Şükürler olsun yerel seçimler bitti.

Büyük kaos planlarının, heybedeki turpların, hain ajanlıkların bile kullanıldığı kirli kampanyalara millet yüz vermedi.

AK Parti daha önceki üç genel, üç yerel ve iki referandumda olduğu bir kez daha milletin güvenoyunu aldı.

Sandıkla ilgili paralel spekülasyonlar da birkaç güne kadar sona erer.

Borsa'nın yükselip, dövizin ve altının düşmesi piyasalardaki normalleşmenin ilk günden başladığının işareti.

Mağlubiyet psikolojisindeki siyaset için de yavaş yavaş normalleşme başlayacaktır.

Yenilginin kabullenilmesi süreci ile birlikte onlar da ülke normaline geri dönerler.

***

Bu mağlubiyet psikolojisi meselesi enteresan.

Çünkü son 12 yıldır bazıları için "yenilgi" alışkanlık haline geldi.

Laiklik, alkol, kürtaj, üç çocuk gibi konular üzerinden yıpratmaya çalıştıkları Hükümet'i bir türlü deviremediler.

Her seçim sonucu, onların müzmin mağlubiyetini katmerlendirdi.

Ve yenilgiyle çıktıkları her seçimin ardından hakaret, aşağılama ve kibir dozajını artırdılar.

Ne yaparlarsa yapsınlar AK Parti her seçimde daha yüksek oy oranlarına erişince de bunu kabullenemiyorlar.

Mesela 30 Mart seçimlerinin öncesinde Gezi'den başlayarak "yaşam tarzı", 17 Aralık darbe girişiminden bu yana da "Yolsuzluk" söylemiyle seçim kampanyası yürütüldü.

Paralel örgütün lojistiğinde "Yolsuzluk" ve "Dış politikada yalnızlık" algısı üzerinden ulusal güvenliği tehdit edecek derecede 'ajanlık' faaliyetine bile giriştiler.

***

Fakat 2002, 2004, 2009, 2011'de olduğu gibi 2014'te de AK Parti'yi destekleyen kitleler hem alanlarda hem de sandıkta buna inanmadığını gösterdi.

30 Mart sabahı, millet bu algı yönetimiyle de kandırılamayacağını bir kez daha gösterdi.

Aylardır, geçen seçimde olduğu gibi sosyal medyada kendini kandıran müzmin mağluplar, boşuna 'şok' yaşıyor.

"Ay bu kadar tapeye karşın cahil halk yine Tayyip'i seçti" diyenler şunu anlamıyor:

Millet ona savaş açanlara değil Başbakan'ın sözüne inanıyor ve yaptığına güveniyor.

"O 'çalmadım' diyorsa çalmamıştır" diyor.

O "Milletimin tek kuruşunu boşa harcamadım" diyorsa onun samimiyetine ve doğru söylediğine inanıyor.

Seçim akşamı balkonda, tüm iftiralara, iddialara, tapelere, hainliğe karşı ailesiyle verdiği görüntü bir meydan okumadır, bir özgüvendir.

Milletten aldığı destekle milletine duyduğu derin itimattır…

(Aktüel'den)