O Ses Türkiye ile adını geniş bir kitleye duyuran pop müzik sanatçısı Murat Boz ekranda kesinlikle rol yapmadığını, gerçek hayatta da böyle olduğunu söylüyor. İnsanların daha önce kendisini şımarık biri sanmasının sebebini ise kendisini yeterince anlatma fırsatı bulamamasına bağlıyor.

***

İlk ne zaman, \'ben hayatımın merkezine müziği koyacağım\' dediniz? Çocukken ne olmak istiyordunuz?

Çocukken her şey olmak istiyorsunuz, birçok mesleğe hayranlığım vardı. Güzel sanatlar lisesinde okudum ama profesyonel anlamda bu işi yapmaya 1999\'da karar verdim. İlk defa sahneye çıktığım ve sahnenin tozunu aldığım seneydi. O zaman ben bu işi yapacağım ve hayatıma böyle devam edeceğim dedim. Müzik bir iletişim şekli ve ben sahnede buna âşık oldum. Müzik benim için hem kendimi ifade etmek hem de insanlarla iletişim kurma yolu. Sahneye çıktığım ilk günden sonra bir daha bırakamadım.

Çoğu stara göre kısa sayılabilecek bir zamanda şöhreti yakaladınız. Bu kadar kısa bir sürede böyle bir üne sahip olacağınızı hesaplamış mıydınız?

Hayır. Çok ünlü isimlere vokalistlik yaptığım dönemlerde bile albüm hayalleri kurmadım. Konsantre olduğum tek şey, işimi layıkıyla yapabilmekti. Tanınmışlık, şan şöhret herkese nasip olabilir; ama bana nasip olmasını istediğim şey, orada kalabilmek. Ünlü olmak çok zor değil, bunu bir şekilde başarabilirsiniz, ama benim amacım, son nefesi verene kadar şarkı söylemek ve müzikle insanların hayatlarında olmak.

Şöhret yolunda birçok ünlü çok zorluklar çektiğini anlatır. Siz de birçok sıkıntı yaşamışsınız. Bunları yaşamanız sizi olgunlaştırdı mı?

Hayatta yaşadığınız her şey sizin olgunlaşmanızı sağlıyor. Karakterinizi değiştiriyor ve hayata daha farklı bakmanızı sağlıyor. Onlar olmasaydı burada olacağımı zannetmiyorum.

Sürekli yüzünüzü ekranda görmek sizi hiç sıktı mı?

Yok. Ben çok uzun bir süre hiç televizyona çıkmadım ve program yapmadım. O Ses Türkiye benim için bir fırsat oldu. İnsanlara bilmedikleri Murat Boz\'u tanıtma fırsatı yakaladım. İnsanlar daha önce beni kliplerde ve bir-iki dakikalık ayaküstü röportajlarda görebiliyordu. Bu kadar dar bir sürede kendinizi anlatmanız ve nasıl bir insan olduğunuzu göstermeniz mümkün değil.

İnsanlar sizi önceleri \'şımarık bir popçu\' sanıyorlardı. Geçmişte yeterince kendiniz anlatamadığınızı mı düşünüyorsunuz?

Maalesef evet. Demek ki benim de böyle bir eksikliğim varmış. İnsanlara yeterince kendimi anlatamamışım. Bu programla bunu gösterme imkânı yakaladım.

Başka projeleri değil de neden O Ses Türkiye\'yi kabul ettiniz?

Benim işim, mesleğim müzik. Oyunculuk, disiplin isteyen ve benim çok ciddiye aldığım bir şey. Yetenekli olsanız da yetmez, çok çalışmalısınız. Ben ikiye bölünemem. Bir kere oyunculukta nasıl yeteneğim var bilmiyorum. Olsa bile bu sefer müzikten feragat etmelisiniz. İleride belki bir sinema filmi düşünebilirim.

Elenen arkadaşlara çok üzülüyorsunuz. Keşke burada oturan ben olmasaydım, dediğiniz oluyor mu?

Muhakkak. Bu noktada ben insanlardan biraz anlayış bekliyorum. Her yarışmacının geleceğe yönelik hayalleri var. O noktada belirleyici olmak insana çok büyük sorumluluk yüklüyor. Bu sorumluluk insanın üzerine bir baskı yapıyor. Bir de yarışmacı arkadaşları çok seviyorum. Aramızda çok güzel bir bağ oluştu. Bütün bunlar bir araya gelince zaman zaman farklı duygusal durumlar olabiliyor.

Eğer yarışmaya siz katılsaydınız ve elenseydiniz ne hissedersiniz?

Üzüntü duyardım ama benim için dünyanın sonu da }olmazdı. Çünkü ben hayata hep böyle baktım. Seçilemediğim için eve çekilip hayata küsecek değilim elbette. Şarkıcı olmak isteyen herkesin büyük çaba göstermesi gerek. Ben öyle yaptım, bugünlere çalışarak geldim.

Bugünlerde bir yandan da 2012 yıldızını aramaya başladınız.

Evet, 2012 yıldızımızı arıyoruz. İpana dış macunu ile yaptığımız bir proje. Önceden çekimler yaptık ve bu çekimler alışveriş merkezlerine yerleştirilen kabinlerin içinde gösterilecek. Kabine girenlerden şarkı söylemelerini isteyeceğim. Burada birinci secilen benim bir klibimde oynayacak.

***

Yarışmacılar için diz çöküp yalvardığınızda sanatçı egonuzu da bir anlamda ayaklar altına aldınız. Enaniyetinizi dizginlemek için başka neler yapıyorsunuz?

Hayatımın hiçbir döneminde egosu yüksek bir insan olmadım. Bunun için özel bir şey yapmıyorum. Ben karakter olarak böyle bir insanım ve gerçekten ekranda farklı birini oynamıyorum. Zaten Acun\'la (Ilıcalı) ilk oturup konuştuğumuzda bana \"Halkımız oynayanı, rol yapanı çabuk anlar. O yüzden mümkün mertebe kendin ol.\" demişti. Zaten ben de hep kendim gibi davrandım.

Bu yarışmayla ilgili yapılan eleştirilerden biri de \"Onlar müzik otoritesi gibi davranıyor.\" şeklinde. Ne dersiniz?

Herkes her şeyi yazabilir. Hiç rahatsız olmuyorum; çünkü onların da haklı tarafları olabilir. Bu yarışmada bir bakıma insanların hayalleri söz konusu. Ama bu bir şov programı. Ben de müzik otoritesi değilim. Müzik eğitimi aldım ve akademik bir tarafım var, ama müzik konusunda kendimi otorite olarak asla görmem. Bunu başka yerlere çekmenin bir anlamı yok.

Şöhret hayatınızı değiştirdi mi?

Daha önce görüştüğüm hiçbir insan hayatımdan çıkmamıştır. Onlarla görüşmeye buluşmaya, o duyguları tatmaya devam ediyorum. Ailemle aram çok iyidir. Çok sıkı bağlarımız var ve bunu özenle koruyorum. Çok şükür ben kendimi ve algılarımı açık tutmak için ailemle ve dostlarımla bağlarımı sıkı tutuyorum.

Çok mutlu ve kıpır kıpır bir görüntünüz var. Peki gerçekte Murat Boz nasıl biridir?

Her duyguyu yoğun yaşayan biriyim. Mutluysam çok mutlu oluyorum. Hüzünlüysem çok hüzünlenirim. Gerçek hayatta da programdaki, ekrandaki gibiyim. Beni üzecek çok kötü bir şey olmadıkça günümü pozitif ve eğlenceli geçirmeye çalışıyorum. Hepimizin hayatında olumsuz şeyler olabilir ama öldürmeyen şey güçlendiriyor ve ayakta tutuyor.

Sizi en çok ne ya da neler üzer?

Sevdiğim birinin ölmesi. Yakınlarda amcamı kaybettim ve bu beni çok üzdü. Ölüm dışında her şeyin çaresi var. Dibe vuran, iflas eden birçok kişi var ama bir yerden sonra insan toparlanabilir. Ben de öyle dönemler yaşadım ama insan kuvvetli bir varlık. Allah bu gücü bize vermiş, bir şekilde çıkıyorsun.

Fiziğinizin zaman zaman müziğinizin önüne geçmesi sizi rahatsız ediyor mu?

İlk dönemlerde bu çokça konuşuldu. Bunda ben başkalarını suçlamıyorum. Demek ki bir yerde bir şeyi es geçmişim. Es geçtiğimiz yerin üstüne yürümemiz gerek. Şimdi dengeli gidiyor. Bir de şu var. Bizim gibi sürekli göz önünde olan insanların her şeyi takip ediliyor. Dış görünüşüme dikkat ediyorum. Ama şu an müzikle fiziğin dengelendiğini düşünüyorum. Sadece yakışıklı ve güzel insan olmak yeterli değil, müzikte hiç değil.

Gündemi yakından takip ediyor musunuz? Gündemle ne kadar ilgilisiniz?

Gündemin çok dışında yaşayamazsınız. Algılarınız açık olmalı. Daha çok ülke gündemini takip ediyorum. Bu topraklarda yaşayan insanlara hitap eden insanlar olarak bizler sorumluluk sahibiyiz. İnsanların hassasiyetlerini bilmemiz ve bunlara saygı göstermemiz lazım. Ülke gündemini çok sıkı takip ediyorum.

Ülke gündemiyle ilgili en çok hangi konular sizi üzüyor?

Depremdi, terördü derken kötü zamanlar yaşadık. Bunlar bizim senelerdir kanayan yaralarımız maalesef. Bu problemler aşılırsa daha da güzel olacak her şey. Türkiye çok güçlü bir ülke. Büyük depremler, ekomomik krizler yaşadık. Buna rağmen dimdik ayakta. Sapasağlam yere basıp ilerliyoruz.

Kitap okumayı sever misiniz?

Kitap okurum diyebilecek kadar kitap okumadım. Çünkü çok sıkılgan bir yapım var ve konsantrasyon problemim oluyordu. Ama son beş senedir okuyorum. Bunun benim için ne kadar büyük bir kayıp olduğunu anladım. Pişmanlık lafını sevmem ama 25 yaşına kadar yeterince kitap okumamak benim en büyük pişmanlığım.

Eurovision teklifi size gelse gider miydiniz?

Eurovision için her sene geçer ismim (Gülüyor). Ama iki yıl önce gitmeyeceğimi söylemiştim. Can Bonomo başarılı, sempatik ve sahnesi enteresan bir müzisyen. Eğer doğru şarkıyı bulursa başarılı olacağına inanıyorum. TRT çok doğru bir karar verdi.


(ZAMAN-CUMARTESİ)