İngiltere’de her köyde bar/pub var derseniz/düşünürseniz yanılırsınız. İşte bir tanesi! Hoşunuza gidecek bu kadar şey var ki! Olmasa bile bir barı…

Çikolata köyü! Bugün, yardımseverliğe ve işçi haklarının korunmasına giden yaşamın 200. yıl dönümü…Cadbury çikolatası.

4 Mart 1824, Perşembe günü John Cadbury Birmingham’da ilk bakkal dükkanını açtı. Devamı ise herkesin bildiği gibi dünya piyasasına girdi; herkesin evinde, çantasında...

Ancak o zamanlar çikolata statü sembolü idi, sadece sıvı içecek olarak tüketiliyordu ve bir zamanlar batı usulü kahvenin girdiği Türkiye toplumu gibi herkesin satın alabileceği bir şey değildi. 

John Cadbury işlerini geliştirdi ve üretime geçti ama esas ülke ve dünya çapındaki üne oğulları George ve Richard zamanında erişti. Çünkü onlar Hollanda’ya kadar gidip kakao makinası aldılar ve yağı kakaodan ayırıp kıvam ve lezzet kazandırdılar. Bu noktada işte güzel şeyler oldu. Sadece ağızlar tatlanmadı; aynı zamanda toplumsal çıkarlar ön plana çıkarılarak bir cennet yaratıldı: Çikolata Köyü; Bourneville.

Gecekonduların yoğun olduğu, yaşam ve hijyen şartlarının ziyadesiyle kötü olduğu endüstrileşmenin en mühim şehirlerinden biri olan Birmingham'da fabrika çalışanlarına temiz hava soluyup sağlıklı yaşayabilme imkanıdır bu köy. Önce 14 hektarlık bir arazı aldılar, hemen Bourn çayının kenarında ve adını Fransızca’nın çekiciliğini çağrıştırsın diye Bourneville koydular. Zamanında en şöhretli çikolatacılar Fransız idi. Nehir ve demiryolu ağı bir saadet  getirdi. Sadece kar peşinden değil insan refahı peşinden de koşan kardeşlerin balarısı başka şehir ve ülkelerde de model alındı, oralara da refah getirdi.

O sebeple ‘bahçeli fabrika’ değil ‘fabrikalı bahçe’ denir Bournville Köyü ve tabi hemen yanı başındaki fabrika kompleksi için.

Bundan 100 yıl önce, 1920’li yıllarda dünyanın en büyük kakao ve çikolata üreticisi iken aynı zamanda 400 hektardan büyük bir alanda 8 bin civarında işçisi için ortak yala alanı, spor tesisi, okul ve konut inşa etti. 

Günümüze çikolatasını da bıraktı ki Bourneville’de yılda ortalama 130 bin ton çikolata üretiliyor ki bu günde ise 2 milyon adet de kalıp çikolata demektir. Dünyanın ilk kalp çikolatasını da o üretti. Ama yine de Amerikan gıda devi Krafty’nin markayı satın alması ve bazı fabrikaların kapatılarak üretimin Polonya'ya kaydırılması protestolara sebebiyet veren ve hala daha herkesi üzen ve  bir husustur.

Peki köyde neden bar yok? Çikolata barı var da ondan yok değil. Alkolün her türlü kötülüğün temeli olduğu düşüncesinden dolayı. 

Şiddet ve savaşa her ne pahasına olursa olsun karşı olan ve aynı zamanda her bireyin yaradana direkt olarak dua etmesinin esas alındığı bir Hristiyan topluluğu olan Quacker topluluğu toplumsal sorunların menşei olarak evleri ve oradaki sorunların temelinden de alkollü ürünler veya onları bilinçli tüketemeyen ebeveynleri görür. Usulünce içebilmenin bir entelektüel algı ve beceri gerektirdiği inancı eskiden beri var olan ve geçerliliğini koruyan bir şey.

Eğer özünde yardımseverlik, işçi hakları ve bencillikten uzak dayanışma olan bu köyü tecrübe etmek isterseniz Haziran ayındaki köy festivali ideal bir fırsattır. Lakin daha tenha bir surette gezmek de keyifli ve öğreticidir. Güzel bir yürüyüş sonrası köyün kahvecisinde Yunan sahibinin elinden kahve içersiniz. Bu Türk Kahvesi dersiniz. Ortak değerleri hatırlarsınız şahane görünümlü, geniş caddelerin sağına soluna kondurulmuş, her biri birbirinden farklı tasarlanmış bu güzel köy evlerini seyre daldığınızda...