Ne güzeldir yüz yılını dolduran, geçen olayların anısına düzenlenen sergiler…hele ki orijinal objeler sergileniyorsa…

Yüz yılı geçti Titanik Gemisi batalı ama ruhumuza, sanata, sinemaya, güvenlik önlemlerine olan etkisi hala kaybolmadı.

İşte o sebeple buyurun bir sergi! Para amacıyla ama yine de tarihi, üzen, gülümseten objeler….’Titanik İhtirası’.

Deniz güvenliğinin modern anlamda yerleşmesini sağladı ama aslında neydi? Batış yıl dönümünde anmak uygun olur diye düşündüm.

Tüm dünyada bilinse de en çok da tabi İngiltere ile alakalıdır, Southampton şehrinde kalkmıştı ve New York’a görkemli bir giriş yapacaktı. Dünyanın en büyük yolcu gemisiydi, dünyanın en zenginlerini taşıyordu, en genç yaşta ve en hızlı batanı oldu.

Adı, Yunan Mitolojisi’nden, Titanlardan gelir. Toprak Ana Gaia ile Gökyüzü Uranus’un 12 tane çocuğuna işaret eder. Üçüz gemilerin en genciydi…Titanik’le beraber Olympic ve Britannic. Etkilemek için inşa edilmişlerdi.

Tarihe ‘Batmaz’ olarak geçen Titanik yolcu gemisi 1912 yılının 10 Nisan günü Southampton Limanı’ından yola çıktığında insan eliyle yapılmış hareket eden en büyük şeydi. En çok yolcu taşıyan oydu. Empire State Binası kadar yüksekti. 15 Nisan günü, daha güneş doğmadan gece yarısı 2 saat 45 dakikalık bir sürede battı. Batarken ölüme en fazla sayıda insan götüren de o oldu. 2250 civarı yolcunun 1500’ten fazlası öldü. Ölenlerin sadece 300 kadarının bedeni bulunabildi ve cenaze töreni yapılabildi.

Birinci sınıf mevkide giden kadınların sadece yüzde üçü hayatını kaybetti ama yüzde 50’nin üzerindeki kayıp üçüncü sınıf mevkidendi. Birinci sınıfta seyahat eden sadece bir çocuk hayatını kaydetti ama üçüncü sınıftaki 79 çocuktan 52’si kurtarılamadı. Üçüncü mevkinin mürettebatının çoğu da yolcularla beraber öldü. Yani çocukların yarısı, kadınların yüzde 75’i ve erkeklerin yüzde 20’si kurtarılabildi. Afette ‘çocuk ve kadınların önce kurtarılması’ kuralı uygulanmıştı denir ama daha sonra Claes-Goran Wetterholm isimli Titanik uzmanı bunun doğru olmadığını, centilmen, nezaketli ve kibar Avrupalı beyler filikalarla batan gemiden ayrılırken geride fazla sayıda kadın ve çocuk vardı der.

Bahar aylarında 7 derece civarı olan Atlantik Okyanusu suyu sıcaklığı 15 Nisan 1912 günü sıfırın altında 2 civarındaydı ve bu da kurbanların çoğunun boğularak değil birkaç dakika içerisinde donarak öldüğü anlamına geliyordu. O yıl çok kar yağmıştı, 50 yılın en soğuk kışıydı. Atlantik’te o yıl her zamankinden daha fazla buz vardı.

Ama Titanik parlatılmıştı ve şıktı. En şık Atlantik geçişi planlanmıştı. Kaptanı da kendisine çok güvenmişti.

Denizin dibini boylayan geminin kargo bölümünde de çok kıymetli eserler var olduğu söylenir. Değerli mobilyalar, kıymetli mücevherler, neoklasik tarzda tablolar…Mesela Ömer Hayyam’ın Rubailer’inin bir kopyasının da gemi ile battığı söylenir.

Asıl efsaneleşmesi battıktan sonradır tabi. Önce posta kartları ve ardından teneke şekerleme kapları, viski şişeleri, oyuncak ayılar…Şarkılara konu oldu ve sağ kalanlar anılarını yazıp sattı. Ancak tarihi nitelikte ilk eser 43 yıl sonra geldi…’A Night to Remember’ ismiyle…

Filmler? Tabi…hepimiz filmlerden alırız çoğu bilgiyi Titanik ile ilgili. İlk film de başarısız olsa da geminin batışından 29 gün sonra yapıldı. Ama gerçek para ve ses getireni ve hepimizi üzüntüye boğanı James Cameron’dan geldi. O zamana kadar yapılmış en kazançlı film oldu. Bir de tarihte 11 Oscar Ödülü getiren üç filmden biri oldu.

Titanik Efsanesi’nin yaşadığı bazı yerler var elbette. Efsane denmezse bile onu hatırlatan bazı şehirler, oteller ve objeler. Mesela heybetli Victoria Çağı’nın devasa yapısı, Londra Russell Oteli. Otelin tasarımcısı aynı zamanda Titanik Gemisi’nin de tasarımcısıdır ve yemek salonu Titanik ile aynıdır. Otelin iç dekorasyonunda kullanılan ve Luck George denilen ejderhanın diğer kopyaları Titanik’teydi.

Titanik bir de UNESCO Su Altı Kültür Varlıkları listesine girdi.

Peki…Titanik nasıldı? Ne kadar büyüktü?…türü sorulara cevap bulmak amacıyla çeşitli girişimler hep sonuçsuz kaldı ama imdada kopyalama işinde iyi oldukları bilinen Çinli bir firma yetişti. Her şey orijinal olacaktı ve batış anını da tecrübe edebilecekti. Tabi çokça eleştiri aldı.

Ancak kanaatimce Titanik ile ilgili merakı olan kişinin Alnwick’e gitmesi uygun olur. Çünkü Titanik’in ikiz kardeşi Olympic tüm ihtişamıyla sergileniyor orada. En çok da birinci sınıf yemek salonu merak edilirmiş ve Olympic onunla neredeyse bire bir aynıdır.

Alnwich’e gidince ayrıca gökyüzüne doğru yükselen kalesi ile iyi korunmuş bir Orta Çağ şehri tecrübe edersiniz İskoç Sınırı’nda.

17 Aralık 2021 tarihinden 17 Nisan 2022 tarihine kadar Londra’da Canada Water’da devam eden serginin biletlerinin bu kadar hızlı tükenmesi de Titanik’e olan ilginin canlı olduğunu gösteriyor.

Ama Titanik doğum yerleri kabul edilen Liverpool ve Belfast ile anılırlar. Bir de İngiliz toprağını terk ettiği Southampton ve varamadığı New York şehri var. Bu şehirlerin limanlarında Titanik anısı, canlı tutulur ve yolcular ile gemiciler anılır…müzeler ve sergilerle…

İnşa edildiği Belfast’taki ‘Titanik Belfast’ Kuzey İrlanda’nın en çok ziyaret edilen yeri oldu günümüzde.