İngiltere'nin başkenti Londra'da binlerce AB yanlısı gösterici, Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'ne yeniden katılması çağrısında bulunarak ulusal yürüyüş düzenledi.

Göstericiler, Brexit'in ihracat, göç ve işgücü piyasası üzerindeki etkisiyle ekonomi üzerinde baskı oluşturduğunu ve mevcut yaşam maliyeti krizini şiddetlendirdiğini savunuyorlar.

BREXİT’İN İPTALİNİ İSTEYENLER 5 MİLYONDAN FAZLA İMZA TOPLADI

İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkmasını istemeyenler, 2019 yılında İngiltere Parlamentosu'nun dilekçelere ayrılan internet sitesinde 5 milyondan fazla imza toplayarak talleplerini ortaya koymuştu.

Dilekçede İngiltere hükümetinden, Lizbon Antlaşması'nın üye ülkelerin birlikten ayrılmasını düzenleyen 50'inci maddesinin işletilmesinin geri çekilmesi ve AB'den çıkma planının yeniden gözden geçirilmesi isteniyordu.

Guardian gazetesi, "50. maddeyi geri çek ve AB'de kal" başlıklı kampanyanın petition.parliament.uk sitesinde o tarih kadar en çok imza alan kampanya olduğunu belirtmişti..

Dilekçede "AB'den çıkışın halkın tercihi olduğu söyleniyor. Dilekçeye güçlü bir destek verip bu iddiayı çürütelim" deniyor.

23 Haziran 2016'da yapılan Brexit referandumunda İngiltere halkının yüzde 51.89'u AB'den ayrılma, yüzde 48.11'i birlikte kalma yönünde oy kullanmıştı.

2016'da AB'den çıkışın oylanacağı 2. referandumun yapılması için başlatılan kampanyaya 4 miyon 150 bin kişi imza vermişti.

Son imza kampanyasını başlatan Margaret Georgiadou, ölüm tehditleri aldığını ve Facebook hesabını silmek zorunda kaldığını açıklamıştı.

İngiltere'nin AB üyeliğinden ayrılma süreci, parlamentonun AB'den ayrılma anlaşmasını iki kez reddetmesi sonrası siyasi krize dönüşmüş ve o tarihte yeni referandum talep eden yüz binlerce kişi, başkent Londra'daki yürüyüşte bir araya gelmişti.

Organizatörler, İngiltere tarihindeki en büyük protesto olarak tanımladıkları yürüyüşe, 1 milyona yakın katılım gerçekleştiğini ve sayının tüm beklentilerin üzerine çıktığını açıklanmıştı.