Lefkoşa'da 7 Nisan 2013 Pazar Günü 14 aylık bir süre için yeni bir belediye başkanı seçilecek.

Adaylar haftalardır kampanyalarını sürdürmekteler.

Artık söz seçmenin.

Dışarıdan bakan biri olarak özellikle belirtmek isterimki adaylar her biri kendi dalında iddalı ve halkın nezdinde "temiz" isimler.

Buraya kadar her şey yolunda!

Son günlerde bazı adaylar seçimlere "Mafya'nın el attığından" şikayet etmekteler.

İç İşleri ve Adalet Politikaları alanında uzmanlaşmış ve sorumluluk taşımış bir politikacı olarak bu şikayetleri elbette çok ciddiye almaktayım. Eminim başkaları da aynı ciddiyetle hem şikayetleri hem de iddiaları izlemekteler.

"Mafya" yani "yasadışı işler yaparak toplumsal yaşantımızı ve huzurunu tehdit eden" çete tarzı örgütlenmeler polisiye tedbirlere maruz kalması ve Adalet'in hak ettikleri cezayı vermesi gereken yapılar.

Lefkoşa Belediyesi ve bu belediyeye yönelik grev yapılırken de "mafya" kelimesini çok duyduk. Güvenlikten ve bu tarz "kriminel alandan" yetkili istihbarattan sorumlu birimler eminim uyumuyorlardır.

Öyle olmasa son aylardaki "gece" operasyonları ve benzeri gelişmeleri sürekli medyada takip edemezdik.

Gerek KKTC ama gerekse kesinlikle Türkiye'nin bu tip iddialar söz konusu olduğunda gerekeni yaptığından en ufak bir şüphem yok.

Ankara "mafya" tarzı yapılara teslim olmayacak kadar güçlü bir ülkenin başkenti. Sonuçta Türkiye'ye de zarar verecek ve Türkiye'yi bir şekilde rahatsız edecek KKTC çapındaki "mafya da" Ankara'yı ilgilendiriyordur.

Öyleyse "mafya'dan şikayetler" dile getirenler niçin "arkasını getirmiyorlar". Yani daha açık bir şekilde "kimse o mafya adını koymuyorlar"! Ellerindeki bilgileri yetkililer ile paylaşmıyorlar.

Bu soruyu facebook'ta Lefkoşalı bir gazeteci dile getirdiğinde ve ben de "madem o politikacı bir şeyler biliyor o zaman açıklasın yoksa dedikleri klasik Kıbrıs dedikodusu olmaktan öteye gitmez" dediğimde bazıları "nasıl yapsın, başına iş gelir" tepkisi verdiler.

Kusura bakmayın!

Lefkoşa gibi zor bir kentin ve yine ulusal düzeyde iktidara talip olan bir partinin belediye başkanı adayı olan kişi bu konuda "cesur" olmayacak da kim olacak?

"Mafya" sorununu tespit ettiyse o zaman o ve onu destekleyenlerle bu soruna karşı aktif tavır almasını beklemek seçmenlerin hakkı değil mi?

Elinde yeterli delil yok ise o zaman bu tarz iddialarda bulunmak diğer adaylara haksızlık değil mi?

Daha kötüsü "elinde delil var da çekindiği için açıklayamıyorsa" insan olarak sonuna kadar saygım var. Ben de "mafyadan" korkarım. Ve bu gibi durumda korkmak ayıp değil. "Mafya" benim gibi sıradan vatandaşların "aptalca kahramanlıkları" ile başa çıkılabilecek bir sorun değil.

Ama siz Lefkoşa Belediye Başkanı ve parti başkanınız KKTC Başbakanı olmak istiyor ve "mafyadan" çekiniyorsanız o zaman bu işte bir uyumsuzluk var demektir.

Ya "vatandaş Ozan" gibi aday olmayın, ya da arkasını getiremeyeceğiniz ve arkasında duramayacağınız ağır bir ithamı ortaya atmayın veya çıkın ortaya ve halkınızı "mafyadan koruyun".

Elbette zor bir iş. Ama Lefkoşa'nın Belediye Başkanı olmak kolay değil!

Bilmem anlatabildim mi?

İşte ben Lefkoşa'da seçmen olsaydım bu soruna yönelik yaklaşımım ve adayımı belirleyeceğim kriterim de bu olurdu!