İDDİALIYDIM.

Çok iddialıydım.

Gençliğimde yapamadığım şeyi, bu yıl Davos’ta yapacak ve Allah’ın izniyle kapitalizmi gömecektim.

Böylece, hâlâ sosyalist ideallere sıkı sıkı bağlı Tansu’ya da caka yapacaktım.

DAVOS’TA HAYALET KIZIL SÜVARİLER

Şans işte, olmadı.

Allah’ın belası bir grip beni yatağa gömdü.

Gövdemde bir ton ilaç yüküyle bırakın kapitalizmi yıkmayı, yüzümü yıkamaya bile mecalim yok.

Ama teslim olmak yok.

Davos koridorlarında müttefik arıyorum.

Kapitalizmi savunmaya çalışanlar var. Ama benim gibi açıkça yıkmaya yeltenen yok.

Havada ağır bir antikapitalist rüzgâr dolaşıyor.

Yani “Kızıl süvarilerin hayaleti” her yerde.

Onlar hayalet, ama kapitalizmi savunanlar gerçek.

Çoğu da yatırımcı şirketlerin, bankaların yöneticileri.

OBAMA, SINIF SAVAŞI YAPIYOR

Akıllı adamlar oldukları için hayalet kızıl süvarilere saldırmak yerine kendilerine somut bir hedef bulmuşlar.

ABD Başkanı Obama.

Mesela, büyük bir hedge fon olan “Third Point”in kurucusu Daniel Loeb şöyle diyor:

“Obama açıkça bir sınıf savaşı yapıyor.”

Kendisi ve öteki iş adamlarının, sürekli kapitalist sistemin kötü insanları olarak tanıtılmasına hasta olduklarını söylüyor.

Arkasından “Second Market” isimli yatırım şirketinden Barry Silbert başlıyor.

Onun hedefi de Obama. “Obama ülkeye halkı arkasına alacak hiçbir şey yapmadı.”

Arkasından ünlü danışmanlık şirketi ‘IHS CERA’nın başkanı geliyor:

“Popülizm politikada iyi olabilir. Ama çok kötü bir ekonomi politikasıdır.”

Adamlar konuştukça Obama gözümde yavaş yavaş Lenin’e dönüşüyor.

Demek ki kapitalizmi yıkmak için en büyük müttefikim V.I. Obama’ymış.

Tam bunları düşünürken, BlackBerry’ime Financial Times’ın “Kapitalizm krizde” dosyası düşüyor.

GALİBA YIKIM İŞİ ÜZERİME KALACAK

Davos’ta durum şu:

Herkes kapitalizmin krizde olduğunu bağıra bağıra söylüyor. Ama ortada kapitalizmi yıkmaya kararlı benden başka kimse yok.

Yıkıldığını söyleyen dolu, ama ortada “Demolisher” yok.

“Acaba ben bir fiske vursam yıkılır mı” diyeceğim ama tek başıma bu enkaza sahip çıkmayı göze alamadım.

Tansucuğum, şimdilik sana heyecanla beklediğin haberi getiremiyorum.

Ama Allah’tan umut kesilmez.

Davos’un daha yarını, öbür günü var.

Hem o zamana kadar grip biraz azalır, güç kazanırım.

OBAMA TAKİYE Mİ YAPIYOR

Ama unutmayalım. Şimdiden müthiş bir müttefikimiz var.

Vladimir Ilyich Obama.

Şu hayata bakın, ben onu Amerikan kapitalizminin büyük şefi sanıyordum.

Meğer o takiye yapıyormuş.

Olsun. O artık bir Kronstad bahriyesi.

Anlayacağınız, “Gün doğdu, siperlere dayandık.

Davos’tan dedikodular

KONGRE merkezindeki azgın kapitalistleri bırakıp  Europa Oteli’ndeki

“Dünya medya liderleri toplantısı”na gittim.

-  Beni hâlâ çok güçlü bir medya baronu saydıkları için listedeyim.

Orada New York Times’ın patronu Arthur Sulzberg Jr.’la karşılaştım.

Bu yıl Davos’a yeni genel yayın yönetmeni Jill Abramson’la geldi.

-  Tam o sırada Arap baharının önde gelen simalarının açıkoturumu başladı.

Adamlara baktım, maşallah hepsi benim gripli halimden en az 30 yaş daha ihtiyar görünüyor.

Bu mecalle nasıl bir demokrasi kuracaklar merak ediyorum.

-  O sırada yanımda oturan Kai Diekmann’a baktım.

Üç hafta önce kayak yaparken ayağını kırdığı için bastonla geziyor.

-  Sağ yanımda ise Huffington Post adlı çok başarılı internet sitesinin kurucusu Arianna Huffington oturuyordu.

Geçen bayram, New York’taki AOL ofisinde onunla yemek yemiştim.

-  Fransa’da Le Monde gazetesi ile kurdukları ortak haber sitesinin başına Dominique Strauss Kahn’ın karısı Anne Sinclair’i getirdiler. “Harika bir fikir” dedim.
Açılışa 250 gazeteci gelmişti. “İnşallah çok başarılı olacak” dedi.

-  Panel sırasında bir ara Arianna’a baktım.

Dudak rujunu tazeliyordu.

Şunu fark ettim.

Arianna güzel bir kadın.

Ayrıca İngilizce’yi Penelope Cruz’unkini andıran ağır bir aksanla konuşması onu daha da cazip kılıyor.

Aman yanlış anlamayın, iyi arkadaşım.

-  Ve Davos’tan son dedikodu.

Biliyorsunuz Murdoch’un eski CEO’su Rebekah Brooks benim iyi arkadaşım.

Önceki akşam Kai ve bana bir mesaj göndermiş.

-  Önceki sabaha karşı saat 04.25’te Rebekah’nın çok güzel bir kızı doğdu.

Adını Scarlett koydular.

Ne harika isim değil mi?

Rebekah fotoğrafını da göndermiş. Çok güzel bir bebek.

Şimdilik hoşça kalın. Davos’tan canlı yayın yarın devam edecek.