CHP'li Savcı Sayan'ın Ankara Rixos Otel'deki düğününe katılan Deniz Baykal, girişte gazetecilere yaptığı açıklamada, parti yönetimini kastederek, "Telefonlarım şu anda hala açıktır. Bu tarihi fırsatı umarım kaçırmazlar. Benim hala umudum var." dedi.

Eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, yarınki olağanüstü kurultayda tüzükte yapılması gerektiğini savunduğu iki konuyu dile getirirken, ''Yerel seçimlerle ilgili ön seçim düzenlemesi ve 80 kişilik Parti Meclisi'nin 60 kişiye indirilmesine yönelik maddenin yürürlük tarihinin önümüzdeki olağan kurultaya değil, 1 Mart'a alınması sağlanabilirse o özlenen kaynaşmanın ortaya çıkacağını net bir şekilde gördüm ve bu anlayışımı da Sayın Genel Başkan'a anlattım'' dedi.

Eski CHP Parti Meclisi ve Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Savcı Sayan'ın Rixos Otel'deki nikah törenine katılan Baykal, yarın yapılacak olağanüstü kurultaya katılmak için Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'ndan bazı taleplerde bulunduğuna dair haberler yayımlandığı anımsatılarak, kurultaya katılma kararının belli olup olmadığının sorulması üzerine, Kılıçdaroğlu ile dün ve bugün telefon görüşmeleri yaptığını söyledi.

Kılıçdaroğlu ile yaptığı telefon görüşmeleriyle, CHP'nin iki kurultay dolayısıyla içine sürüklendiği dağınıklıktan, ayrışmadan, çatışmadan, gerginlikten kurtulmasını sağlayacak çıkış yolunun bulunmasını hedeflediğini ifade eden Baykal, kendisini sorumlu hissettiğini ve ulaştığı sonuçları Kılıçdaroğlu ile paylaştığını aktardı.

Olağanüstü kurultay için imza veren 362 kişinin gündeminde yer alan konuların yarınki kurultayda ele alınmasını ve yerel seçimlerde de ön seçim yönteminin uygulanmasını sağlayacak düzenleme yapılmasını isteyen Baykal, bu durumda kurultayda birlik beraberlik görüntüsünün Türkiye'ye yaşatılabileceğini vurguladı.

Baykal, tüzüğe yerel seçimlerde de ön seçim yönteminin konulması halinde, her yerel yönetim için bu yolun uygulanacağı zorunluluğu olmayacağını dile getirerek, ''Gerektiği zaman merkez yoklaması da olur ama ilke olarak bu tercihi ortaya koymanın hiçbir sakıncası yok'' dedi.

Genel Merkezin hazırladığı tüzük tasarısında PM üye sayısının 80'den 60'a indirilmesinin öngörüldüğünü anımsatan Baykal, yeni PM'nin yürürlüğünün ilk seçimli kurultaya bırakıldığını belirtti. Tüzük önerisinin de diğer düzenlemeler gibi 1 Mart'ta yürürlüğe girmesinin sağlanması halinde, partide gözüken kargaşanın çok rahatlıkla aşılabileceğine, partideki kargaşanın bir bütünleşmeye dönüşebileceğine inandığını vurgulayan Baykal, ''Yerel seçimlerle ilgili ön seçim düzenlemesi ve 80 kişilik Parti Meclisi'nin 60 kişiye indirilmesine yönelik maddenin yürürlük tarihinin önümüzdeki olağan kurultaya değil, 1 Mart'a alınması sağlanabilirse o özlenen kaynaşmanın ortaya çıkacağını net bir şekilde gördüm ve bu anlayışımı da Sayın Genel Başkan'a anlattım'' diye konuştu.

Kılıçdaroğlu ile ilk görüşmesini dün akşam saat 19.00 sıralarında yaptığını bildiren Baykal, Kılıçdaroğlu'nun, Parti Meclisi düzenlemesiyle ilgili önerisinin ''hukuken mümkün olmadığını'' düşündüğünü ifade etti. Kılıçdaroğlu'nun bunu, 60 kişilik Parti Meclisi'nin pazartesi günkü kurultayda seçilmesinin talep edildiği şeklinde algıladığını belirten Baykal, ''Böyle bir algılama için hiçbir neden yok. Hiçbirimizin aklından böyle bir şey geçmez'' dedi.

-''Kaçırılmış büyük fırsat''-

Deniz Baykal, bu taleplerin kabul görmemesinin partideki bütünleşmenin önünde engel olduğunu savunarak, şöyle konuştu:

''Bunun olamaması çok acı bir olaydır. Kaçırılmış büyük bir fırsattır ve tarihi bir sorumluluktur. Böyle bir fırsatın değerlendirilmesinin reddedilmesi, kimsenin altından kolayca kalkamayacağı sorumluluktur. Söz konusu olan nedir; yerel seçimlerde ön seçim yapılması ve bugünkü PM'de görev yapan arkadaşlarımın tüzük maddesi gereğince önümüzdeki dönemde çarşaf liste yöntemiyle seçilmeyi kabul etmesidir. Bundan daha doğal ne olabilir? Bugün CHP'de parti üst yönetimiyle örgütün duyarlılıkları, anlayışı, değerleri, ilkeleri arasında maalesef uyumdan çok gerilim var. Partinin rahatlaması bu gerilimin kaldırılmasıyla mümkün. Bu, partimizin yöneticilerine yürekten bir çağrıdır. Buna partimizin ve Türkiye'nin büyük ihtiyacı var. 'PM'yi orada sürdürmekte ısrar edeceğim' diye bu şansı kullanmamak tarihi vebali üstlenmektir.''

Baykal, önerilerini değerlendirme şansının hala devam ettiğini dile getirerek, ''Telefonlarım açık. Böyle bir imkanın bulunduğunu gördüğümüz anda her türlü çalışmayı yaparız ve yarın sabah kurultaya bu kaynaşma, bütünleşme manzarasıyla girmek imkanı vardır'' dedi.

Deniz Baykal, bir gazetecinin, ''Aksi halde kurultaya gitmeyeceksiniz o zaman'' demesi üzerine, ''Ben şu ana kadar herhangi bir açıklama yapmadım. Şu anda da yapmıyorum. Bir umudu diri tutmaya çalışıyorum. Partinin sorumluluğunu taşıyan insanların üzerlerine düşen görevi en doğru şekilde yerine getireceklerini düşünmeyi tercih ediyorum'' ifadesini kullandı.

Baykal, daha sonra Savcı Sayan'ın nikah törenine katıldı ve çiftin şahitliğini yaptı.

Törene ayrıca BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, CHP'nin eski yöneticileri, siyasetçiler ve iş adamlarından oluşan davetliler katıldı. Sayan ile Gülşah Koyuncu'nun nikahını Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek kıydı.

(Cihan)