İktidar yargıda müthiş değişiklikler yaptık havası estiriyor..

Özel Yetkili Mahkemelere son verildi.. CMK’nın ünlü 250, 251, 252. maddeleri kaldırıldı.. Devleti kollayan bireyi yok sayan anlayışa son verildi..

Olağanüstü dönemin yasaları tarih oldu.. Meclis tarihi bir değişikliğe adım atarak yaz tatiline çıktı..

Kolay tutukluluk dönemi de bitti.. Dosyanın avukatlardan gizlenmesi de..

Her şey değişti yeni bir sayfa açıldı..

Hava böyle değil mi?

Böyle ama doğru değil..

 

*

 

CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk şahane bir tablo hazırlamış.. Kendisi Adalet Komisyonu’nda CHP sözcüsü olduğu için tüm gelişmeleri adım adım biliyor..

Yasaları kelime kelime..

Tablonun soluna, kaldırıldığı söylenen maddeleri yazmış..

Tablonun sağına terör yasasına eklenen fıkraları koymuş..

Yanına da CMK’nın 250/1’in aynısı, 251/2’nin aynısı gibi notlar düşmüş..

Yapılan şu..

CMK’nın üç maddesinde yer alan hükümler terör yasasının 10. maddesine eklenmiş..

10 madde biraz daha geliştirilmiş.. 250, 251, 252 içine yedirilmiş..

 

*

 

Mesala insanlar tutuklanıyor, tutuklanmalarına neden olan belgeyi, bilgiyi gizli tanık ifadesini göremiyorlardı ya..

Bundan sonra da göremeyecekler..

Çünkü bu hüküm terörle mücadele kanununda da var..

Şöyle deniliyor;

Müdafiin dosya içeriğini incelemesi veya belgelerden örnek alınması, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürecek  ise cumhuriyet savcısının  istemi üzerine hakim  kararıyla bu yetkisi kısıtlanabilir..

Eski tas eski hamam!

 

*

 

Hiçbir şey değişmediyse bu gümbürtü ne diyeceksiniz? İktidar da haksız tutukluluktan, uzun tutukluluktan rahatsızdı..

Bu rahatsızlığını yasalarla oynayarak net biçimde yargıya iletti..

Mahkemeleri sanık lehine inisiyatif almaya zorladı..

Mesaj verdi..

Olumlu havanın nedeni bu..   

 

*

 

Başta Ergenekon olmak üzere birçok davada tahliyeler gelecektir.. Gelmesi gerekir.. Adli kontrol sınırının kalkması hakimlerin elini kolaylaştırdı..

Bugüne kadar isteseler bırakamazlar mıydı?

Bırakırlardı tabii..

Bırakmadılar.. Tutuklu yargılanmalarını istediler..

 

*

 

Tek cümleyle olan biten şu..

İktidar yargıya bir devrin bittiği mesajını verdi.. Verirken de anti demokratik görünen yasa maddelerini çöpe atmadı.. Başka yere aktararak gün ola harman ola diye sakladı..

 

 

Adalet Bakanı devre dışı gibiydi

 

Bildiğimden değil..

Merakımdan soruyorum.. Dikkatimi çekti.. Özel Yetkili Mahkemeler konusunda birtakım değişiklikler yapılıyor Adalet Bakanı Ergin ortada yok..

Başrolde Başbakan Yardımcısı Bozdağ..

Sanki Adalet Bakanı o..

Ergin tabii ortada, tabii Meclis’te ama gazete köşelerinde değil, televizyon ekranlarında değil..

Değişiklikleri hararetle savunmuyor..

ÖYM’ler çağdaş hukuk devletinde olmaması gereken mahkemelerdir diye üst perdeden demeçler vermiyor..

Memlekete özgürlük getirdik diye övünmüyor.. Özgürlük hakimlerinden söz etmiyor..

Bütün yük Bozdağ’da..

Sanki Adalet Bakanı devre dışıydı.

 

*

 

Yasa değişikliklerinin hazırlanma süreci de ilginçti.. Merkez üssü Adalet Bakanlığı değil  Başbakanlık’tı..

Benim gördüğüm bu..

Doğru mu?

Başrolde neden Ergin değil, Bozdağ vardı?

 

 

 

Bodrum katına insan koyan devlet

Her zaman olduğu gibi Samsun’daki sel felaketini de kimse üzerine almayacaktır..

Bir Allah’ın kulu çıkıp..

Şan olsun diye, namım yürüsün diye; hesap kitap hatası yapmışız, konutları yanlış yere  dikmişiz demeyecektir..

Çünkü yapan devlet.. TOKİ..

Siz hiç devletin suçlu olduğunu gördünüz mü? Devlet adına kabahati üstleneni..

Devlet adına özür dileyeni..

Devlet, göz göre göre hata yapıldığı halde Uludere’de bile özür dilemedi selde mi dileyecekler..

 

*

 

O zaman müsaade ederlerse şunu sorayım.. Bodrum katı neyin nesi.. Bu çağda bodrum katı kaldı mı?

TOKİ sözüm ona modern konut yapıyor ama bir kısım insanları toprağın altında yaşamaya mahkum ediyor.. Cam tavan hizasında..

Bunun hesabını versinler yeter..

Bodrum katına insan koyan devlet olur mu?

 

*

 

O konutları özel sektör yapsaydı canına okurduk.. İzin vereni değil yapana dünyayı dar ederdik.. İyi de yapardık..

Devlet olunca..

Afet, şiddetli yağmur..

Biraz üstüne gidersen laf hazır..

İstismar etmeyin!..

(Milliyet gazetesinden alınmıştır)