Rahmetli Başbakan Adnan Menderes Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki bir "azınlık cuntası" tarafından idam edildi. Dün rahmetlinin idam edildiği günün yıl dönümüydü.

ABD'nin efsanevi başkanlarından J.F. Kennedy'nin oğlunun bir uçak kazasında hayatını kaybetmesinden sonra yazmıştım. Yıl dönümü vesilesi ile yeniden hatırladım.

Menderes ailesi ile Kennedy ailesinin kaderleri birbirine çok benziyor.

Başkan Kennedy öldürüldü, Başbakan Adnan Menderes idam edildi.

Kennedy ailesinin fertlerinin çoğu çeşitli zamanlarda ya kazalarda öldüler ya da faili meçhul cinayetlere kurban gittiler.

Adnan Menderes başbakanken resmi bir cinayete kurban gitti. Kennedy ise hâlâ aydınlatılamayan bir suikasta kurban gitti.

Kennedy cinayeti ile ilgili belgeler 2039 yılında açılmak üzere arşivlere kaldırıldı. Eğer Başkan Kennedy'nin öldürülmesinin ABD'nin bir kısım devlet kurumları ile akalası olmasaydı bu konudaki arşivlerin incelenmesi 2039 yılına kadar yasaklanır mıydı?

Bizdeki durum biraz farklı ya da işin bize özgü bir tarafı fazlaca öne çıkıyor. Adnan Menderes bizzat "devlet tarafından" idam edildi. ABD kendi başkanını biz kendi başbakanımızı öldürdük.

Her iki cinayetin de derin devlet kavramı ile yakın ilişkisi var.

Şimdi...

Adnan Menderes de J.F. Kennedy de Demokrat Parti başkanlarıydı.

Her ikisi de İkinci Dünya Savaşı'nın izlerinin sürdüğü politik bir dönemde iktidara geldi.

Kennedy 1963, Menderes 1961'de öldürüldü.

Menderes'in oğullarından birisi intihar etti, diğeri trafik kazasında öldü. Ancak bu iki ölüm olayının üzerinde hâlâ kuşkular var ve nedense kimse bu ölümleri araştırma gereği de duymadı.

Adnan Menderes'in üçüncü oğlu ve halen hayatta olan Aydın Menderes de çok ağır bir trafik kazası geçirdi ve tekerlekli sandalyeye mahkum oldu.

Kennedy'nin kardeşi Adalet Bakanı Robert Kennedy başkanlığa aday oldu ve seçim kampanyası sırasında öldürüldü.

Küçük kardeş Edward Kennedy senatörken başkanlığa aday oldu, arabasıyla bir nehre uçtu ve bu kazadan sonra adaylıktan çekildi.

Kennedy'nin oğlu John Jr. karısı ve baldızıyla yine bir uçak kazasında denize çakıldı ve hepsi öldü.

Kennedy ailesinden çok sayıda isim daha ya çeşitli kazalarda ölürler ya ölümcül hastalıklar sebebiyle sakat kalırlar. Bu yüzden ABD'de Kennedy ailesi için "lanetli aile" denir.

Biz Müslümanlar "lanet" kelimesini ağzımıza almayız. Bu yüzden Menderes ailesi için böyle bir tabir asla kullanmayız. Ama şu kadarını söyleyebiliriz, iki aile arasında kaderi bir benzerlik var. Belki Menderes ailesi için "Bahtsız bir aile" demek daha uygun.

Kennedy ve Menderes cinayetlerinden sonra bunların ailelerinden soyadlarını taşıyan hiç kimse arzu etmelerine rağmen ülke yönetimine gelemedi. Bu arzu hep çeşitli kazalar sonucu akim kaldı.

?Bu tip kaderi benzerlikleri anlamamız elbette mümkün değil. Ama dikkat çekiyor işte.

ABD başkanlarından Lincoln ile Kennedy arasındaki bağlantılar da ilginç mesela.

Lincoln başkanlığa 1860'ta, Kennedy 1960'ta seçildi. Her ikisinin adları da yedi harfliydi. Lincoln'ün Kennedy, Kennedy'nin de Lincoln adlı birer sekreterleri vardı. Her iki başkan da üç isimli katiller tarafından öldürüldü. Lincoln bir tiyatroda vuruldu, katili bir ambara kaçtı, Kennedy'ye de bir ambardan ateş edildi ve katili bir tiyatroya kaçtı.

Bu gibi durumları bizim anlamamız, insanların önceden bu tip kurguları yapabilmeleri mümkün değil. Bu işlere ancak "kaderin cilvesi" diyebiliriz.