CİHAZIN KULLANIMI
Cihazın, dövme gibi vücuda yapıştırılabildiğini, çıkarılıp başka bölgeye de uygulanabileceğini belirten Dr. Dağdeviren, "Vücut bunu hiç hissetmiyor, çok ince. Elektriksel bağlantılarla verileri bilgisayarda topluyoruz. Sonra bir program sayesinde vücudun mekanik özelliklerini gösteren renkli bir harita ortaya çıkıyor. Renklerle vücutta anormallik olan bölgeyi çok küçük bile olsa gösteriyor" ifadesini kullandı. Dr. Dağdeviren, "Dövme görüntüsünde ve saç telinin yüz kat daha inceliğinde olan cihaz mikroskop altında yapılıyor. Tamamen esneyebiliyor. Vücudunuzun her bölgesine bunu uygulayabiliyorsunuz. Ve hiç acı vermeden kullanılabilir" dedi. İleride bu konuda akıllı telefon uygulaması da yapılabileceğini ve hiç doktora gitmeden test sonucunun hastaneye gönderilebileceğini anlatan Dr. Dağdeviren, böylece hastanelerdeki yoğunluk ve kaybedilen zamanın azaltılmasına yardımcı olabileceğini söyledi.
DAMAR SERTLİĞİ VE KAN BASINCI ÖLÇÜMÜNDE DE KULLANILABİLİYOR
Dr. Canan Dağdeviren, buluşunun cilt kanseri tespiti dışında farklı amaçlarla da kullanılabileceğini vurgulayarak şunları söyledi: "Farklı bir modda uygulanırsa kan basıncınızı ve kan basıncınızın profilini çıkarabiliyor. Damarınızın ne kadar sert olduğunu ortaya çıkarıyor. Kaç yaşında olduğunuzu bile tahmin edebiliyor. Damarın içinden geçen kanın hacmini anlatabiliyor. Özellikle yüksek tansiyonunuz varsa ve inme geçirme ihtimaliniz varsa onun gelmekte olduğunu anlatabiliyor. Erken uyarı gibi bir şey aslında. Tedavi etmiyor ama size önceden haber veriyor."
Bir sonraki aşamada bunu kablosuz yapmayı planladıklarını da belirten Dağdeviren, sözlerini şöyle sürdürdü: "Böylece evde herkes çok daha kolay kullanabilecek. Bunun patentlerini aldık. Türkiye'de de ayağı olan bir şirket kurmayı hayal ediyorum. Böylelikle kendi ülkeme de hizmet etmek istiyorum. Çünkü burada üretilen bir şeyi Türkiye'ye yollamak çok maliyetli. Sadece burada üretilirse vatandaşlar daha fazla para ödemek zorunda kalacak. Ben o ülkenin vatandaşıyım, orada eğitim aldım. Hem Türkiye'ye istihdam sağlayacak hem de Ortadoğu pazarı Türkiye üzerinden sağlanmış olacak."
"FİKİR ANNEMDEN ÇIKTI"
Dr. Dağdeviren, buluşunun ortaya çıkış öyküsünü de şöyle anlattı: "Bu fikir annemden çıktı. Annem 'Yüz kremlerinin gerçekten işe yarayıp yaramadığını ortaya çıkarabilecek bir alet yapabilir misin' diye sordu. Ben de bu aleti tasarladım. Bunun içinde hareket eden küçük elemanlar var. Siz bu elemanlara volt uyguladığınızda bu alet hareket ederek derinizin üzerinde deformasyon oluşturuyor. O küçük elemanların yanında sensörler var. Bu sensörler vücudunuzun üzerinde ne kadar deformasyon olduğunu tespit ediyor." Annesinin kremlerini denedikten sonra bir kozmetik firmasıyla da ortak çalışma yaptıklarını kaydeden Dağdeviren, çalışmanın bir kısmını finanse eden firmanın kendi solüsyonlarını gönderdiğini, onları deneyip ne kadar sürede etkili olup olmadıklarını onlara da söylediğini belirtti.
CANAN DAĞDEVİREN KİMDİR?
Lisans eğitimini Hacettepe Üniversitesi Fizik Mühendisliği'nde, yüksek lisans eğitimini ise Sabancı Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Programı'nda tamamlayan Dr. Dağdeviren, Fulbright Doktora Bursu ile The University of Illinois at Urbana Champaign'de (UIUC) Malzeme Bilimi ve Mühendisliği bölümde doktora yaptı. Doktora sürecinde fizik, elektronik, kimya, malzeme, mekanik ve tıp alanlarının kapsamına giren esnek ve katlanabilir, vücut içine ve deri üstüne yapıştırılabilir/giyilebilir elektronik aletler üzerinde çalışmalar yapan Dağdeviren, Eylül 2014'ten bu yana doktora sonrası çalışmalarını MIT'te sürdürüyor. Dr. Dağdeviren, Aralık 2014'te en yüksek oyla Harvard Üniversitesi'ne Genç Akademi Üyesi (Junior Fellow of Harvard) olarak seçilen 10 bilim insanından biri oldu. Bu ödülü Türkiye'den kazanan ilk kişi olan Dr. Dağdeviren'in 18 makalesi, 1 patenti ve 30'un üstünde ulusal ve uluslararası ödülü bulunuyor. Dr. Dağdeviren, kalp atışını enerjiye dönüştürerek kalp pilinin ömrünü uzatan buluşa da imza atmıştı. Harvard'daki Genç Akademi Üyeliği görevine yakında başlayacağını ve bu görevin yanı sıra MIT'teki bilimsel çalışmalarını sürdüreceğini ifade eden Dağdeviren, "Çok yoruluyorum ama her gece o kadar huzurlu uyuyorum ki size anlatamam. Çünkü hiç tanımadığım insanlara yardım edebilecek olmanın, o potansiyele en azından sahip olmanın keyfini, huzurunu yaşıyorum" dedi.