İmparator Neron’un şahsi ihtirasları uğruna Roma’yı yaktığı söylenir...
   Hatta Roma alev alev yanarken kendisinin lir çalıp, şarkı söylediği iddia edilir...
   Bunun yanlış olduğunu söyleyip, büyük Roma yangınını başka gerekçelere bağlayanlar da vardır...
   Ama Neron üzerinde duranlar çoğunluktadır...
   Roma yangınında alevler büyüdükçe şehrin üzerinde bulutlar oluşmuş, halk dehşete kapılarak ve çığlıklar atarak başka yerlere kaçmaya başlamıştı...
   İmparator Neron bundan rahatsızlık duymuyordu...
   Birçok ansiklopedik bilgide “önemli olan Roma’nın yanması veya halkın ateşler arasında kalması değil, onun şahsi çıkarları ve zevkiydi” deniliyor...
   Aradan yıllar geçti...
   Roma’yı bir daha yakan olmadı...
   Ama bu kez Lefkoşa’nın kuzeyi yanıyor...
   Maaş alamayan yüzlerce çalışan, aylardan beri belediye sarayı önünde otomobil lastiklerini yakıyor...
   Etrafı saran siyah dumanlar halkı zehirliyor...
   Belediye çalışanları parasız, pulsuz, aç ve susuz kalmanın acısıyla, artık defin işlerini de yapmıyor, evlere su dağıtımını engelliyor...
   İnsanlar, tuvalet ihtiyaçlarını dahi gideremez oldu...
   Bulaşıklar ve kirli çamaşırlar yıkanmıyor...
   Birçok bölgede sokak lambaları yanmıyor...
   Akşam saatlerinde sokağa çıkmak büyük bir cesaret gerektiriyor...
   Bu kez Roma yanmıyor...
   Yangın Lefkoşa Belediye Sarayı önünde devam ediyor...
   Çalışanlar aylardır maaş alamıyor...
   Okula giden çocuklarına harçlık veremiyor...
   Banka borçları ödenemiyor...
   Tencerelerde yemek pişmiyor...
   Ama kimse bunu görmüyor...
   Belediye sarayı önündeki ateşin, bir süre sonra nerelere taşınacağını hesaplayan da olmuyor...
   Saltanat içinde hayatlarını sürdürenler, bir ülkenin yok oluşa sürüklendiğini bir türlü kabul edip, gereğini yapmıyor...
   Lefkoşa Belediye Tiyatrosu ise, ülkemizde yaşanan çılgınlıkları, Aziz Nesin, Haldun Taner ve Çetin Altan’ın öyukülerinden de yararlanarak “Kabare Kıbrıs” adıyla sahneye koyup, ilgili kesimleri uyarmaya çalışıyor...
   Belediye Tiyatrosu Yönetmeni Yaşar Ersoy “Neden Kabare Kıbrıs” diye soranlara “Akıl almaz bir şekilde maddi ve manevi tüm değerlerimiz kirleniyor, çürüyor ve yok oluyor... Ve toplum olarak seyrediyoruz” yanıtını vererek şu sözlerle uyarıyor:
 “Birçok şey sıfır derece çılgınlık, delilik
   Sıfır derece bencillik, taşlık, ihanet
   Birçok şey sıfır derece utanmazlık, aptallık
   Sıfır derece ayıplı, çağdışı, gözükanlı yaşanıyor...”
   Yaşar Ersoy, oyunun özetini böyle anlatıyor...
   ‘Kabare Kıbrıs’ı henüz izlemedim...
   Ancak tanıtım broşürlerinden çok etkilendim...
   Yazılanları okurken, aklıma Roma’yı yakan Neron geldi...
   Aradan bu kadar yıl geçti, şimdi de Lefkoşa yanıyor...
   Bakalım bu ateşi kim, nasıl söndürecek?..

(Kıbrıs gazetesinden alınmıştır)