Onlara "insan" demeye dilim varmıyor.
"Garip mahlukatlar" olarak vicdansız ve de her türlü insanlıkta uzak yaşıyorlar aramızda.
Lüks otomobiller ve ciplerden aşağısına binmiyorlar. Bir vakitler köyde evlendikleri eşlerinin yanı sıra süslü, püslü "aptal" güzellerle otel lobilerinde ya da kumarhanelerde çıkıveriyorlar karşımıza.
Kültür yoksunu olmaları onların umurunda değil. "Eksik kültürümüzü de satın alırız" diyorlar. Birileri de onlara "kültür" adına herşeyi "gagalıyor". Pahalı ama renk uyumu olmayan kılıklarıyla hemen sırıtıveriyorlar aramızda.
Evleri ve ofisleri pahalı ama zevksizlik örneği mobilyalarla dolu.
Kahvaltıda havyar ve lahmacun yemek iyi başardıkları "işlerin" başında geliyor.
Evet işte bu "mahlukatlar" Türkiye'de çok cana kıydılar.
Ne Trafik Terörü ne de PKK Terörü bunlar kadar can almadı onlarca yıldır! İnşaatçı Terörü'nün kurbanı insanların sayısı obinlerle tanımlanmakta!
Kim mi bunlar? Onları iyi tanıyoruz!
Yıllarca sağda, solda her boş buldukları arazide ya da kandırdıkları insanların arsasında kat karşılığı binalar diktiler.
Onlara sorarsanız işleri "inşaatçılık". Aslında "inşaattan" anlayanı çok az.
"İnşaat" denince demirden, kumdan, kablodan çalıp her şeyi ucuza mal edip "köşeyi dönmeyi" anlıyorlar.
Düşünün Adana'da bir tanıdığımın satın aldığı evde elektrikler doğru dürüst işlemiyor. Çünkü o evi bir şekilde yapıp mümkün olduğunca karlı satan "inşaatçı" "artık kabloları birbirine bağlatarak" tüm elektrik sistemini kurmuş. Daha ilk günden yangın tehlikesi var yeni bina da.
Kimim umurunda! O "mahluğun" kesinlikle değil!
Daha önce Gölcük'te de nefretle tespit ettiğimiz gibi Van ve çevresinde de binalar iskambil kağıdı gibi yıkılıverdi ve insanları yuttular!
Sadece depremden dolayı mı? Hayır!
Yaşadığımız coğrafyanın deprem bölgesi olduğunu hepimiz biliyoruz ve o "mahlukatlar da"!
Kimbilir kaç tane lüks ciplerle  gezen "mahlukat" inşa ettiler ilk sarsıntıda yıkılan ve insanlara mezar olan bu binaları.
Türkiye ve KKTC sürekli deprem tehditi altında.  Ama asıl tehdit onlarca yıl boyunca insanları ev diye satın aldıkları mezarlara yerleştirenler.
Gölcük Depremi'nden beri artık inşaatlar kontrol altında.
Ancak bir de Gölcük öncesi var. Maalesef depremden depreme daha çok göz yaşı dökeceğiz.
Hiç değilse "bu mahlukatlardan" hesap sorulsa ve tümüne ibret olacak şekilde ağır cezalandırılsa Van'daki binalardan sorumlu "mahlukatlar".
Bunların "Allah korkusu" yok ama hiç değilse "Allahın sopası var" diye teselli bulmaya razıyız bu konuda!