FUAT SEFEROV
MOSKOVA

Hikmet'in kızı, "Annem Sovyetler Birliği döneminde Nazım'ın bizimle oturduğu evi müzeye dönüştürmeye çalıştı. Ama tüm bu işler için para lazımdı, komşuların rızası, itfaiye dairesinden izin ve başka resmi işlemler gerekiyordu. Sovyetler, Nazım'ı komünizme olan inancından dolayı kullandı, fakat öldükten sonra hemen unuttu. Babam komünizme çok inanırdı, fakat sonra büyük hayal kırıklığı yaşadı ve bundan dolayı öldü.” dedi.

“Babam yaşasaydı Rusya'nın bugünkü durumundan memnun olurdu” diyen Anna, "Nazım dünyayı gezmesine ve özel durumda olmasına rağmen özgür olmadığını hissediyordu. O sağ olsaydı yine de dünyada adaletin olmasını isterdi." değerlendirmesinde bulundu.

Şair'in Münevver Andaç’tan doğan ressam oğlu Memed hakkında da gazeteye konuşan Anna, "Memed babasına çok dargın idi. Belki annesinin Nazım'a olan dargınlığı oğluna da geçmişti. Dolayısıyla zavallı Memed'in ölü babası ile bile ilişkileri çok kopuk . Memed içine kapalı bir insan." şeklinde konuştu.

Moskova'da düzenlenen Nazım'la ilgili anma törenlerine kendisinin bazen davet edilmediğini de eleştiren Anna, "Beni her zaman davet etmiyorlar. Tabii ki davet ettikleri zaman katılıyorum. Benim genelde buradaki Türk diasporasıyla ilişkim yok. Türk diasporası kendi başına , ben de kendi başıma hareket ediyorum. Annem sağken Nazım'la ilgili çalışmaları kendisi yapardı. Ve ben bu işlerden uzak durdum, çünkü benim kendi hayatım vardı."dedi.

Anna, kendisini Moskova'da Nazım'ın varisi olarak görmediğini de sözlerine ekledi.