1. Dünya Savaşı sırasında Filistin Cephesi’nde savaşan Türk subayı Ahmet Cemal Ünsal’ın Ürdün vatandaşı torunu Bilâl Ünsal, Türk vatandaşı olmak için mücadele ediyor. 

Savaşlar, afetler, ekonomik sıkıntılar, terör... İnsanoğlu, sonunda gideceği 2 metreküplük bir mezar olmasına rağmen binlerce yıllardır birbirini yiyor. Sonunda filler tepişiyor çimenler eziliyor. 68 yaşındaki Bilal Ünsal da o çimenlerden biri. Hikayesi Birinci Dünya Savaşı ile başlıyor.

Osmanlı’yı parçalamak için mücadele eden küresel güçler, bütün gücüyle saldırmaktadır. Bilâl Ünsal’ın dedesi Türk subayı Ahmet Cemal Ünsal, Filistin Cephesi’ne gönderilir. Savaş sonrası Kudüs’te tanıştığı Filistinli bir kadına âşık olur ve evlenir. Ancak bir başka emirle İstanbul’a çağrılır. Geride Mehmet adını verdiği bir erkek çocuğu kalır.

Tekrar Filistin’e gitmek ve ailesini Türkiye’ye getirmek ister. Fakat savaştan yenik çıkan Osmanlı Devleti’nin bölgedeki toprakları küçülünce sınırlar değişir. Zor durumda kalan Ünsal’ın karısı ile oğlu, Ürdün’e göç eder. Türk subayı, bir daha onları göremez. Yıllar sonra büyüyen ve babası gibi asker olan Mehmet Ünsal, Ürdün ordusunda subaylığa kadar yükselir. Türk olduğunu öğrenince köklerini aramak için Türkiye’ye gelir.

Burada Türk vatandaşı olmak isteğini yetkili mercilere bildirir. İstediği sonucu bir türlü elde edemez. Birçok kez üst düzey yetkililere mektup yazar; Türk olduğunu kanıtlamak için belgeler toplar. İstemese de Ürdün’e geri dönmek zorunda kalır. Burada evlenir ve 6 erkek 1 kız çocuğu olur.

1978 yılında Hatay’dan Ürdün’e çalışmak için giden seyyar berber Sabit Bekler çıkar karşısına. Bekler, elinde çantası ile sokaklarda “Türk berberi geldi” diye bağırarak dolaşır. Bunu gören Ünsal, yanına çağır ve bu şekilde tanışırlar. Ürdün’de ona dükkan açar. Âdeta aileden biri hâline getirir. Yedinci çocuğu gibi görür. Sabit Bekler, Ünsal’ın oğullarından Bilâl’le çok iyi arkadaş olur. Ona Türkçe öğretir. Mehmet Ünsal, Sabit’le ülkemize gelir ve akrabalarının izini sürme başlar. İlk önce babasının Bursa’daki mezarını bulur. Ardından vatandaşlık talebinde bulunur, fakat sonuç alamaz...

Bu sefer nöbeti oğlu Bilal’e devreder. Zaman zaman Ürdün’den Türkiye’ye gelen Bilal Ünsal, elindeki belgeleri göstererek “Türk oğlu Türküm. Dedem Türk subayı Ahmet Cemal Ünsal. Bütün akrabalarım Türkiye’de. Türk vatandaşı olmak, Türk nüfus cüzdanına sahip olmak istiyorum. Bu benim hakkım. Türk makamlarından beni kabul etmelerini istiyorum” talebinde bulunuyor. 
Ürdün’e subaylık yapan Mehmet Ünsal 37 yıl önce vatandaş olmak için geldi fakat başarılı olamadı. Şimdi aynı mücadeleyi oğlu Bilal veriyor.