İngiltere’de geçtiğimiz Çarşamba büyük grev vardı. İki milyon kişi greve gitti. Aynı gün akşamı yaptığı gaflar ve ardından dilediği özürlerle bilinen BBC’de Top Gear programının sunucusu Jeremy  Clarkson, “Greve gidenleri idam etmek isterdim” dedi. Yani bizdeki “sallandıracaksın bunları Taksim meydanında bak bir daha yaparlar mı” mantığı…

Greve giderek demokratik bir şekilde haklarını arayan topluluğu öldürmekten söz eden agresif televizyoncunun söyledikleri gerçekten şoke edecek düzeyde. İngiltere Başbakanı Cameron’un da yakın arkadaşı olan Clarkson’a tepkiler yağdı. Bugün itibariyle beş bin kişi protesto mailleri gönderdi. Tepkiler daha da artıyor.

Daha önce Yunanistan’a “Burası büyük bir tuvalet” “,  Meksika için “Bu halk tembel ve hödük”, Türkiye için “Bunların ne işi var AB’de” diyen Clarkson, arabalarla çok ilgili olsa da belli ki sadece gaza basmayı biliyor, frenin ne işe yaradığıyla ise ilgilenmiyor. Ağzından salyalar akarak ırkçı, saldırgan üslubunu devam ettiriyor.

Bir diğer olay ise Birkaç gün önce Londra Metrosu’nda kucağında çocukla oturan bir kadın  birden bağrmaya başlayarak “sen İngiliz değilsin sen de değilsin, ülkenize dönsenize” diye bağırdı. Video sosyal paylaşım ağlarına da hızla düşerek yayıldı. Binlerce insan kadına tepki gösteren yazılar yazdı. Bu arada polis kadını gözaltına aldı.

Türkiye’nin geçen haftaki gündemlerinden biri de bir futbol programında yaşandı. Beyaz TV’de yayınlanan Derin Futbol programının yorumcularından Ahmet Çakar, programda, “Beş ay önce 60 yaşında IMF Başkanı bir otelde çalışan kızı, üstelik de siyah bir kız, çirkin de bir kız, elle taciz etti. Kadında hasar yok. Yaşlı başlı adam, yanında polis, IMF başkanını götürüyorlar. Amerika’da Sebep, bir kadına tecavüz etti diye. Kadının ağzında burnunda bir şey yok” deyince kanal tepki yağmuruna tutuldu.

**

Diğerini kabullenmemek, ille de “öteki” yaftasını yapıştırmak, aynı kafada değilsek öldürmeyi düşünmek, kadını aşağılamak… Bunları duymak utanç verici… Gayet romantik bir bakışla onların da yüzünün kızarmasını, hala böyle masum belirtilerinin olmasını isterdim ama görünen o ki, bu sözleri sarfedenler masumiyet eşiklerini geçtikten sonra olgunlaşma dönemine geçememişler…