Kıbrıs adasında yarım asrı geçen bir süreden beri devam eden tek taraflı yönetim ve tüm hak ve çıkarların tek bir tarafça kullanılıyor olması problemine son vermek için iki taraf arasında devam etmekte olan toplumlararası görüşmeler bir sona doğru yaklaşıyor. Yaklaşmakta olan sonun ne olduğunun detayları henüz tam belirlenmemiş olsa da nihai hedefin “Yeni Federal Kıbrıs Cumhuriyeti” olacağını ilgili tüm çevreler kabul ediyor. Bu görüşmelerin sonuna yaklaşıldığının işareti olarak algılanabilecek tüm açıklamaların dünya basınına genelde iki tarafın ortak açıklamaları ile yapılması beklenirken, her zaman olduğu gibi tek seslilik hakimiyetinde Güney Kıbrıs Rum basını üzerinden ulaştırılıyor. Bu konuda iki tarafın Liderleri böyle bir anlaşma mı yaptı, yoksa herkes bildiği gibi davranıp kendine göre karar mı alıyor gibi bir belirsizlik var.

Kıbrıs Türk basını yan komşusundan bulduğu haber kırıntıları ile günü idare etmeye çalışıyor veya Güney Kıbrıs Rum basınına yönetimleri tarafından dikte edilen gelişmeleri sadece tercüme ederek Kuzey’de duyuruyor. Bu tercüme haberlerde yazanlar ise büyük oranda Kıbrıs Rum yönetiminin nasıl bir anlaşma istediği, Kıbrıs Türk yönetiminin neler vermesi, neleri istememesi veya nelere razı olursa Kıbrıs Rumlarının çözümü düşünebilecekleri ve evet deme ihtimallerinin yükselebileceğinden bahseden ara nağmelerdir. Kıbrıs Türk tarafının bu çözüme mutlaka ihtiyacının olduğu, yıllardır kendi politikacıları tarafından dile getirildiğine göre, isteklerini sıralayacak olan taraf doğal olarak taviz isteyen taraf olacaktır.

Basına ulaştırılan haberlerin takvimle ilişkili kısmı, Ocak sonu Al-Ver sürecinin başlayabileceği, Davos toplantılarının Garantiler konusunun çözülebileceği bir tesadüfler toplantısı olabileceği ve diğer beklenmedik olasılıklarla dolu. Bu arada son günlerin moda söylemi “Kıbrıslı Türkler bunları Annan Planında vermeyi kabul etmişti”, dolayısıyla bunun fazlasında neler verecekler ki anlaşmayı Kıbrıs Rum tarafı kabul etmeyi düşünsün şeklinde ortaya çıkıyor. Yıllardır Annan Planının kabul edilmediği ve isminin bile söylenmemesi gerektiğini belirten Güney Kıbrıs Rum yönetimi ansızın Annan Planının bazı maddelerine dört elle sarıldı.

Bunlar bazı satır başları, Kıbrıs Türk yönetiminin dikkatli gözleri mutlaka tümünü görüp not alıyordur ve zamanı geldiğinde gerekli cevapları verecektir.