Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, sanal ortamdaki “chat odaları”, bir çok yuvanın yıkılmasına yol açıyor yıllardan beri. Günümüzde de Facebook üzerinden artık insanların hemen hemen ulaşamayacakları kimse kalmadı neredeyse. Mesela ünlü isimlerle bile arkadaş olup onları yakından takip edebilmek mümkün. Telefon rehberimizde bile o kadar çok isim kayıtlı değilken, Facebook’ta belki hiç tanımadığımız insanlarla aynı ortamdayız.

Artık kimsenin gizli bir şeyi, özeli kalmadı. Bir klavye dokunuşuyla çok da kolayca  herkesle muhabbet edebiliyoruz. Yalnızlıkların, mutsuzlukların ve sıkıntıların, bazen de mutlulukların paylaşıldığı bir ortam olup çıktı face ortamı. Kimisi iş için bedava reklam yapma potansiyelini burada yakalamışken, kimisi de, hayatın omuzlayamadığı tüm yüklerinden kurtulmak için bir kaçış olarak görmeye başladı aynı yeri.

Bunlar arasında en trajik olanı kuşkusuz, kimilerinin gerçekte hiç tanımadıkları insanların sahte sözlerine aldanarak birlikteliklerini dağıtması tabii. İnternet üzerinden yapılan tanışmalar. Dağılan yuvalar. İçine düştükleri psikolojik sorunlar ve eşlerinin ilgisizliği yüzünden, sıcak bir ilgiye ve sevgiye muhtaç kalan insanlar var bu ortamda. Tanımadıkları insanları, sadece onların kendilerini anlattıkları kadarıyla tanıyan ama içlerinde bulundukları boşluğu da onlardan duyduğu birkaç tatlı sözle doldurmaya çalışan insanlar.

Bunun kadar olmasa da, çocuklarını nasıl koruyabilecekleri konusunda bilinçli olmayan ailelerin, henüz küçük yaşta olan çocuklarını, kendi elleriyle bu sosyal paylaşım sitelerine üye yapmaları da sorunun en rahatsız edici tarafı.

Büyükler bile kendilerini sanal ortamın bilinen zararlarından koruyamazken, çocuklarını da bu “kirli çukura” sürüklüyor kimi aileler. Arkadaş listesinde tanımadığı birileri olmayabilir çocuklarınızın, hatta kontrolünüzdedir fakat arkadaş listesinden herhangi birisinin uygunsuz bir fotoğrafı ya da paylaşımı “like/beğen” yapması,çocuğunuzun her türlü zararlı bilgiyi görmesi ve bilmesi için yeterlidir. Bunun dışında, zararlı bir virüsün çocuğunuzun Facebook hesabına ve de bilgisayarına bulaşması olağan bir durum. Maalesef çoğu anne babalar, çocuklarının odalarında neler yaptığından habersizler.

Çocukların, internetleri olmasa bile oyun konsolları var. Alınan oyunlar "çocuğumun yaşına uygun mu, değil mi?" diye, acaba kaç anne baba dikkat ediyor? Bütün oyunların, filmlerin üzerinde hangi yaş grubuna uygun olduğuna dair bilgilendirici açıklamalar var. Maalesef ki, bizim toplumumuzda çok sık rastladığım bir durum bu; 7 yaşındaki çocuklar, 18 yaş sınırlaması getirilen oyunları oynayıp, filmleri izliyorlar. Tabii bunları satın alan da aileler. Bizler bilinçli ebeveynler olma yönünde kendimizi geliştirmedikçe, evlatlarımızın ahlaki yapılarında ve kişisel gelişimlerinde bozukluk oluşmasına destek olmaktan başka bir şey yapmış olmuyoruz aslında.

Bu tür çarpıklıkların neticesinde de kaybolup gidiyor bazı insanlar. Ne geçmişe dönmek mümkün oluyor ondan sonra, ne de yeniden doğmak küllerden.