Stadyum programına konuk olan Başkan Aysal, açıklamalarda bulundu. Geçen senede lige 8 puan kaybıyla başladıklarını hatırlatan Aysal, "Bu sezon 5 puanlık kaybımız var. Ben geçen gün Florya'yı ziyaret ettim. Çocuklara bunu hazırlık dönemi olarak kabul edelim ve buradan sezonu başlatalım dedim. Oyuncularımız bu mesajı aldılar ve inşallah daha iyi olacaklar." dedi.

BURAK VE SELÇUK KONUSU

Burak Yılmaz ve Selçuk İnan'a yapılan protestolar için ise Başkan Aysal, "Form düşüklüğü, konsantrasyon düşüklüğü olabiliyor. Taraftarımız hep zaferlere alışkın olduğu için böyle durumlarda ani reaksiyonlar gösterebiliyorlar. Bence moral yıkıntısı yaşanacak olaylar değil. Taraftarları bu tip durumlarda hoş görmek lazım. Geçen sene stadyum bana da istifa diye bağırdı ama ben bundan fazla etkilenmedim. Çünkü başarıda da başarısızlıkta da katkımız var." diye konuştu.

Yapılan transfer için ise Aysal, "Benim dönemimde, 40 ay içinde hocaların istemediği hiçbir oyuncu alınmamıştır. Listeleri onlar verir, kendi önerilerini kendileri verirler. Müzakereler yapılır, ben onaylarım ve transfer yapılıyor. Hoca bir oyuncuyu oynatmam diyorsa, öyle bir transfer katiyen yapmayız. Hiçbir yönetici de böyle bir riski alamaz." şeklinde konuştu.

Dördüncü yıldızın da bu sene lige çok değişik bir hava getirdiğini belirten Ünal Aysal, oyuncuların da bundan etkilenmemesinin mümkün olmadığını ifade etti.

PRANDELLİ İLK TERCİHİMİZ DEĞİLDİ

İtalyan teknik adam Prandelli'nin kendilerinin ilk tercihi olmadığını belirten Aysal, "İlk tercihimiz Lucescu idi. Gelmemesinin sebebi ise Shakhtar'in başkanı ile olan gönül bağı. Onlar bu zor durumda bizi bırakma dedikleri için gelmedi. Mancini'nin ise farklı bir durumu vardı. Ben takımdan ayrılacağını düşünmemiştim. Prandelli ile de herhangi bir tazminat konumuz yok. Gönül adamıyız. Masaya oturduğumuz vakit para konuşmayız. Prandelli'nin bütün hocalar gibi bir kredi dönemi var şuan o dönemde. Önümüzdeki günlerde göreceğiz." diye konuştu. 

KAKA'NIN GELMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİ

Kaka transferi için ise Başkan Aysal, "Fatih hocayla o dönemde bir espiri konusuydu. Kaka'nın gelmesi mümkün değildi. Kaka, Real Madrid'den ayrılıp bize gelmek istemedi ve bel sorunu vardı. Onu hiç düşünmedik ve Şampiyonlar Ligi'nde oynayamayacaktı. Sneijder'in gelmesi bizim için büyük bir fırsattı, bize oyuncu değerini gösterdi. Geçen sene başarıları bize tercihimizde ne kadar doğru olduğunu gösterdi." ifadelerini kullandı.

SABRİ KONUSU

Sabri Sarıoğlu'nun kadro dışı kalması ile ilgili ise Aysal, "Sabri benim çok sevdiğim ve takdir ettiğim bir oyuncu. Kendisini çağırdım ve birebir görüştük. Sabri sağ bek ve biz sağ beksiz bir sezona başladık ve o bölgeye iki tane arkadaş aldık. Bana kalsa ben o paraları harcamazdım. Ama karar hocanın. Eboue ise fiziki durumundan dolayı kadro dışı bırakıldı. Düştüğü vakit kalkmıyor sürekli düşüyor ve sonrasında gol oluyor. O yüzden kadro dışı kaldı ama yönetimle bir sorunu olmadı." diye konuştu.

Başkan Aysal, Melo meselesi ile ilgili ise şu ifadeleri kullandı: "Melo'nun üçlü çektirmesi yadırganmamalı. Taraftar talep edince, o da taraftarları eğlendirdi. Sabri de üçlü çektiriyor. Melo konuşuluyor da, Volkan'ı izledik. Emre Belözoğlu, bizim eski oyuncumuz, onu da izliyoruz. Florya'yı ziyaretimde Melo'ya 'Sakin ol tahriklere kapılma, yeteneklerini sahaya yansıt' dedim."

FATİH TERİM'E KIRGINIM

Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim'e kırgın olduğunu belirten Başkan Aysal, "Fatih Hoca'ya ciddi bir kırgınlığım var. Ben kendisine sorduğum sorulara cevap alamazken, televizyonda Fatih Hoca'nın sözleşme törenini gördüm. Hocayla oturup konuştuğumuzda 'Galatasaray mı, Milli Takım mı?' sorusunu sorduğumda Galatasaray cevabını verdi. Ancak, 'Özel bir durum var, 4 maç için anlaşabiliriz' demişti. Sonrasında ben de federasyon başkanını aradım. Telefonda 'Hocamız sizinle 4 maçlığına anlaşabilir, maaş almayacak' dedikten sonra federasyonun cevabı farklı oldu. Federasyon bu konuda bana 'Biz bu şekilde konuşmamıştık, tekrar düşünelim' dedi. Sonrasında imza töreninde TV'de gördüm. Uçağa binerek Güney'e gittim ve teknede hocanın federasyonla sözleşme imzaladığını gördük. Yönetimle bunu konuştuk. Sonrasında da yollarımızı ayırma kararı aldık ve bunu kendisine tebliğ ettik." diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Fatih Terim ile 2 sene şampiyon olmuşuz, 3. seneyi neden riske atalım? Yönetim değişmiş, hocanın tecrübesi önemli. Görevden alınma konusuyla ilgili Lütfi Arıboğan bir gün önce Florya'ya gitti, hocayla görüşmek istedi. Ancak kendisi 'Şuanda meşgulüm, asistanım Hande Hanım'la görüşsünler' cevabını verince, durum değişti. Federasyon başkanı buradadır, isterseniz arayabilir sorabilirsin. Demirören ile hoca konusunda tek konuşma yaptık. Demirören ile telefonda konuşurken masada Fatih Hoca yanımdaydı ve böyle birşey konuşmadık. Ayrıca Türkiye'de hiç birşey gizli kalmıyor. Fatih Terim ile olan görüşmeleri ben kimseye sızdırmadım. Vermem de. Benim telefonum genelde ortalıkta olur. Sanırım bundan oldu."

BAŞKANLIK SEÇİMİ

Galatasaray'da ilk başkanlık adaylığını açıklayan Alp Yalman ve ekibi hakkında da bilgi veren Başkan Aysal, "Alp Yalman ve ekibi, gördüğüm kadarıyla tecrübeli bir ekip. Alp Yalman'ın ekibinde olacak arkadaşları duydum. Bizden ayrılan Sedat Doğan var. Galatasaray'da muhakkak yeni adaylar çıkacaktır, Galatasaray cazibesi olan bir kurumdur. İki kişiyle bu seçim gitmez." ifadelerini kullandı. 

VERGİ BORCU

Sarı - kırmızılı takımın vergi borcu olup olmadığı yönündeki iddialara ise Aysal şöyle cevap verdi:

"Galatasaray'ın gecikmiş veya ödenmemiş vergi borcu yoktur. Taksitlendirilmiş vergi ödemeleri var. Bu bilgi kirliliğini tamamen düzeltmek istiyorum. 140 milyon TL gibi bir vergi borcumuz yok. İtiraz edilen, görüşülen, uzlaşmaya götürdüğümüz bazı ödemeler var. Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın aynı ödemeleri var. Bugün yayına çıkmadan önce tekrardan sordum, araştırdım. Mahcup olmayalım dedim. Ödenmemiş vergi borcumuz yok. Taksitlendirilmiş, vadelendirilmiş vergi borçlarımız var ve bunlar günü gününe ödeniyor. 

14 Mayıs 2011 tarihinde geldiğimizde kulübün 328 milyon Dolar borcu vardı ve bugün aynı şekilde duruyor. 81 milyon Dolar faiz ödedik. Bugün o borç halen kucağımızda duruyor, 3.5 yılı yönettik ve o süre içerisinde işlemler gerçekleştirdik. Stadın isim hakkı, kombine ve VİP kartlar, forma reklamı vb. gibi gelirlerin tamamı kullanılmıştı. Haklı olduğumuz bir sermaye artışı, hükümet baskı altında olduğu için engellendi. Eğer o işlem engellenmeseydi bugün borçlarımızı 70 milyon dolar daha indirebilecektik. Galatasaray bir şirkettir ve şirketin kararı gerektirdiği vakit ortakların sermaye arttırımına gitmesi gerekir. Kar edemiyorsanız sermaye arttırımı yapmak zorundasınız, bu sizin kanuni mecburiyetiniz. Sermaye artışı eğer yanlış bir uygulama olsaydı, yöneticiler olarak bizler ceza alırdık."

BAŞKANLIĞA ADAY DEĞİLİM

Son olarak ise Ünal Aysal, 25 Ekim'de yapılacak olan olağanüstü kongrede başkanlığa aday olmayacağı söyledi.