Müslüman Kardeşler, Mısır siyasetinde durumunu kuvvetlendirip ipleri ele aldıkça, ülkede fikir ve ifade özgürlüğüne yönelik tehdit de artıyor.

Son kurban Basim Yusuf adlı bir mizahçı oldu. Savcılar, Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ile dalga geçtiği gerekçesiyle Yusuf hakkında kovuşturma başlattı.

Peki Yusuf ne yapmış ki savcılar harekete geçmiş? Televizyon programında elinde üzerinde Mursi'nin resmi olan bir yastığı tutarken, aynı zamanda Cumhurbaşkanı'nın konuşmalarıyla dalga geçmiş. Daha sonra da Mursi'ye bir aşk şarkısı söylemiş.
Şimdi aynı şeyi ünlü Amerikalı TV sunucusu John Stewart'ın Başkan Obama'ya yaptığını farz edelim.

Bu durumda Amerikan başkanı ne yapardı?
A-    Kulak asmaz, belki de bunun sağlam, sağlıklı ve demokratik siyasi kültürün bir parçası olduğunu bildiği için hafifçe gülümseyip geçerdi.
B-    Başsavcısına Stewart hakkında "Başkanlık makamına hakarette bulundu" gerekçesiyle kovuşturma başlatılmasını emrederdi.

Olayın Mısır versiyonunda doğru yanıt: B şıkkı.

Ya bu olay Türkiye'de olsaydı? Kesinlikle yine B şıkkı olurdu.

Zira Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konuda kabarık bir dosyası var: Evrensel gazetesi çizeri Sefer Selvi, Cumhuriyet gazetesi çizeri Musa Kart, Leman dergisi çizeri Mehmet Çağçağ ve Penguen dergisi ile Eskişehir'de çıkan Sakarya gazetesine karşı da, kendisini hicvettikleri için "hakaret" suçlamasıyla tazminat davaları açtı.

Erdoğan'ın mizah davası bir İngiliz karikatüristi de fena vurdu.

Hazırladığı kolaj çalışmalarıyla Erdoğan'la dalga geçtiğine karar verilen İngiliz sanatçı Michael Dickinson 425 gün hapis cezasına çarptırıldı. Bu daha sonra para cezasına çevrildi.

Bassem Yusuf da John Stewart gibi siyasilere biat etmeyen, zeki mizah anlayışıyla ün yapmış bir güldürü ustası. Her ikisi de milyonlarca kişi tarafından beğeniyle izleniyor.

Yusuf, 2011 yılında Mısır ordusunun Cumhurbaşkanı Mübarek'i darbeyle devirmesinin yolunu açan halk ayaklanması sonrasında yaptığı satirik mizah programıyla ön plana çıktı.

Ordu daha sonra Mısır'daki ikinci büyük güç olan Müslüman Kardeşler ile bir tür iktidar paylaşımı anlaşması yaptı ve ardından yapılan seçimleri de Kardeşler kazandı.

Cumhurbaşkanı olan Mursi daha sonra yeni bir anayasa hazırladı ve bu anayasayı meclisten hızla geçirdi. Yeni anayasadaki birçok anti demokratik hüküm arasında cumhurbaşkanlığı makamının alay konusu edilemeyeceğine dair bir hüküm de bulunuyor.

Yusuf'un işlediği iddia edilen suç, üzerinde cumhurbaşkanının resmi olan bir yastığı tutması. Bu yüzden belki hapse de atılabilir. Ama yine de ulusal bir TV kanalında popüler bir program yapan birinin böyle bir gerekçeyle hapse atılması biraz zor görünüyor.

Şimdi Cumhurbaşkanı Mursi ne yapmalı? Her fırsatta AK Parti'yi örnek aldığını dile getiren Mursi Erdoğan'ın mizah anlayışını kendine örnek almamalı.

Türkiye'de bu tür bir TV programı yapılamadığı için Mursi'ye önerimiz başka yerlere bakmasıdır.

Düşünsenize Türkiye'de Cem Yılmaz gibi bir güldürü dahisinin TV ekranlarından başbakan veya cumhurbaşkanıyla makara yaptığını. Yapamaz. Çünkü maalesef Türkiye bu demokrasi olgunluğuna ulaşamadı henüz.

Mursi'nin İngilizcesi çok iyi. Belki Amerikan kanalında yayınlanan "Daily Show" programını, ya da Yusuf'un bir sonraki programda nasıl mizah yapacağını izleyebilir ve işleri biraz da komik tarafından görmeye çalışabilir.


(CNN Türk'ten alınmıştır)