Geçen sene tam bu zamanlar “öğrendiklerim” adlı bir yazı yazmışım.

Şahane bir günlük niteliğinde olduğunu, bugün geriye dönüp okuduğumda anlıyorum.

Kendimi sorgulama zamanı…

Gururla söylemeliyim ki geçen yıl yazdıklarımın hepsini fevkalâde uygulamış, yaşam biçimi haline getirmişim.

Peki gelelim bugüne;

Yaptığım herhangi bir şeyden zevk almak ve bu konuda kendimi mutlu edebilecek başarıya ulaşmak için, ona aşkla bağlanmam ve emek vermem gerektiğini öğrendim. 

Geriye dönüp baktığımda bu coşkuyu bir kızımı büyütürken bir de golf’ u öğrenirken yaşamışım. 

Hikayeye en başından başlamak isterim.

Bundan tam beş sene önce bir nisan ayıydı. 

Türkiye’de 10 yaşından beri hemen hemen her yaz Merkez bankası tatil kampında oynadığım 18 delik mini golf’un adamakıllı olanını öğrenmeyi kafaya koydum.

Önce grup derslerle başlayıp sonra özel derslerle devam ettim.

Yıllarca başka ihtiyaçlardan kesip paramın çoğunu dersler için harcadım.

Çatal bıçaktan bile ucuz, alabileceğim en ucuz golf sopalarını aldım.

Sonra ikinci el ama daha kaliteli olan  golf sopalarına geçis yaptım.

Benim gibi amatör bir iki arkadaşla her hafta iki defa küçük sahalarda oynamaya başladık. 

Onların gelemediği günler ben kendi başıma oynadım. 

Ne yağmur dedim ne kar…

Benim bir planım vardı;

Beni zorlasın diye en uygunsuz golf sopalarıyla başlayıp kaslarımı kuvvetlendirdim. Basamakları adım adım çıkmak istedim.

Çünkü bir gün kendimi ödüllendirecektim.

Ve o gün geldi…

Bundan tam 2 sene önce idolum Tiger Woods’un da kullandığı aynı marka golf takımlarıma kavuştum.

Yaklaşık beş senedir golf öğreniyor ve oynuyorum.

Muhteşem bir kulübe üye oldum ve günlerimin birçok bölümünü orda geçiriyorum.

Bu aşamayı bütün ayrıntısıyla anlattım ki gönlünüzde bir şey yapmak varsa bu yaştan sonra olmaz filan diye sakın düşünmeyin…

Ben ilk ders aldığım gün 39 yaşındaydım.

Dedim ya hayatta her şey emek istiyor. 

Uyduruktan bir yemek yapacak olsan, soğanı olması gerektiğinden biraz kalın doğrasan, salçayı gerektiği kadar pişirmesen  o yemek bir şeye benzemez.

Hayat da aynen öyle…

İş emek istiyor…

Spor emek istiyor…

Sağlık emek istiyor…

Dostluk emek istiyor…

Sevgi emek istiyor...

Her şey emek istiyor…

Ben bu seneyi ‘Emek’ senesi seçiyorum…  

Peki ya siz?

Ocak.2019 Londra