu milletin kaderi, millet olmadan belirlenemeyecek, tayin edilemeyecek, geleceği karartılamayacak" olduğunu söyledi. 

AK Parti kadrolarına, "Biriz, beraberiz, omuz omuzayız ve hep bu meydandayız. Hiçbir nifak, hiçbir fitne bu büyük ailenin arasına giremeyecek ve hiçbir tuzak bu büyük ailenin arasındaki muhabbet bağını asla çözemeyecek" diye seslenen Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Buradan hareketle 78 milyon vatandaşımıza, kardeşimize seslenerek diyoruz ki merak etmeyiniz, tuzak kuranlar olduğu gibi o tuzakları bozan Rabb'imiz ve Rabb'ine hizmeti, millete hizmeti hayatın anlamı gören AK Parti kadroları var. Bütün milletimize bundan sonra da herhangi bir tehlike söz konusu olduğunda AK Parti kadrolarının yekvücut halinde, tek bir yürek, tek bir zihin, tek bir bilek halinde bir arada olduğunun bilinmesini istiyoruz. AK Parti herhangi bir siyasi hareket değildir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin herhangi bir siyasi devlet olmadığı gibi... Bizler köklü tarihten gelen bir devlet geleneğine sahibiz. AK Parti bu toplumun bütün kılcal damarlarında varlığını sürdüren bir siyasi harekettir. 

O gece gözyaşları içerisinde, dualarla bizi izleyen bütün mazlum gönül coğrafyamıza seslenerek diyoruz ki hiç merak etmeyiniz, Türkiye Cumhuriyeti devleti dimdik ayaktadır. Bu devlete yeni ruhunu veren AK Parti kadroları da ayaktadır. Hiçbir mazlumu hiçbir yerde yalnız bırakmayacağız." 

- "Gün sınav günüdür"

Darbeye "darbe" diyemeyen uluslararası toplumu da eleştiren Davutoğlu, "Gün sınav günüdür. Demokrasiye inanıyorsanız, bir milletin kendi iradesiyle kendi geleceğini belirleyeceğine inanıyorsanız bizim yanımızda net tavrınızı almak durumundasınız. Bu çetenin elebaşısını Türkiye'ye, adaletin huzuruna çıkarmak üzere teslim etmek durumundasınız." dedi.

Davutoğlu, AK Parti'nin kuruluşunun 15. yılını kutlayarak, "Nice 15 yıllar hep omuz omuza, güzel günleri birlikte inşa etmek üzere güç ve çaba sarf etme kapasitesini Allah bize nasip eylesin. Allah şehitlerimize rahmet eylesin, milletimize, devletimize zeval vermesin. AK Parti kadrolarına bu demokrasi platformlarında, bütün seçimler sonrasında olduğu gibi AK Parti Genel Merkezi önünde hep zafer kutlamayı nasip eylesin. Her şey geçici, baki olan Allah'ın ve milletin rızasıdır." diyerek konuşmasını tamamladı.