kürsüdeki hatip Türkiye'deki hükümete ağzına geleni söylüyor. Kinini ve öfkesini öyle bir kusuyor ki şaşırmamak elde değil. Bu milletvekili Baas rejimine isyan eden halkı Amerika'nın ajanı ve işbirlikçisi olarak suçluyor. "Hain" kelimesini diline pelesenk eden hatip hızını alamayıp Türkiye hükümetine de Amerikan işbirlikçisi suçlamasında bulunuyor.

Baasçı milletvekiline göre, rejime isyan edenler tek kelime ile terörist. Başta ABD olmak üzere küresel emperyalist güçler Suriye'deki rejimi devirmek için kirli bir oyun sergiliyorlar. Türkiye hükümeti de bu kirli oyunda kendisine verilen taşeronluk görevini yerine getiriyor.

İşte buna benzer ağır suçlamalar gırla gidiyor.

Kürsüdeki Baasçı milletvekili ağza alınmayacak hakaretler savurmaya devam ediyor. Suratı öfkeden kıpkırmızı.

Tahmin ediniz bakayım, burası hangi ülkenin meclisi ve bu milletvekili de hangi ülkenin milletvekili?

Suriye elbette dediğinizi duyar gibiyim.

Yanıldınız.

Bu konuşmanın yapıldığı yer Suriye meclisi değil, Türkiye Büyük Millet Meclisi. Konuşan milletvekili de CHP'li.

Hiç şaşırmayın, zinhar olmaz demeyin. Tamıtamına bu böyle.

***

Yer TBMM. Tarih: 30 Haziran 2012. Kürsüdeki hatip CHP'nin Hatay milletvekili. Adı: Refik Eryılmaz. Merak edenler Meclis tutanaklarından konuşmanın tam metnini indirip okuyabilirler! Sadece adı geçen vekil değil başta Genel Başkan Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP adına konuşan her vekilin aynı Baasçı anlayışı ve tepkiyi dillendirdiği apaçık biliniyor. Demek ki bu CHP'nin ortak anlayışı.

Adı geçen CHP'li vekil Meclis'te sanki Beşşar Esed rejiminin temsilcisi edasıyla konuşmakta bir beis görmüyor. Suriye muhalefetinden başlayıp Türkiye düşmanlığına kadar işi vardırıyor.

Bakınız konuşmasının bir yerinde ne diyor:

"Komşu, dost ve kardeş Suriye'de kirli ve iğrenç bir oyun oynanmaktadır. Küresel güçler, Türkiye'ye bu kirli oyunda önemli bir görev vermiştir. Suriye'de her gün bombalar patlıyor, intihar saldırıları düzenleniyor, askerler, çocuklar, siviller eli kanlı silahlı gruplar tarafından katlediliyor.(...) Bu nasıl bir vahşettir, bu nasıl bir demokrasi mücadelesidir?"

Görüldüğü üzere, mantık bütünüyle Baasçı bir mantık. Amaç ise, AK Parti hükümetine karşı Suriye'deki diktatoryal Baasçı rejimi savunmak. Mantık ve amaç bu olunca geriye ne insaf kalıyor, ne de insanlık!

CHP'li Baasçı vekilin mantığına göre, suçlu olan sadece ve yalnızca eli kanlı silahlı gruplardır. Yani Baasçı rejime başkaldıran Suriye halkıdır. Hatibin gözünde onlar zaten teröristtirler. Onlara arka çıkan Türkiye de tıpkı onlar gibi suçludur.

***

Peşinen belirtmek isterim ki, kim ne adına yaparsa yapsın sivil unsurları hedef alan her türlü eylem, laneti hak eden bir terör eylemidir. Direnişlerinde haklı olduklarına inandığım Suriye halkının yiğit evlatlarının bu yola tevessül etmesini tasvip etmem asla söz konusu bile olamaz. Ancak tekil bir bombalama olayından hareketle Suriye muhalefetini ve halkını topyekun terörist diye ilan eden, insan kıyımcısı ve halk düşmanı Baasçı rejimin vahşetini haklı ve meşru gösteren bir zihniyet de tıpkı terör gibi laneti ziyadesiyle hak ediyor.

Suriye halkını kıyımdan geçiren insanlık dışı bir rejime arka çıkanlar elbette evvelemirde insanlık anlayışlarını gözden geçirmelidirler.

Bugün Suriye'de olup biten vahşetin asıl sorumlusu Baasçı rejimdir.

Suriye'deki Baasçı rejimin zulmüne tek kelimeyle eleştiri getirmeyen bu CHP'li vekilin sanki Suriye'nin Baasçı vekiliymiş gibi hem direnişçileri "terörist" diye yerden yere vurması, hem de Türkiye hükümetine düşmanlık yapması karşısında siz olsanız ne dersiniz?

Bu milletvekilinin ve partisinin el-Muhaberat ağzıyla Türkiye'deki hükümete düşmanlık yapmasını Türkiye severlikle bağdaştıranlar varsa beri gelsinler.

Kendi ülkesinin uçağı düşürülmüş ve iki pilotu şehit edilmiş olmasına rağmen Suriye'deki Baas rejiminin hamiliğini ve savunuculuğunu yapmak sadece siyasi muhalefetle alakalı bir durum olmasa gerek.

Türkiye hükümetinin açıklamalarına değil Suriye'deki katil Baasçıların açıklamalarına kulak veren bu zihniyet mensuplarının sadece AK Parti karşıtlığı adına böyle düşündüğünü ve davrandığını söylemek doğru olmaz.

İşin doğrusu, ideolojik ve siyasi akrabalık ilişkisidir.

Türkiye doğumlu CHP ile Suriye'nin Baas Partisi aynı totaliter ideolojik rahmin ürünüdürler.

CHP düpedüz bir Baas partisidir.

CHP, Baasçı zihniyeti dolayısıyla Suriye'deki diktatoryal Baas rejimine arka çıkmaktadır.

Başbakan'ın CHP'ye yönelttiği soru bu açıdan çok anlamlı ve sarsıcıdır: "CHP Suriye'nin Baas Partisi midir?"

Cevabı belli değil mi?

Evet, CHP, dibine kadar diktacı ve Baasçı bir anlayışın partisidir. Sadece Suriye'deki değil, Ortadoğu'daki Baasçılar'ın da örnek aldığı bir partidir CHP. Dolayısıyla CHP'nin Suriye'deki Baas rejimine ve tek parti faşizmine sahip çıkması, kendi ideolojik genleriyle alakalıdır.

Başbakan'ın dediği gibi, CHP geçmişte Hitler gibi faşist liderlere ve onların rejimlerine derin hayranlık duyuyordu. Esed'in faşist tek parti rejimini kendinden bilmesi ve Baasçı vahşete arka çıkmasına bu yüzden hiç mi hiç şaşılmaz.

Üzücü ama gerçek: CHP, Suriye'deki Baasçı kardeşlerinin safında hem Suriye halkına, hem de Türkiye hükümetine aleni bir düşmanlık siyaseti izlemektedir.

İşte bu yüzdendir ki Türkiye'de bu Baasçı partinin halkı yoktur. Bir daha iktidara gelme şansı da katiyyen yoktur.

(Yeni Şafak gazetesinden alınmıştır)