Linç etmeyi yasaklayan yasanın geçmişi sadece bir asırdır. Bazı ülkelerde ise böyle bir yasaya gerek bile görülmemiş, ‘infiale uğramış halk’ algısı hakim olmuştur.

Peki, linç etme ayıbıyla yaşayıp ayıbımızın farkına varamayacak kadar aciz olduğumuz bir dönemde linç etmek tabiri nerden gelir acaba? İşte İrlanda kökenli bir tarih…‘linç’ sözcüğünün İrlanda ile alakalı olduğu rivayet edilen efsanesi…

Efsaneye göre ‘linç etmek’ eylemi James Lynch isimli İrlandalı bir belediye başkanına ile alakalıdır. Lynch Batı İrlanda şehirlerinden Galway’in 1500’lü yılların başındaki belediye başkanıdır. Güven zedeleyici bir davranış olarak gördüğü için kendi oğlunu bir İspanyol’u öldürdüğü gerekçesiyle evinin penceresine asarak cezalandırır. Daha sonra 1807 yılında Mangin Edward isimli bir yazar ‘George The Third’ isimli romanında ölen Gomes isimli Cadizli İspanyol’un bilmeden belediye başkanının oğlu Walter’in güzel nişanlısı Agnes’e kur yaptığı için öldürdüğünü yazar. Ama neticede bu sıkıcı 200 sayfalık romanda anlatılan husus sadece bir hikayedir.

Bu eylem ‘yargılamadan infaz’ olarak algılanır ve belediye başkanının adı da ‘lynchen’, ‘linchar’, ‘lyncher’, ‘linczować’ gibi Lynch sözcüğüne işaret ederek diğer dillere uyarlanır. Ancak bu efsanenin linç etmek eyleminin kökeni ile alakalı olmadığı ve söylence olduğu akademik çalışmalarda dile getirilse de daha sonraki yüzyıllarda bu asarak linç etme eyleminin yapıldığı evin duvarına Ortaçağ’dan beri ölümü simgeleyen bir kurukafa konularak Eski Ahit’in, Vaiz bölümünden alınma ’Ölümü hatırla, herşey beyhudedir’ (Remember deathe, all is but vaniti) kitabesi konulur.

Bu katolikliğin ağır yaşandığı deniz şehrinin koruyucu azizi de Myra’lı Aziz Nikolaos’tur, Demre’li Noel Baba yani. Bugün müze olan kiliseye gömülüdür kemikleri…1850’li yıllarda Galway belediye meclisi bu olayın yaşandığı evin Aziz Nikolaos Kilisesi tarafına bakan cephesine yeni bir kitabe koyarak ‘saygıdeğer belediye başkanının kendi oğlunu infaz ettiği yer…’ ibaresini eklettirir. Tüm bunlara rağmen etimolojik olarak ‘linç etme’ tabirinin kökeninin İrlanda ve Bay Lynch ile alakalı olduğu kabul edilmez.

Linç etmenin kökeninin Kuzey Amerika ile alakalı olduğu da söylenir ve Amerikan İç Savası dönemine işaret edilir. Ancak Amerika’nın İrlanda kökenlerine bakıldığında bu soyadının oralara kadar gitmesi çok normal olsa gerektir.

Kızgın kalabalıkların infiale kapılıp haklı olduklarını düşünerek giriştikleri linç girişimi nedenlerine bakıldığında genellikle daha sonra asılsız olduğu anlaşılan uydurma haberlerle, ırk ayrımından kaynaklı çatışmalarla, ırza geçme suçlarıyla alakalı olduğu görülür.

Bu konuda Türkiye’de yaşananlara işaret eden eserler de vardır. Tanıl Bora’nın ‘Türkiye’nin Linç Rejimi’ isimli eseri Birikim Kitapları’ndan şahane bir analizdir. Bir de daha ziyade sosyoloji biliminin analiz kapsamına giren bu girişimi tanımlamada Ortadoğu Teknik Üniversitesi mensubu Besim Can Zırh "Linç kriz eşiklerinde bir araç olarak kullanılıyor” diyerek Alevi Toplumu’nun başındaki belayı ele alır. Siyasi iktidarlar "Görünürlüğünü tehdit olarak algıladığı toplumsal bir kesimi sindiriyor. Bu kesime yönelik beslenen nefreti siyasallaştırarak ödüllendiriyor. Son olarak bu iki kesim dışında kalanlara önemli bir ikazda bulunuyor: ‘Tanımladığım alandan çıkmayın'.” diyor.

İrlanda’nın bu okyanusa açılan liman kentini görmek ister misiniz bilemem ama linç girişimi eyleminin kanıtlanmasa da bu ülkeye has olduğunu hatırlamak gerekir. Bir de İrlanda’nın 1960 ve 1970’li yıllarda iki kez başbakanlık yapan Jack Lynch isimli bir de başbakanı ile dört insan ve bir köpek üyesi olan Dublin merkezli Lynch isimli bir halk müziği topluluğu vardır.