MUSTAFA KÖKER
AMSTERDAM
Amsterdam’da faaliyet gösteren Türkevi Araştırmalar Merkezi tarafından düzenlenen ‘8. Avrupa Türkçe Yayınlar Sempozyumu, “Londra’dan Pekin’e Türk Toplulukları ve Yeni İpekyolu Projesi” teması ile gerçekleşti.
Cumartesi günü Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da gerçekleşen sempozyuma Hollanda, Türkiye, Almanya, Belçika, Makedonya ve Fas’tan alanında uzman akademisyon, aktivist, bürokrat ve iş dünyası temsilcileri katıldı.
Gün boyu süren ve oturumlar halinde gerçekleşen sempozyum, Türkevi Topluluğu Başkanı Drs. Veyis Güngör’ün açış konuşması ile başladı.
Sözlerine, aradan uzun bir zaman geçti. Bu aradan sonra tekrar sizlerle birlikte olmanın heyacanını yaşıyorum. Arzum, bundan sonra sizlerle daha sık buluşmak, insanımızı ve insanlığı ilgilendiren konularda birlikte düşünmek ve fikir alışverişi yapmaktır” diyebaşlayan Güngör, Avrupa Türkçe Yayınlar Sempozyumu’nun uzun bir aradan sonra tekrar düzenlenmesinden dolayı memnuniyetini dile getirdi.
-Türkevi Başkanı Drs. Veyis Güngör’ün konuşması
-Yeni İpek Yolu Projesi Sadece Ticari bir yol değil
Yirmibirinci yüzyılın ikinci on yılında ‘gücün Batı’dan Doğu’ya kaydığı’ tartışıldığına dikkat çeken Güngör, “Çin’in günümüzde üç dört yüzyıl önce İngiliz ve Hollandalıların yaptıkları ticaret modelini uyguladığı belirtiliyor. Çin altyapıya, özellikle de enerjiye yatırım yapıyor. 2030 yılında Çin’in enerji ihtiyacının mevcudun üç katından fazla olacağı ifade ediliyor. Devamla bu gelişmeleri siyasete yansıtıp, yani refah düzeyini yükseltip, istikrarı arttıracağı bekleniliyor. Bu gelişme dünyanın çok kutuplu bir dünyaya doğru evrildiği şeklinde de okunuyor. Ekonomik alanda gücün Avrasya kıtasına doğru kaydığını söyleyen tarihçiler de var. Asya Altyapı Yatırım Bankası’nın başarısı ve yeni ‘İpek Yolu’ yatırımları ile Çin’in Rusya ve Avrupa ile ekonomik uyumu ilerleteceğine dikkat çekiliyor.
Bir başka ifadeyle, dikkatler tarihte dünya hakimiyetinde önemli rol oynamış ilk ‘İpek Yolu’na çekiliyor. İnsanlık ilk İpek Yolu’ndan sonra, ‘kölelik yolu’, ‘altın yolu’ ve ‘siyah altın yolu’na şahit olmuştu. Şimdi ise, yani yirmibirinci yüzyılda yeni bir yol yeni bir hat oluşuyor. Bu yol Türkistan ile kesişiyor. Bir başka ifadeyle ilk yol tekrar görünüyor. Tarihi ‘İpek Yolu’ geri geliyor. Yeni İpek Yolu Projesi, sadece ticaret yolu değil, aynı zamanda düşüncelerin, kültürlerin, inançların karşılaştığı, kesiştiği ve yayıldığı yoldur” sözleriyle konunun önemine vurgu yaptı.
-Musa Serdar Çelebi: Türkiye Bu Projeye Kayıtsız Kalamaz
-Nilgün Eliküçük Yıldırım: Ortak Kader Topluluğu ve Çin Rüyası
-Prof. Dr. Numan Aruç: Avrupa ve Dünya Barışına Katkı
“Yeni İpek Yolu Projesi asesan Yeni Medeniyetler İttifakı’nın birlikte düşünülmesi gerektiğine işaret ettiği konuşmasında, “Yeni İpek Yolu Projesi asesan Yeni Medeniyetler İttifakı ile birlikte düşünülmelidir. Her iki proje insanlığın kurtuluşu için önemli fırsatlardır. Avrupa Türkleri olarak önce Avrupa’da barışa sonra dünyada barışa katkıda bulunmalıyız” ifadelerine yer verdi.
-Ömer Kocaman: Türkiye ‘Orta Koridor Projesi’ni Geliştirdi
-Dr. Fırat Pürtaş: Kültürel Etkileşim Fırsatı
Hollanda Centre for Public Debate Başkanı Mehmet Emin Ateş’in başkanlığında sürensempozyumun ikinci oturumunda söz alan,
“İpek Yolu Projesi, eskiden olduğu gibi bundan sonraki yıllarda da, geçtiği bölgede, ülkelerde refahı yakından etkileyecektir. Çok somut bir örnek vermek gerekirse, Kaşgarlı Mahmut'un ünlü eseri “Kitab-ı Divanü Lûgati t-Türk tarihi İpek Yolu ile dünyayı etkilemiştir. Türkçe dünyada öğrenilen bir dil haline gelmiştir. Ayrıca, bu yıl UNESCO tarafınan 900. Yılı olarak ilan edilen Yusuf Has Hacip ve ünlü eser Kutatgu Bilig diğer kültürleri etkilemiştir. İpek Yolu Projesi kültürel etkileşim ve zenginleşmede Türkler için önemli bir fırsattır.”
- Dr. İlyas Keskin: 4,5 milyar insana hitap eden bir parkur
“İpek Yolu Projesi, 4,5 milyar insana hitap eden bir parkurdur. Çin, tüm dünyada Çin ticaret merkezleri kuruyor. Türkiye’de 65 ülkeyi kapsayan İpek Yolu parkurunda hızla ticaret merkezleri açmalıdır. İpek Yolu projesi çerçevesinde Türkiye başta olmak üzere alt yapılar gerçekleştirilecek, bu bile ülkeler için bir kazanımdır. Kanaatimce Yeni İpek Yolu Projesi Türkiye için önemli bir fırsattır.”
-Sahra Şahin: Türkçe İçin Önemli
-Seyit Tümtürk: Doğu Türkistan Vurgusu
“Çin’in “Çin'in Bir Kuşak Bir Yol projesiyle birlikte yayılmacı politikasına Doğu Türkistan başta olmak üzere Türk Dünyası heba edilmemelidir. Çin'in kuşak yol projesini Dünyaya barış huzur ve ekonomik refah getireceğinden bahsederken Pekin'den Londra'ya bu güzergahın kilit noktası olan 35 milyon Uygur Türkünün yaşadığı Doğu Türkistan'daki soykırım derecesindeki uygulamalarından vazgeçmelidir. Bugün Çin'in kuşak yol projesine en büyük engel olarak gördüğü Doğu Türkistan'da 1 milyon uygur Türkünün kamplarda işkence görüyor. Çin kardeş aile projesiyle çerçevesinde Uygur ailelerin evine Çinlileri yerleştirmekten vazgeçmelidir.”
-Mürteze Suluoca: Makedonya’da Türkçe Yayınlar
Bu bölümün ilk konuşmacısı Makedonya’dan katılan Gazeteci Mürteza Suluoca, geçmişten bugüne Makedanya’da Türkçe ve Türkçe yayınlarla gilikatılımcıları bilgilendirerek, Türkçe yayınların yok olma sürecine girdiğinin altını çizdi.
Türçenin Makedonya’da yaşatılması için kalıcı tedbirlerin alınması gerektiğinin altını çizen Suluoca “Anadil Türkçe’nin anayasal tedbirlerle koruma altına alınması gerekiyor” sözleriyle durumun ciddiyetini ortaya koydu.
-Mahmut Aşkar: Türkçe Avrupa’da Yazı Dili Olmalı
Bu yol güzergahındaki Türklerin kendi aydın ve entellektüelini çıkarması gerekitğine vurgu yapan Aşkır konuşmasında şu görüşlere yer verdi:
“İpek Yolu Projesinin, beni en fazla ilgilendiren bölümü Londa’dan Edirne’ye kadar olan bölümüdür. Elbette diğer ilerleyen güzergahta da bizim insanımız var. Ancak bizim de içinde bulunduğumuz bölüm Avrupa ve Balkanlardır. Bizim de en önemli sorunumuz Türkçe’dir. Dil’dir. Avrupa’da Türkçe’nin bir yazı dili olarak yaşatılması ve geliştirilmesi zorunludur. Bunun için Brüksel merkezli bir Türkçe Dil Kurumu hayata geçirilmelidir. Sivil toplum da güçlü olmalıdır. Avrupa ve Balkan Türkleri kendi aydınını, entellektüelini çıkarmalıdır.”
-Hüseyin Dönmez: Dilde, Fikirde İş’de Birlik
-Metin Yazarel: Kitle İletişimi Şekil Değiştirdi
“Günümüzde diplomasi ve Uluslararası ilişkileri dostluk değil, malesef basın ve medyanın düşmanlık üzerine kurguladığı senaryolar besliyor olsa da, muhakkak ki medya dünyası farklılıklar içeriyor. Konumuza yeni ipek yolunun tanıtımına medya desteği sağlamak anlamında basın ve medya vasıtasıyla yeni ipek yolunu coğrafi, ekonomik, etnik ve turistik bir perspektiften sunarak, insanlara yeryüzünün yeni egzotik bölgelerini keşfetmeye davet eder gibi tanıtım yapılabilir.”
-Muhsin Ceylan, Soru – Cevap ve Kapanış Konuşması
Ceylan, Sempozyum sonunda alınan kararları açıkladı.
-8. Avrupa Türkçe Süreli Yayınlar Sempozyumu Sonuç Bildirgesi
1997 yılından itibaren belirli aralıklarla Hollanda’da düzenlenen Avrupa Türkçe Süreli Yayınlar Sempozyumu tekrar Türkiye, Balkanlar ve Avrupa ülkelerinden temsilcierin katılımıyla Amsterdam’da yapıldı.
3 Mart 2018 tarihinde Amsterdam’da düzenlenen ‘8. Avrupa Türkçe Süreli Yayınlar Sempozyumu’ tamamlandı. TÜRK KONSEYİ - Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi, TÜRKSOY - Türk Kültür ve Sanatları Ortak Yönetimi temsilcileri, Türkiye-Fas İş Konseyi temsilcileri, Akademisyenler, sivil toplum temsilcileri ve Türkçe süreli yayınlar editörlerinin katıldığı sempozyumda tema olarak ‘Londra’dan Pekin’e Türk Toplulukları ve Yeni İpek Yolu Projesi tartışıldı. Sempozyuma sunumlarıyla katkıda bulunan akademisyen ve delegelerin yaptıkları açıklama ve teklifler doğrultusunda ‘Bir kuşak, bir yol insiyatifi’ yani Yeni İpek Yolu Projesi önümüzdeki yıllarda da Türklerin gündemini oluşturacak. Bu çerçevede sempozyumda önümüzdeki yıllarda uygulanmak üzere aşağıdaki kararlar alınmıştır:
- Yeni İpek Yolu Projesi etkinliklerini yakından takip etmek ve gelişmeleri Balkan ve Avrupa Türklerine iletmek üzere ‘Yeni İpek Yolu Projesi İzleme Grubu’ oluşturulması,
- UNESCO tarafından, Kutadgu Bilig’in -Yusuf Has Hacib tarafından- Yazılışının 950. Yıl Dönümü ilan edilmesiyle Londra – Edirne hattı üzerinde Kutadgu Bilig çalıştayları organize edilmesi,
- Sekizyüz milyon insan ulaşacak CGTN televizyon yayını ve her yıl 10 bin öğrenciye burs imkanı gibi etkinliklere Avrupalı Türklerin katılının sağlanması yönünde insiyatif alınması
- "Modern İpek Yolu Ortak Tur Paketi" içerisindeki ziyaret merkezlerini Balkan ve Avrupa Türkleri dikkatine sunacak etkinlikler yapmak,
- İpek Yolu güzarganın Avrupa yakasında Türkçe’nin bir yazı dili olarak yaşatılması ve geliştirilmesi yönünde bir vizyon oluşturuması için fikir alışverişi çalışmaları yapmak,
- Yeni İpek Yolu Projesi sürecinde, Türkiye’nin Doğu Türkistanı iyi değerlendirmesi ve Uygur Türklerinin insanca yaşaması yönünde girişimlerin sivil toplum ve medya tarafından da gündeme getirilmesi,
- Türk ve Avrupa Poströnesansı (Ibn Rüşd ve Alija düşüncesi, Anadolu, Endülüs, Bosna ve Sarı Saltuk tecrübesi) çalıştayları yapmak,
- Yeni bir Avrupa Türkleri gelecek vizyonu, perspektifi oluşturacak Fikir Fırtınaları organizasyonları yapmak,
8. Avrupa Türkçe Süreli Yayınlar Sempozyumu sunum ve notlarının kitap ve televizyon programı olarak yayınlanması.