Çarşıda yaprak bile kıpırdamıyor...
   Umudunu yılbaşı alışverişlerine bağlamış olan esnaf, 13’üncü maaşların ödenmesini bekliyor...
   Mevsimi gelmediği halde, fiyatlarda önemli düşüşler yaparak, hiç olmazsa yılın son ayında bir mikltar para toplamayı, böylece borçları kapatmayı hesaplayanlar var...
   Ama bu hesap sadece aralık ayı için geçerlidir...
   Ya ondan sonrası?..
   Aralık sonrası için iyimser hesap yapabilecek insan bulmak çok zor...
   Etrafta kara bulutların dolaştığını görenler, yeni yıl için umutlu beklentilerden söz edemiyor...
   Hemen herkes yeni iflasların meydana gelebileceğini söylüyor...
   Ner var ki; alınacak siyasi bir kararla bu beklentileri, bir miktar boş çıkarmak ve umut dağıtmak olasıdır...
   Nasıl mı?..
   Dünkü mahkeme kararından sonra önünde iki seçeneği kalan Başbakan İrsen Küçük tarihi bir karar alır ve muhalefeti de ikna ederek, erken genel seçim çağrısı yapar...
   Erken genel seçim, en azından köy ve kentlerdeki lokantaların büyük bir kısmının iflastan kurtulması demektir...
   Lokantaların iş yapması, kasapların, manavların, tavuk üreticilerinin, hatta fırınların daha çok satış yapması demektir...
   Matbaa ve reklamcılık sektörünün kalp krizinden kurtulması da seçimlere bağlıdır...
   Aksi halde bu iki sektörü bypass dahi kurtaramaz...
   Durun bakalım bitmedi...
   Erken genel seçim, kiralık araba işletmecileri ve akaryakıt bayileri için de önemli bir fırsattır...
   İşler rahatlıkla ikiye katlanır...
   Ve daha da sevindirici bir beklenti, işsiz gençlerle ilgilidir...
   Hemen her partinin, seçim dönemlerinde afiş ve broşürleri dağıtacak, ayrıca miting alanlarında pankart tutacak gençlere ihtiyacı vardır...
   Seçim dönemlerinde hiç olmazsa 200 gencimizin ‘geçici istihdamı’ sözkonusudur...
   Geçici istihdam, gençler için ileriye yönelik bir umuttur...
   Öyleyse; erken genel seçimi, sadece iktidar partisi içindeki bölünmeyi ortadan kaldırma ve ülke sorunlarının çözümünde yeni bir umut yaratma açısından değerlendirmemek gerekir...      
   Bazı sektörlerin ‘geçici de olsa’ rahatlaması açısından seçimin yararları vardır...
   Türkiye ile imzalanan mali protokol çerçevesinde, kamu hizmetine 300’den fazla istihdam yapılamayacağına göre; hiç olmazsa 2013’te geçmişteki sıkıntıların benzerini yaşamayacağımız anlaşılıyor...
   Kuşkusuz; Başbakan İrsen Küçük için ikinci bir seçenek daha vardır...
   Dr.Ahmet Kaşif tarafından açılan davanın esasının görüşüleceği 27 Aralık tarihine kadar bekleyebilir ve kararını bu tarihten sonra da verebilir...
   Ancak; 27 Aralık’ta başlayacak olan duruşmanın ne kadar süreceği belli değildir...
   Duruşma Ocak veya Şubat 2013’e kadar da sürebilir...
   Ve Kaşif’in, esas davayı kazanması halinde Başbakan İrsen Küçük, UBP kurultayını toplayıp, ikinci tur seçime de gidebilir...
   Bu da bir seçenektir...
   Ama bu kadar zaman bekledikten sonra ikinci tur seçimin sonucunda kazanan İrsen Bey olsa bile, UBP içindeki bölünme ve erken genel seçim kaçınılmazdır...
   “Görünen köy kılavuz istemez” derler...

(Kıbrıs gazetesinden alınmıştır)