Şiddet kullanan bir insan günün 24 saatinde istismarcı değildir...

Konuya girmeden önce, sizinle önemli bir kavramı paylaşmak zorundayım. Bilhassa kriminal davranışları analiz edip değerlendirirken, bunu “Yaşam Seyri” çerçevesi içinde bağlamsallaştırarak, etrafındaki faktörleriyle değerlendirmek gerekir. Şiddet kullanan bir insan günün 24 saatinde istismarcı değildir – yani bu davranışları ortaya çıkaran ve engelleyen faktörler bu değerlendirmeye ilave edilmelidir.

 

Mağdur Üzerindeki Etkisi

Geçmiş bir ilişkisinde şiddet yaşamış kadınların %67’si, bir sonraki ilşikisinde de şiddete maaruz kalmıştır. Bunun teorik anlatımı şudur; yağmacı insanlar mağdur edebileceği kadınları seçmekte üstün bir yeteneğe sahiptir. Geçmişinde mağduriyet yaşamış bir kadının sergilediği davranışlar, onu yeni bir istismarcı için hedef yapmakta. Bu davranışlar bilinçli olmadığı gibi, şiddet yaşamış bir kadın iç dünyasını, dış dünyasına davranışlarıyla iletmekte.

Ama şiddete uğramış – gerek fiziksel gerek cinsel – bir kadının durumunu anlayabilmek için şöyle anlatayım; yapılan araştırmalarda, şiddet ve istismara uğramış bir kadının yaşadığı travma, ‘savaşa gitmiş’ bir erkeğin yaşadığı travma ile eş değer olduğu anlaşılmıştır.

İstismarın mağdur üzerindeki etkisi oldukça çoktur, ve hepsi birbiriyle bağlantılıdır. Bu farklı kavramları bir arada toplamak için, total bir isim ile “Zihinsel Yenilgi” hali olarak adlandırmamız gerekir. Bunun içinde ‘PTSD’, ‘Ayrışma’, ‘Depresyon’, ‘Ahlaki Yaralanma’, ‘Kendini Suçlama’, ‘Utanç Kaygısı’, ‘Kimlik Değişimi İnancı’ ve ‘Güçsüzlük Hissiyatı’ bulunur.

 

Total Kavram: Zihinsel Yenilgi

 

§  PTSD

PTSD – yani “Travma Sonrası Stres Bozukluğu” çok spesifik bir anlam taşır. “Travma” kelime kökeniyle, tam anlamıyla “yara” anlamına gelir – ve genel olarak mücadele kabiliyetimizin üzerinde yaşadığımız bir olaya travma unvanı verilir. Zihnimizde açılan bu yaraların akabinde yaşadığımız içsel sorunlara PTSD tespiti konulur.

Belirtiler arasında: ‘Aşırı Dikkat (olası tehditleri incelemek için)’, ‘Başa Çıkma Yönetmleri (Alkol tüketimi gibi vs.)’ ‘Uyku Sorunları’, ‘Dikkat Bozukluğu’, ve ‘Ayrışma (Dışosyatif) bulunabilir.

§  Ayrışma (Disosyatif)

PTSD’in bir semptomu olarak görülsede, literatürde kendine has bir bölümü vardır. Ayrışma iç ve dış dünyanın uyuşamamasıdır, ve kişinin kendisinden ve dünyasından kopukluk yaşamasıdır. Literatürde ‘ayrışmanın’ iki amacı olduğu düşünülür. Bir, kendi zihnini koruma refleksi. İkincisi, travma yaşandığı zaman kişi zihinin bir parçasını o olayda bıraktığı için, zihin iki farklı ‘zaman dilimine’ bölünmesi gibidir. Yani ne kadar farklı travma, o kadar zihin bölünmesi anlamına gelebilir.

Belirtiler arasında: ‘Hafıza sorunları’, ‘Kaçma Davranışları’, ‘Ciddi duygusal değişiklikler’, ‘Beyin Sislenmesi’, ve ‘Kimlik karmaşası’ bulunabilir.

§  Depresyon

Travma yaratan tecrübeler uzun dönem yaşanırsa, PTSD’nin beraberinde en çok görünen şey muhakkak depresyondur. Burada depresif ve depresyon arasında önemli bir çizgi çekmemiz gerekir. Depresif her insanın dönem dönem yaşayabileceği ruhsal bir durumdur, depresyon ise klinik bir rahatsızlıktır ve semptomları uzun yıllar sürebilir.

Belirtiler arasında: ‘Sürekliliğini koruyan düşük ruhsal hali’, ‘Güçlü umutsuzluk yada ümitsizlik hissiyatı’, ‘Uyku problemleri’, ‘Motivasyon eksikliği’, ‘Anhedoni (güzel duyuguları hissedememek)’, ve ‘İştah sorunları’ bulunabilir.

§  Ahlaki Yaralanma

Bir insanın ahlaki kuralları çiğnendiğinde, akabinde kişinin iç dünyasında yaşadığı çelişki ve ayrışmaya “Ahlaki Yaralanma” – yada – “Ahlaki Zedelenme” ismi verilir. En önemlisi, semptomları PTSD gibi görünsede, çok farklı bir sisteme sahiptir.

Belirtiler arasında: ‘Suçluluk duygusu’, ‘Utan duygusu’, ‘Ahlaki endişeler’, ‘Güven duygusu kaybetmek’, ‘Af etmekte zorluk yaşamak’, ‘Hayatında anlam kaybetmek’, ‘Kendini suçlamak’, ve ‘Ruhani inançlarda sorun yaşamak – yada inanç kaybetmek’ bulunabilir.

§  Kendini Suçlamak

Maalesef, cinsel yada fiziksel şiddet gören bazı kadınlar okları kendine çevirip, kendi benliğini hedef alır. Bir insanın kendini aşırı suçlaması, bu “Ahlaki yaralanmadan” kaynaklanan bir durumdur. Hedefi kendine çeviren mağdur “benim kendi suçum” yada “benim yüzümden oldu” gibi demeçler ile durumu çözümlemeye çalışır, ve durumla ‘başa çıkmak’ için bu yönteme baş vurur.

§  Utanç Kaygısı

Sosyal duygular arasında en yıpratıcı hissiyat olduğu düşünülür. İstismar sonucu ortaya çıkan utanç duygusu çift yönlüdür. İlk yönü, zorbalıkla ahlaki duvarların yıkıldığı için ‘Ahlak zedelenmesidir’. Diğer yönü ise yetersizlik duygusu ile kendini değersiz hissetmesiyle alakalıdır. Bu utanç kaygısını maalesef neredeyse her mağdur kadında bariz biçimde görebiliriz.

§  Kimlik Değişimi İnancı

Bir mağdurun, istismar yada şiddet sonucu, olumsuz ve daimi ‘kimlik’ değişimine uğradığını düşünmesi Zihinsel Yenilgi’nin bel kemiğidir. Mağdurun kendini ve hayatını, her yönden ve her açıdan sorgulamaya sürüklenmesi sonucudur.

§  Güçsüzlük Hissiyatı

Doğal olarak bir mağdurun haps olduğu durum, onu güçsüz hissettirmesi, en doğal sonuçtur. Lakin buradaki sorun, o haps olmanın ne kadar sürdüğüdür. Uzun dönem şiddete maaruz kalan bir kadın, ‘kontrol eksenini’ kaybettiğinden dolayı, hayatındaki tüm gücün kendi dışında olduğuna inanmaya başlar. Bu da kimlik değişiminin bir parçasıdır.

 

 

Çocuk Üzerindeki Etkisi

“Yakın Partner Şiddeti” çocuklar için en ciddi “Olumsuz Çocukluk Tecrübeleri” arasındadır, ve bu olumsuz tecrübeler birçok ‘kriminal’ davranışların yapı taşıdır, yani başlangıç noktasıdır. Diğer bölümde de vurgulandığı gibi, şiddet ile istismar uygulayan bir erkek, genelde kendi çocukluğunda da bu tür şiddete şahit olmuştur. Elbette, bu tür şiddete şahit olmuş bir çocuk büyüdüğünde kendi eşine şiddet uygulayacağı anlamına gelmez. Ama o çocuk büyüdüğünde şiddet kullanıyorsa, küçüklüğünde şahit olduğu şiddet baş faktörlerden biridir.

 

Yakın Zamanda Görülen Sorunlar

Bir çocuk şahit olduğu şiddet sonucunda, ‘başa çıkmak’ için birçok davranışlara baş vurur. Yaşının getirdiği beceri, karşılaştığı sorunlara karşı yeterli olmadığı için, bu başa çıkma yöntemleri ‘davranış bozuklukları’ olarak tezahür eder. Belirtilerden birkaç tanesi:

§  Öfke kontrol sorunları

§  Ruh halinde aşırı duygusal değişkenlik

§  Yatak ıslatmak yada altına kaçırmak

§  Kendini suçlamak

§  Sosyal hayatında kavga etmek

§  Belirsiz yada sebebi bilinmeyen korkular

§  Resimlerde ebeveynler arasında ‘kavga’ ve ‘dövüş’ şeneryoları çizmek

§  Ayrışma ve ‘hayattan kopma’ belirtileri

§  Belirsiz yada sebebi bilinmeyen ‘Migde ağrıları’ ve ‘Sindirim sistemi’ sorunları

§  Aşırı muhalifiyet yada nispet

 

Yaşam Seyri

O aynı çocuk büyüdüğünde, tecrübe ettiği zor durumları çözemediği için, yaşam seyrini olumsuz etkileme ihtimali yüksektir. Gelecekteki olumsuz yaşantılardan birkaç tanesi:

§  C-PTSD (Kompleks PTSD)

§  Ayrışma (Dışosyatif)

§  Diğer ruh sağlığı bozukluklarına yatkınlık

§  İkili ilişkilerde ve iletişimde sorun yaşamak

§  Suç dünyasına karışmak

§  ‘Eşler Arasında Şiddet’ uygulamak

 

Şiddet, zorbalık, cinsel istismar gibi korkunç yaşantılar, sadece fail’in sicilini etkilemez. Mağdur olan bir kadın, ve bunlara şahitlik etmek zorunda kalan bir çocuk. Ve maalesef, kırılamayan bir döngü. Bu döngüyü kırmak elzem olmakla birlikte, muhakkak gelceğimizi de güzelleştirecektir.

 

Psk. Akın Gürsoy

@akin.resmi