Hrant’ın katledilmesinin hemen ardından bir futbol maçında bir grup kendini bilmez Hrant’ın Malatyalı olmasından yola çıkarak \'Ermeni Malatya\' pankartı açmıştı. Yıl; 2007. Aylardan şubat. O gün Hürriyet’te \'Gurur Duy Malatya\' diye bir yazı yazdım.

Amacım tanıdığım Hrant’ı hemşerilerine anlatmaktı. O yazıyı bazı küçük düzenlemelerle yeniden yayınlıyorum. Bu yazı, \'Gurur Duy Malatya\' yerine \'Gurur Duy Türkiye\' diye de okunabilir...

Ben Ahmet Hakan...

Şahadet ederim ki hemşeriniz Hrant Dink gurur duyulacak bir adamdı.

Delikanlıydı.

Hakikatliydi.

Ne bir haram yedi ne cana kıydı.

Çifte standartla işi olmaz, kimseyi arkadan vurmazdı.

Kılıçsızdı.

Kahpelik, kalleşlik bilmezdi.

Baba adamdı.

Hem de yetimler babası...

Hayatında \'öteki\' diye bir şey yoktu.

Öldüğünde ayakkabısının altındaki deliğe bakıp da kendimizi \'altı delik ayakkabı\' edebiyatına vurmayalım.

O, \'her türlü satış\' imkânlarının hepsini elinin tersiyle itebilmiş bir adamdı.

***

Ve yine şahadet ederim ki...

Hemşeriniz Hrant Dink, bütün bir hayatı boyunca klas bir duruş sergiledi.

Bakmayın siz o mahkeme kararlarına...

Yeryüzünün hangi mahkemesi hangi kararı verirse versin, hemşeriniz Hrant Dink, başkalarının etnik kimliğini aşağılayacak bir adam değildi.

Okuduklarını anlamayanların ya da anladıkları halde çarpıtanların gazına gelmeyin.

Hrant Dink \'Türk’le yaşamayı şans\' bilen bir Ermeni idi...

***

Ve yine şahadet ederim ki...

Hemşeriniz Hrant Dink, bu toprakların çocuğuydu.

Öfkesi de, sevinci de gürül gürüldü.

En az 12 Anadolu türküsünü, kafasını gözünü yarmadan söyleyebilirdi.

İki dakikada sohbeti koyulaştırır, beş dakikada kanka olurdu.

Vicdansızlık yapmazdı, ayrımcılığa prim vermezdi.

Yeri gelir başörtülü olur, yeri gelir bir dakika aydınlık için ışık söndürür, yeri gelir Kürt sorununa demokratik çözüm arardı.

***

Ey Malatyalılar!

Geçen gün bir futbol maçında, \'Ermeni Malatya\' diye sözüm ona sizi aşağılamaya kalkan o zavallılara dönüp şunu söyleyin:

“Biz Malatyalılar, Hrant Dink gibi bir hemşerimiz olduğu için sonuna kadar gurur duyuyoruz.”

Çünkü...

Onun gibi bir hemşeriniz olduğu için ne kadar gurur duysanız azdır.

Eğer bir Ermeni komşuları olsaydı

Sanal alemde kirli mesajların yükselişi tam gaz devam ediyor:

* Üniversitede hukuk okuyan bir genç, \'Bize ne elin Ermeni’sinden\' yazıyor.

* Başındaki örtüyle dindarlık vurgusu yapan bir başka öğrenci \'Hepimiz Ogün Samast\'ız, hepimiz Yasin Hayal\'iz\' yazıyor.

* Sadece o mu? Milliyetçisinden ulusalcısına bir sürü gençten geliyor \'Hepimiz Ogün Samast’ız\' mesajı...

* Kendisine \'yazar\' diyen bir adam “Yürü Erivan’a” diye haykırıyor.

* En kibarı, “Asala diplomatlarımızı öldürürken neredeydiniz” diye soruyor.

* Küstahça haykırıyor bir diğeri “Ermeni’nin ne işi var memleketimizde” diye...

* Ne konuşulduğuna dair zerre kadar fikri olmayan bir başkası ise “Ne mutlu Türk’üm diyene” cümlesini yazarak tartışmalarda tavır alıyor sözüm ona...

Neyse... Daha fazla uzatmayayım da mideler bulanmasın.

***

Aslında bu zihinsel çarpıklığı, bu aptalca küstahlığı, bu had bilmez terbiyesizliği, bu işi katil seviciliğe kadar vardıran cehaleti çeşitli açılardan değerlendirebilir, “Bunlar nasıl bu hale geldiler” sorusuna cevap arayabiliriz.

Konuyu eğitim sistemine, resmi ideolojiye, düşmanlık üreten politik söylemlere, \'öteki\'yi düşman olarak algılatan ağır propagandaya falan getirebiliriz.

Fakat hiç oralara gitmeye gerek yok.

***

Eğer bu insanların bir Ermeni komşuları olsaydı, bu kadar kaba, bu kadar acımasız, bu kadar yabancılaşmış olmazlardı, olamazlardı.

Düşünün:

* Üst katında Ermeni oturan biri, hiç Ermeni sözcüğünü hakaret olarak kullanır mı?

* Okulda sıra arkadaşı Ermeni olan bir çocuk, hiç kendisine Ermeni denmesini hakaret olarak algılar mı?

* Ermeni bakkaldan alış veriş yapan biri, \'Ermeni eşittir düşman\' anlayışını geliştirebilir mi?

* İş arkadaşı Ermeni olan biri, “Yürü Erivan’a” diye bir sözü en azından bu kadar pervasızca söyler miydi?

***

Ermenilerin, Rumların, Yahudilerin bu topraklardan sürülüp gitmelerine yol açanlar, sadece tarihsel trajedilere yol açmadılar.

Bu milletin çocuklarının \'Ermeni düşmanı\', \'Rum düşmanı\', \'Yahudi düşmanı\' haline gelmelerine yol açtılar.

Hayatları boyunca herhangi bir Ermeni ile tanışmamış, hayatları boyunca herhangi bir Rum’la iki dakika konuşmamış, hayatları boyunca herhangi bir Yahudi ile çay içmemiş insanların, \'Ermeni\', \'Rum\', \'Yahudi\' denilince \'öcü\'den söz ediliyormuş gibi olmaları biraz da bundandır.

Diyebilirsiniz ki:

Yanılıyorsun. Ermeni komşu işin garantisi değildir. Ermeni komşuları olsaydı bile ırkçılık, faşistlik, ayrımcılık komşuyla falan giderilmez.

Haklı olabilirsiniz.

O zaman şöyle söyleyeyim:

Eğer bir Ermeni komşuları olsaydı...

Hiç değilse ırkçılıkları bu kadar hoyrat, faşistlikleri bu kadar kaba, cehaletleri bu kadar büyük olmazdı.