Laikçi, ulusalcı, solcu, paralelci tüm yapılanmaların buluştuğu ortak nokta,"AK Parti ve Erdoğan karşıtlığı!" Hepsinin ağzına sakız ederek AK Partililere yönelttiği ortak slogan da şu: "Mağduruz edebiyatı yapmayın!"

İnsan söylemeden edemiyor e siz de mağdur etmeyin!
Birileri de sürekli milletin seçtiği AK Parti'yi gayrı meşru yollardan yıkmaya çalışmasın o zaman!

***

Mesela AK Parti'ye açılan kapatma davası!

Gazete kupürleri ve internete konan yalan haberlerle AK Parti bu davada mağdur edilmedi mi? 

7 Şubat MİT krizine gelelim! Başbakan hasta yatağında yatarken istihbarat teşkilatı çökertilmek istenmedi mi?

Ya Taksim Gezisi'ndeki 13 tane ağaç bahane edilerek ülkeyi yangın yerine çevirmek isteyenler? Gencecik yaşta hayatını kaybeden çocuklar?

Üç tane ağaçtan "devrim" çıkarmaya çalışan Gezi provokasyonlarının, AK Parti'yi indirmek için yapılan meşru organizasyonlar olduğu iddia edilebilir mi?

Aynı ritüel, aynı figürler ve aynı sloganlarla Gezi'nin Brezilya, Ukrayna ve Bosna'ya da sıçratıldığını söylemek komplo teorisi midir?

Ya dershane dönüşümü bahanesiyle bırakın Hükümet'i, Türkiye'yi yakma planı yapılması! Önce "Dershane", sonra "Fişleme" en son da "Yolsuzluk" gerekçeleriyle yapılan operasyonların meşru olduğunu söylemek insanların aklıyla alay etmektir.

Sırf Tayyip düşmanlığından, ulusalcının, kompradorun, küresel sermayenin, dış güçlerin maşalarının, paralellerin, antikapitalistlerin, dindar düşmanı medyanın, marjinal solcuların el ele vermesi çok mu normal? Buradaki garabete dikkat çekmek "Komploculuk" mudur?

***

Peki bu kadar saldırıya ve darbe girişimine karşı AK Parti ve Başbakan Erdoğan ne yapıyor?
Zinde güçleri mi çağırıyor? 

Ulusalcıların, Kemalistlerin yaptığı gibi "Ordu göreve" mi diyor?

Gezi'dekilerin yaptığı gibi BM'yi, AB'yi, NATO'yu mu çağırıyor?

Paralelcilerin yaptığı gibi "Cumhurbaşkanı göreve" mi diyor?
Hayır!

Ne yapıyor peki? "Millet göreve" diyor. Her türlü derdini milletle paylaşıp, ondan yardım istiyor.

Başbakan Erdoğan'ın önceki gün dediği gibi "Biz başta Allah'a sonra da millete güvendik!
Hazmedemedikleri de bu. Milletin meseleye el koyup her seçimde kimlerin kulağını çektiğine hep birlikte şahit oluyoruz.