CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile iki günlük Bosna seyahatindeydik.

Kılıçdaroğlu, Saraybosna yolunda iken iç politikaya dönük çok çarpıcı mesajlar verdi. Bu açıklamalar da dünkü gazetelere geniş olarak yansıdı.

Özellikle de 'Başörtüsü sorununun çözülmüş olmasından memnunuz' ifadesi önemli bir paradigma değişikliğinin göstergesi.
Bununla birlikte Bosna seyahatinin bizatihi kendisi de mihenk taşı olmaya aday. Çünkü CHP lideri 'yeni CHP' söylemini güçlendirecek adımlar atmaya devam ediyor.
Detaylara geçmeden önce bir noktanın altını çizmekte fayda var.
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nu konuşmalarında kullandığı ve zaman zaman hakaret boyutuna varan ifadeleri, çelişkili açıklamaları ve tutarsızlık olarak yorumlanabilecek eylemleri nedeniyle bu köşede sık sık eleştirdim.
Ama bu durum, CHP'yi ayağa kaldırmak için yaptığı çalışmaları da takdir etmemize engel değil.
Bu açıdan Bosna seyahati de takdir edilmesi gereken bir program oldu. Çünkü CHP yıllardır Ankara'ya sıkışmış, ne ülke gerçeklerinden ne de dünya dengelerinden bihaberdi. Dış politikada söylem üretemiyordu.
Seyahate gelirsek...
Kılıçdaroğlu 4 genel başkan yardımcısı ve milletvekilleri ile geldi. Organizasyonu ise PM üyesi Muhammet Çakmak yaptı.
Görünürdeki gerekçe Saraybosna Üniversitesi'ndeki konferanstı. Fakat Kılıçdaroğlu bu konferans öncesi ve sonrası ziyaretleri ile CHP için büyük sayılabilecek adımlar attı.
400 yıllık Gazi Hüsrev Bey Medresesi'ne gitti. Şehitlikleri ziyaret etti. Hatta şehitler için mevlit okuttu.
Üstelik mevlit Saraybosna Orduevi'nde yapıldı.
Aslında bu mevlit Begova Camii'nde yapılacaktı. Fakat yerel makamlar orduevinde olmasını uygun gördüler. Çünkü Begova Camii, Boşnaklar için çok önemli ve bazı ülkeler burada 'siyasi hedefleri doğrultusunda' program yapmak için daha önce başvuru yapmışlar.
Ancak izin vermeyen Boşnak yönetimi polemiklere neden olmamak için CHP liderine de orduevini gösterdi.
Açıkçası bu durum programı daha da anlamlı hale getirdi.
Aralarında rütbeli subayların da bulunduğu din görevlileri orduevinin resepsiyon salonunda mevlit okudular.
Buradaki bir ayrıntı da aslında Bosna'nın Türkiye ile olan bağının ne kadar güçlü olduğunu gösteriyordu. Boşnak ordusunda görevli bazı subayların üniformasının göğüs hizasında Türk ay yıldızı vardı.
Gerekçesini sorunca öğrendim. Meğerse bizim ay yıldızımız burada din subaylarının sembolü imiş.
Yani bu ülkede Müslüman olmak Türk olmakla eşit tutuluyor.
Kılıçdaroğlu'nun ziyaretinde dini motifler ön plandaydı. CHP lideri bu durumu 'ülkenin sosyolojik gerekliliklerinden kaynaklanıyor' diye açıkladı.
Gerçekten de Boşnaklar için din hayatın her alanında var.

CHP daha önce de mevlit okuttu

'Türkiye'de de bir mevlit okutur musunuz ya da bu kadar dini içerikli ziyaretleriniz olur mu' şeklindeki sorulara ise 'neden olmasın, zaten daha önce Seyit Onbaşı için okutmuştuk. Diyanet'i ziyaret etmenin nesi eleştirilebilir ki' dedi.
CHP lideri dün öğleden sonra da Mostar'a geçti.
Tarihi Mostar Köprüsü'nü ve 600 yıllık Blagay Tekkesi'ni ziyaret etti. Buna Nehri'nin doğduğu yamaçtaki 600 yıllık bu Sarı Saltuk Tekkesi herkesi olduğu gibi Kılıçdaroğlu'nu da etkiledi.
6 asır önce Türkler'in inşa ettiği tekke bugün bir Türk şirketi olan FidanTour tarafından aslına uygun olarak yeniden ayağa kaldırılıyor.
Kılıçdaroğlu gerek Boşnak siyasiler gerekse de iş dünyasından isimlerle görüştü. Kahvaltıda izlenimlerini sorduğumuzda 'Burada bize düşen çok büyük sorumluluklar var. Bosna partiler üstü bir mesele' dedi.
Hatta Bosna'ya sahip çıkma adına atılacak adımlara parti olarak önayak olabileceklerini anlattı.
CHP lideri iki güne sıkıştırılmış ama son derece zengin ve içerik olarak dolu dolu bir Bosna seyahati yaptı.
Kendi ifadesiyle bu seyahatlerin arkası gelecek.
Türkiye'de başörtüsü, din, laiklik tartışmaları olurken Bosna'ya gelip cami, tekke ve imam hatip ziyareti yapması, mevlit okutması ve bunu da 'Son derece normal' olarak görmesi not edilmeli.
CHP lideri klişe ezberleri henüz yıkamasa da sarsmayı başaracak gibi...

(Bugün gazetesinden alınmıştır)