1- BANA son gelen Vanity Fair Dergisi'nde kapakta o sayıda Marilyn Monroe'nun fotoğraflarının bulunduğu anons edilmişti. Ben dergiyi elime alır almaz heyecanla Rupert Murdoch hakkında yapılmış bir analizi okudum, birkaç makaleyi de daha sonra okumaya karar verdim ve dergiyi bir köşeye koydum.

2- Bir pazar günü Rana beni zorla bir piknik alanına çocuk oynasın diye götürdü. Ben piknik alanından hoşlandım ve oradaki sosyal ilişkiler beni mutlu etti. Etraftaki insanlar hakında bir tek bile laf etmedim. Hatta bana "Ne içersin" diye sorduklarında hiç düşünmeden "Çay" dedim.

3- Bir gece kafa dinlemek için bara gittim. Bir kadeh viski ısmarladım. İçkimi yudumlarken barın öteki tarafında oturmakta olan güzel bir kadın, bana dudaklarını yalayarak bakıyordu. Hemen kadını barmene "Bana dil çıkarıyor" diye şikâyet ettim ve bardan hemen atılmasını talep ettim.

4- İş için seyahatteyken şehre indiğim anda cep telefonuma eski bir sevgilimden mesaj geldi. "Otel odasındayım, şarabı açtım, harika müzik var, uğrarsan sevinirim" diyordu. Hemen telefonunu çevirdim ve "Dışarıda güzel bir yemek yemeye ne dersin?" dedim. Gittiğimiz lokantada ise yemeğin uzaması için 12 çeşit yemekten oluşan şefin tadım mönüsünü ısmarlamakta ısrar ettim.

5- Çocuğumla sokakta yürürken beni durdurup soru soranlar için yapacağım standart bir konuşma yazdım; bunu hep cebimde taşıyacağım.

Notta şöyle yazıyor: "Evet değerli beyefendi (hanımefendi) ben sizin çok nazik ve düşünceli bir biçimde ifade ettiğiniz gibi onun dedesiyim. Hayatımın son günlerini torunuma adayayım dedim.

Torunumu canımdan çok seviyorum ve ona arada böyle şaplak atsam da (O aşamada oğlanın kafasına küçük bir şaplak gerçekten de atıyorum çünkü mutlaka o aşamada adama 'O benim dedem değil babam' diyerek beni utandırmaya hazırlanıyordur. Bu korkunç gerçeğin ortaya çıkarak aziz halkın sinirinin bozulmaması gerekiyor), şimdi bana müsaade edin acele eve gidip torunumu babası olacak aşağılık herife teslim etmem ve sonra da vasiyetimi yazmam gerekiyor. Çünkü benim için kaçınılmaz sonun yaklaştığını düşünüyorum. Muhatap olduğum aptalca sohbetler de bu süreci inanılmaz hızlandırıyor olmalı."

6- Metroya bindim. Baktım çok güzel bir genç kız kitabını okuyarak oturuyor. "Ne olabilir ki sanki?" dedim kendi kendime, "Etrafta zaten yaşlı adamların genç kızlarla birlikte olması modası var. En fazla 'Ben de buna uydum' derim" diye düşündüm. Cesaretimi topladım, kızın oturduğu yere doğru yürümeye başladım. Kız başını kaldırıp bana baktı, "Ne istiyor acaba?" der gibiydi. Ben ona gülümsedim, kız ise ayağa kalktı "Buyur amca sen otur" dedi ve arkasını dönüp uzaklaştı. Ayağım ağrıyordu zaten, doğrusu çok da iyi oldu boş bir yer bulmam.

7- Göbeğimin etrafı extra large ölçüde oldu, vücudumun geride kalan bölümü ise small (Evet her bölümünü kastediyorum. Yaş geçtikçe bazı bölümler extra small hale bile ulaşmaya başladı), bunun hoş bir görümüm oluşturmadığını biliyorum. Bu ayrıca insanın psikolojisini de olumsuz etkiliyor ama şu da var, partilerde genelde yanıma yaklaşmayan kadınlar artık beni bazen kucaklarına oturtup acıyarak seviyorlar. O sevginin görünümümden duyduğum acıyı hafifleteceğini düşünüyorlar ama yanılıyorlar. Ben sedece çok zorlanarak da olsa sadece tahrik oluyorum.

8- Eskiden sadece hasta olduğumda veya hastanede yediğim türde ve o lezzetteki yemekleri artık en lüks lokantada bile ana yemek olarak ısmarlıyorum ve üstelik bundan da mutlu olabiliyorum.

9- Bağırsak hareketlerimin düzgün olması, aşk hayatımdan daha önemli hale geldi.

10- Yazar olmanın en güzel tarafı yaşlandıkça yazarlığınıza saygı da artabiliyor. Örneğin bir yayıncıdan daha geçen gün bir kitap yazmam önerisi geldi. "Memnuniyetle yazarım" dedim ve önerdikleri kitabın adının ne olacağını sordum. "Türkiye'nin En Güzel ve Rahat Huzurevleri" konusunda kapsamlı bir araştırma istiyorlarmış ve bu konuyu gereken duyarlılıkla bir tek benim yapabileceğimi düşünmüşler. Bu da beni çok gururlandırdı.

   

Ben bir vatan hainiyim

 

SON günlerde vatan haini olduğum kuşkusu beynimi kemirmeye başladı. Konuyu düşünmekten korkuyorum, çünkü galiba gerçekten vatana hıyanet içindeyim. Hemen her konuşması kanun hükmünde kararname gücünde olan Başbakan'ın talimatının aksine sadece tek bir çocukta kalmış durumdayız. Aslında ben hiçbir otoriteyi kızdırmamak için hemen en azından 2 çocuk daha yapmak istiyorum ama konuyu ne zaman Rana'ya açsam beni direkt akıl hastanesine kaldırmakla tehdit ediyor.

 

 

İçki yasağının da formülünü buldum

 

İÇKİ, içenlerin sperm sayısında azalma yaratıyor olabilir. Bunu destekleyecek birkaç doktor bulunursa, hükümet de içkiyi hemen yasaklamak için mükemmel bir gerekçe bulmuş olabilir. Çünkü malum daha fazla ürememiz için verilmiş bir talimat var ve Türkiye'nin çıkarları da nüfusun hızla artmasını gerektiriyor. Bu yüzden içki hemen ve sonsuza kadar yasaklanmalı.

 

 

Bunak olduğuma dair 11'inci belirti

 

ÇOĞUNLUKLA desteklediğim AKP iktidarı hakkında arada bir makul eleştiri yapmanın da makul ölçülerde olacağını ve kabul edileceğini sanmaya başladım. Diğer 10 belirtiyi hiç saymamış bile olsaydım sadece bu belirti bile benim bunak ve yaşlı bir insan sayılmam için yeterli neden olmalıydı.

(HaberTÜrk gazetesinden alınmıştır)