Eğer o mektubu gerçekten Tuğluk yazmışsa ilginç bir durumla karşı karşıya olduğumuz muhakkak. Çünkü o satırların altındaki imzayı çıkarsanız \'devletçi\' bir bakış açısı ve \'koruma refleksi\' ile yazıldığını düşünebilirdiniz.

Üstelik satırlar \'son bir aydır koro halinde söylenen şarkıya\' da çok benziyor.

Eğer gerçekten Tuğluk yazmışsa, ifadesinin detayına gelince...

Bu köşede defalarca BDP\'nin Meclis\'te olmasının önemini, sivil siyasetin önünün açılmasının gerekliliğini savunmuş birisi olarak gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, BDP çözümün anahtarı olmak yerine sorunun özü olmayı tercih etti.

Eylemleriyle, söylemleriyle kendilerine umut bağlayanları da hayal kırıklığına uğrattı. Aslında hâlâ o fırsat bütün bütün kaçırılmış değil ama BDP\'liler KCK\'lı \'parti komiserleri\'nin elinde oyuncak oldular.

\'Parti komiserleri\'
nden izinsiz demeç bile veremiyorlar.

Yaptıkları ziyaret bile parti komiseri eşliğinde oluyor. Nitekim başkentte çok sayıda \'yok artık\' dedirtecek \'komiser gözetiminde ziyaretler\' yaptılar.

Hatta Tuğluk\'un daha önce imzasıyla yayımlanan ve çok tartışılan mektubu da cezaevindeki bir KCK\'lı tarafından kaleme alınmıştı. Tıpkı Diyarbakır\'da yapılan çalıştayın sonuç bildirgesinin Kandil\'den yazılıp gönderilmesi gibi.

Fakat şurası kesin ki; kim tarafından yazılırsa yazılsın Tuğluk\'un mektubunu son günlerde yaşadığımız krizlerle birlikte değerlendirince şaşırmamak mümkün değil.

Bahoz Erdal yaralı ve Suriye\'de

Biz Ankara\'da adeta \'dövüş kulübü\'ne dönen Meclis\'e odaklanmışken PKK cephesinde ilginç gelişmeler yaşanıyor. Özellikle son haftalarda sessiz sedasız yapılan \'nokta operasyonlar\' medyanın dikkatinden kaçsa da kulislerde çok çarpıcı bilgiler var. Özellikle de \'cellât\' olarak adlandırılan Suriye asıllı Dr. Bahoz Erdal kod adlı
Fehman Hüseyin ile ilgili
.

Aslında uzun uzadıya BDP\'li Aysel Tuğluk\'un Taraf\'ta çıkan mektubunu analiz etmek gerekiyordu.

Resmi makamlar bu konuda suskunluğunu koruyor ama edindiğim bilgilere göre Fehman Hüseyin, Özel Kuvvetler\'in yaptığı nokta operasyonunda yaralandı.

Hatta şu anda Suriye\'deki yakınları tarafından tedavi ettirildiği de konuşuluyor.

Hatırlanacağı gibi geçtiğimiz ağustos ayında örgütün 1 numaralı ismi Murat Karayılan ortadan kaybolmuştu.

Hatta Karayılan\'ın İran\'ın elinde olduğu yönündeki haberler krize de neden olmuştu.

Karayılan\'ın bir ayı aşkın süre ortadan kaybolmasıyla ilgili hâlâ net bilgiler yok, fakat o günlerde dikkat çekici şekilde Fehman Hüseyin ön plana çıkmıştı.

Hatta daha önceki açıklamalarından çok farklı olarak \'yeni dönemin konseptini\' de ilan etmişti.

Karayılan\'ın ortadan kaybolmasından sonra sık sık röportajlar veren
ve son olarak örgütün internet sitelerinde 4
Ocak\'ta açıklamalarda bulunan Bahoz Erdal\'dan bir süredir ses çıkmıyor.


Bu da operasyondan yaralı kurtulup Suriye\'ye kaçtığı istihbaratını daha da anlamlı hale getiriyor. Ayrıca unutmamak gerekir ki Esed yönetimi PKK\'ya güvenli alan taahhüdünde bulunduğu için örgüt bir süredir Suriye\'ye taşınıyor.

Zaten üçüncü ülkelerin PKK ile \'özel olarak\' ilgilendiği bilinen bir gerçek.

Kaldı ki söz konusu üçüncü ülkeye ait \'Heron\' bölge üzerinde uçarken yakayı ele vermişti. Aralık 2011\'de

Mersin\'de ele geçirilen teröristlerden birinin de İsrail\'le olan yakınlığı önemli
bir ayrıntıydı.

Bütün bu gelişmelerin sonucu olarak Hatay, PKK\'nın geçiş ve hedef yerlerinden birisi olacak. Nitekim Jandarma

Özel Harekat timlerinden bir grubun bölgeye kaydırıldığı da önceki gün itibariyle artık sır değil.

Sonuç itibariyle, BDP yönetimi KCK\'nın baskısı sebebiyle Nevruz\'u bir kalkışma denemesine çevirmeye çalışırken

Suriye\'de PKK açısından ilginç gelişmeler yaşanıyor.


Sahi, Bahoz\'u göreniniz var mı?

(Bugün)