Barbadoslu R&B yıldızı Rihanna’nın 2011’in sonunda çıkardığı Talk That Talk albümünü aldığımda bir süre devamlı olarak dinledim. Fakat, fikrim değişir umuduyla albümün üzerine hemen yorum yapmak istemedim. Yeni bir albümü ilk dinlediğim zamanlar, doğal olarak bazı şarkılar ön plana çıkarken, diğerleri daha geride kalıyor ya da kaybolup gidiyor. Bazen de üzerinden zaman geçip dinlediğinizde önceden görmezden geldiğiniz şarkıları sevebiliyorsunuz. Bu sebeple Talk That Talk’a biraz zaman verip yazımı öyle yazmaya karar verdim. Albümün çıkışının ardından 1 ayı aşkın süre geçti ve şu an Talk That Talk’ı dinlerken ilk düşüncelerimin değişmediğini fark ediyorum.

Albümün çıkış parçası We Found Love olunca beklentilerin yüksek olması normaldi. Videosuyla olay yaratmasını bir kenara bırakırsak, şarkı dünyanın dört bir yanındaki müzik listelerinde elde ettiği başarıları kesinlikle hak ediyor. We Found Love’ı ilk dinlediğimde ne kadar hoşuma gitse de, şarkı sözlerinin birbirini tekrar ettiğini düşünmeden edemedim. Yine de televizyonda, arabada giderken radyoda, herhangi bir yerde o başlangıç melodisi ile “Yellow diamonds in the light” sözlerini duymamla sesi sonuna kadar açıp dinlemek istediğim ender şarkılardan ve 2011’in en iyilerinden biri. Şarkıda yaptığı düzenlemelerle son günlerin gözde İskoç prodüktörü ve DJ’i Calvin Harris’in katkısını da unutmamak gerek. Geçtiğimiz yılın Eylül ayında yayınlanan We Found Love, Billboard Hot 100 listesinde 8 hafta boyunca 1 numarada kaldı ve 2012’nin ilk haftasında pozisyonunu LMFAO’ya kaptırsa da geçtiğimiz hafta yeniden 1 numaraya yükseldi.

Gelelim Talk That Talk’daki diğer şarkılara… İlk dört şarkı You Da One, Where Have You Been, We Found Love ve Talk That Talk birbirleriyle uyumlu ve hareketli şarkılar. Durum böyle olunca, albümün geri kalanında da aynı tempoyu bekliyorsunuz. Fakat beşinci şarkı Cockiness ile birlikte bütün beklentiler alt üst oluyor. Birthday Cake adlı kısa şarkıyı ilk dinlediğimde ise Cockiness’in devamı olduğunu düşünmüştüm. Albümün standart versiyonunda zaten 11 şarkı varken, bunlardan birinin sadece 1 dakika 18 saniye sürdüğünü göz önünde bulundurursak, albümü CD çalara koyduğum andan itibaren başlamasıyla bitmesi bir oluyor gibi hissediyorum. Cockiness’i şarkı sözleri açısından, Rihanna’nın 2010’da çıkardığı Loud albümünün S&M’i olarak değerlendirebiliriz, fakat bir farkla; şarkı S&M kadar akla takılıp dile dolanmıyor.

We All Want Love, Drunk On Love, Farewell ise sanki başka bir albüme aitlermiş gibi. Özellikle Farewell, Rihanna’nın Talk That Talk’dan önceki Loud albümünden California King Bed’i aklıma getirdi. Melodi olarak benzemiyorlar, ama her iki şarkıyı da iki albümün şarkı sözleri açısından en iyi şarkıları olarak görüyorum. Rihanna 2009’dan bu yana her yıl bir albüm çıkardı, aynı zamanda iki turneye çıktı. Bu yoğun tempoda Talk That Talk için bu kadar acele etmeseydi belki daha iyi bir albüm ortaya koyabilirdi. Ben Loud’u daha başarılı bulmuştum, en azından içinde Love The Way You Lie, Only Girl, Man Down gibi birçok hit şarkı barındırıyordu ve onları da single olarak yayınlamıştı.

Talk That Talk’da ise We Found Love gibi başlı başına bir hit var, fakat geriye kalan şarkıların hiçbiri onun kadar güçlü değil. İkinci single olarak You Da One’ı seçmesine şaşırmadım. Talk That Talk ya da Where Have You Been şarkılarını da single olarak yayınlayabilir diye düşünmüştüm. Nitekim geçtiğimiz günlerde Rihanna, Talk That Talk’ın albümün üçüncü single’ı olacağını açıkladı. Bu albümde de Loud’da yaptığı gibi arka arkaya single’lar yayınlar mı bilmiyorum, ama eğer yayınlarsa müzik listelerinde büyük başarılar elde edemeyecek gibi görünüyor.