İngiliz sömürge idaresi, Kıbrısta Osmanlıdan kalan vakıf mallarının yönetimini “kayıtsız şartsız” 2 Şubat 1955 de ada Türklerine , resmen teslim etti.
Kıbrıslı Türkler Evkafı, büyük bir mücadele sonunda ele geçirdi ve o gün adeta bayram yaptı.
Yazı ile birlikte yayınladığım tarihi o minicik fotoğraf bana rahmetli Babamdan kaldı.
Evkaf bahçesinde, Türk bayrağı eşliğinde evkafın teslimi sırasında, en önde bayrağın bir ucunu babam Mehmet Halil Cambaz, öteki ucunu Osman Halil Cambaz amcam, Kemal amcam ve Şükrü dayım tutmakta idi. Gözlerinde sevinç gözyaşları, gururla bahçedeki yürüyüş yansıyor bu küçücük ama çok önemli tarihi fotoğrafta Büyültmeye çalıştım. Biraz flulaşmış.....


Fuat Sami bey Evkaf Mürahhası tayin edilip ilk basın toplantısını 19 Şubat 1955 de yapmıştı. Daha sonraları Ali Rizalar ve bi,rçok kişi Vakıflar idaresinin başına geçti...


İhmalkarlık, İngiliz ve Rum oyunu sonucu, 15-20-25 yıl evkafın arazilerini, çiftliklerini, gayri menkullerini ellerinde bulunduranlar, kullananlar, tımar edenler her nasılsa bunların tapularını da üzerlerine geçirmeyi başardı.


Sömürge idaresi, Kıbrıs Türklerine , Evkaf mallarını kullandığı, zarar verdiği vs. için, tazminat olarak birbuçuk milyon pound sterling ödedi. Parayı Evkaf adına Rahmetli Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Raif Denktaş aldı.
Ancak, açıkgöz İngiliz , o zamanki iki toplum liderimize bir de yazı imzalattı.
Bu yazı ve imzaları ile Küçük ve Denktaş, ileride bir daha ne İngilizden ne de başka birisinden söz konusu mallarla ilgili herhangi bir talepde bulunmamayı kabul ediyordu.
2005 de , Kıbrıstaki İngiliz Yüksek Komiseri Lyn Parker ile Yüksek Komiserlik bahçesinde gerçekleştirdiğim mülakatta, ödenen bu para ile nelere yatırım yapılacağı da öngörülmüştü dedi. Bunlar İngiliz arşivlerinde ve Blue Book da bulunabilir diye de ekledi. Zaman aşımına uğrayan her belge usulen İngilizler tarafından isteyene verilir veya yayınlanır.


Rumların Maraştaki vakıf mallarına ilişkin iddiaları ve talepleri haksızdır. Gereken cevap kendilerine verilmiştir
Meslektaşımız Ata Atun tarafından.
Ancak, mektup yoktur denmesi yanlıştır. Çünkü ben, Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Raif Denktaş tarafından imzalanmış, ve talep edilmeyeceğini taahhüt altına alan, o evrağı gördüm.
Her isteyen de ararsa bulur ve görür.
Ve Parkere sordum, neden mal sahibi evkafa değil de Küçükle Denktaşa ödendi diye. O da, o zaman toplumun ileri gelenleri oldukları için şeklinde kaçamak cevap vermişti.


Haa, Rumlar yanlış anlam çıkartmış olabilirler.
Birbuçuk milyonu almak ve ilerde başka talepde bulunulmayacak denmiş olmasının Evkaf Mallarının tapusunu değiştiremeyeceğini bilmediklerinden olabilir. Ama, bu gerçekleri değiştiremez.
Vakif mallarını, gayri menkullerini , kimsecikler ne satabilir, ne takas edebilir, ne ferağat ettim deyebilir. Çünkü o mal ve mülk ebediyete-sonsuza kadar Kıbrıs Türk halkına tapulanmıştır. Dr. Küçük ve Denktaş bu malların tapularından ferağat etti diye hiçbir ifade kullanmamıştır. Zaten kullanamazdılar da. Onlar ,bunları herkesden çok daha iyi bilirlerdi.


Esasında, o mülakatı ben Kıbrıslı Türklere İngilterenin vize uygulamaya koyması nedeniyle rica etmiştim. Neden Kıbrıslı Rumlardan vize istenmiyor da Kıbrıslı Türklerden 40 pound karşılığı vize almaları talet ediliyordu. Ve de, bu para ödense bile, yine de soruşturmalar yapılır ve sonra vize verilirdi.


Cevabı hayli ilginçti.
Kuzeye gelip de, Kıbrıslı kimliği alan bazı yabancılar(Türkiyeliler demek istemişti) , bundan yararlanarak kapağı İngiltereye atıyorlardı. Ve bu yoldan para kazananlar olduğunu, şebeke kurulduğunu iddia etmişti. O nedenle, bu yolu kapatmak için vize uygulaması başlatılmıştır demişti.


Umarım, bundan sonra, Evkaf çok daha etkin şekilde Vakıf mallarına sahip çıkar, adil ve çağdaş yönetim uygular. Onca Vakıf arazisi, gayri menkulu, boş yere, kaybedildiği yetmez mi?

Hele yok paraya icar edilen evkaf mallarını, kiralayanların daha sonra, fahiş fiyatlarla başkalarına icar edilmesi de araştırılır ve etkin önlemler alınırsa olmaz mı?

(Star Kıbrıs'tan)