Gerek İngiltere’nin Stanstead Havaalanında, gerekse de Gatwick Havaalanında bulunan reklam tabelalarında KKTC’ye uçuşların yapıldığının yer alması Rumları çılgına çevirmeye yetti.

 

Kıbrıs Rum Ulaştırma Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı ortak yaptıkları çalışmada İngiltere’nin Manchester Havaalanından da Ercan Havaalanına uçuşların yapıldığı ortaya çıkınca bu uçuşları durdurmak ve reklamları kaldırtmak için kolları sıvadılar.

 

Kıbrıs Rum tarafında Baf ve Larnaka havaalanlarını çalıştıran yarı Yunanlı, yarı Kıbrıslı Rum şirket Hermes, Rum tarafından İngiltere’ye gitmek isteyen Kıbrıslı Rumların ve diğer yabancıların, daha ucuz, daha güvenli ve daha kaliteli uçuşların yapıldığı Ercan Havalanından kalkan uçakları tercih etmelerinin kendi çıkarlarına zarar verdiğini düşündüğü için hem Rum Ulaştırma Bakanlığını, hem de Dışişleri Bakanlığını harekete geçirdi.

 

 Kıbrıs Rum halkının Ercan Havaalanından kalkan uçakları tercih etmesinin nedeni fiyatların düşük olmasının yanında Hermes’in yönetimindeki havaalanlarından uçuşlar yapan Helios şirketine ait bir uçağın 2005 yılında düşmesinin yarattığı güvensizlik. 

 

Helios 1999 yılında kurulan Kıbrıs Rum tarafının ilk özel uçak şirketi. Larnaka’dan Dublin’e, Sofya’ya, Varşova’ya, Prag’a ve İngiltere’nin birkaç havaalanına seferler yapmakta. Kazadan bir yıl evvel de İngiltere’nin başta gelen tur operatör şirketlerinden birisi olan Libra Holiday Group tarafından satın alınmıştı. Larnaka’dan Prag’a gitmek üzere kalkan uçak Atina’nın kuzey doğusunda düşmüştü. Ölenlerin yakınları her sene bu acı olayı anmakta ve törenler düzenlemekte.

 

Gerek Kıbrıs Rum tarafındaki mali krizden dolayı gerekse de bu kazadan dolayı Hermes şirketinin yönetimindeki havaalanlarında işler iyi gitmiyor. Bunun üstüne bir de Türk şirketlerinin Ercan havaalanından dünyanın dört bir köşesine İstanbul bağlantılı uçuşlar yapması ve uçak bilet fiyatlarının da Rum tarafındaki fiyatların çok altında olması, “iflas eden tüccarın veresiye defterlerini karıştırması”nı hatırlatır şekilde Rumları harekete geçirmiş.

 

Zaten Kıbrıslı Rumlar 1974 Aralığından beri, Kıbrıs Türk tarafındaki Ercan Havaalanından yapılan uçuşları durdurmak için elden geleni yaptılar ve halen de yapmaya devam ediyorlar. Amaçları Kıbrıslı Türkleri kendilerine muhtaç etmek.

 

Bunu sadece uçuşlarda değil, Kıbrıslı Türklerin dünya ile bağlantısını sağlayan her faaliyette yapıyorlar. Spor ambargosu, ticaret ambargosu, ulaşım ambargosu, eğitim ambargosu, telefon, posta, internet ambargosu, kültür ve eğitim ambargosu hep bu nedenle. Kıbrıslı Türkler bize muhtaç olsun ve soludukları havayı bile biz kontrol edelim mantığını güdüyor Rumlar yıllardır.

 

Dün Kıbrıs Rum tarafında faaliyet gösteren ve batmanın eşiğinde bulunan ulusal havayolu Kıbrıs Havayollarının basın sözcüsü Adamos Aspris’in 10 Ağustos tarihinde İngiltere’nin Glasgow havaalanı yöneticilerine gönderdiği mektubun metni yayınlandı Rum basınında.

 

Bakın bizlerle sürdürülebilir bir barış anlaşması yapmak amacı ile müzakere masasına oturmaya hazırlanan Rumlar Glasgow’daki yetkililere bir mektup gönderdiler. Mektubun içeriği kısaca şu: “KKTC diye bir devlet yoktur, Kıbrıs’ın kuzeyi işgal altındadır, Kıbrıs adası tümüyle AB’ye dahildir, Kıbrıs’ta sadece Larnaka ve Baf havaalanları bulunmaktadır ve derhal Ercan Havaalanına yapılan uçuşları durdurun.”

 

Rumlar bu çalışmayı yaparken ve biz Kıbrıslı Türkleri her yönden dünyadan soyutlamaya çalışırken, bizim içimizde de birkaç kişi çıkmakta, “Jest olsun, iyi niyet gösterisi olsun diye Maraş’ı karşılıksız Rumlara verin” diyebilmekte, Rumlara çağrı yapıp  “Jest olsun, iyi niyet gösterisi olsun diye Ercan Havaalanından uluslararası direkt uçuşların yapılmasına onay verin” diyecekleri ve bu yönde çalışacakları yerde…