Geçtiğimiz hafta, karmakarışık Türkiye gündeminden kaçıp küçük bir tatile gittim.

İtalya’nın kuzeyinde, dağların eteğini kucaklamış Como gölü civarı…

İnsan istiyor tabii öyle bir anlat ki okuyan da seninle beraber gitmiş gibi olsun…

Güzeldi güzel olmasına da... 

Ama kafanın içi doluyken değil Como gölü, uzay’a gitsen ne fayda…

Türk olmak işte böyle bir şey;

ister İstanbul’un göbeğinde yaşa, 

ister doğunun bir kasabasında, 

ister Londra’da…

Değişen bir şey yok aklımız fikrimiz Türkiye’de…

Kimine göre bu klavye kahramanlığı kimine göre de kendi ülkenin sorunlarına dahil ve sözcü olabilme arzusu… 

Ayağımın tozuyla gündeme bir bakıyorum; tatil fotoğraflarından, aklımda eser yok…

Bizim gündemde  son 50 yılın vazgeçilmez bir durumu var ;

Almanya başbakanı Angela Merkel’in partisi yine ümitlerimizi kırıp Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkmış!

Şu Avrupa’ya ne yapsak yaranamadık arkadaş……

Oysa tam zamanıydı Türkiye’nin AB’ye uygunluğu.

Nasıl yani demeden önce İngiltere gündeminden de bahsetmek isterim;

Aylardır durmayan yağmur sebebiyle yaklaşık 13 bin km yüzölçümüne sahip Thames nehri taşıp, evleri su basınca “hükümet istifa” sesleri yükseliyor. 

Halk, bir türlü yağmuru durduramayan hükümeti istemiyor artık. 

Başka ülkelere gerektiğinde para yardımı yapan İngiliz hükümetinin, sel mağdurlarına neden yeterince yardım yapamadığını sorguluyor.

Türkiye’de yaşananlardan sonra İngiltere gündemi tabii ki her Türk vatandaşı gibi beni de ciddi anlamda tebessüm ettiriyor.

Yakında internette de büyük ölçüde yasaklamalar olacağına göre insanlar iyice bir kaosun içine doğru sürükleniyor.

AB’nin Türkiye’yi niye istemediğini biz anladıkta bizi sağa-sola çarpa çarpa yönetmeye çalışanlar anlayamadı.

Hala diyor ki ‘niye beğenmiyorsun bizi Avrupa?’

Gazetecileri hapse atan ülkeler sıralamasında İran ve Çin’in bir üstünde yani dünya birincisiyiz.

Kadın cinayetleri…

Çocuk suçları…

Vergi…

Et fiyatları…

Hayvanlara işkence…

Benzin fiyatları…

İnternette sıkı yönetim…

Şike…

Yolsuzluk…

TV izleme…

Dizi takip etme sayısı…

Lüks tüketimi…

v.s…

Hadi bunları bırak, bazı vatandaşların hükümete olan bağlılığı bir alkışı haketmiyor mu yani?

Toplam 56 yılda 42 hükümetin 775 milyon dolar harcamasına karşılık 12 yılda vefakar AKP hükümeti halkı için 1,5 trilyon dolar harcamış.

Bir  araştırma şirketinin anketine göre hala akp seçmeni “ evet yolsuzluk var ama oyumu yine AKP’ye vereceğim” diyor.

Birde şımarık İngilizlerin derdine bak? 

Gelin pazarlıksız takas yapalım sizinle… 

Yağmur’u ve hükümeti bize verin!

Bizim kuraklığı ve hükümeti siz alın…

10 sene sonra tekrar konuşalım.

Ne dersiniz?