Savaşın dördüncü haftası… Savaşı gerçek zamanlı olarak ekranlarımızda izliyoruz… Ukrayna'daki savaşa dair resmimiz bu… Korkuyla ve korkunç olanla yaşıyoruz… Düşen top mermileri, füzeler, yanıp yıkılan binaların görüntüleri, cansız bedenler, çocukların bakışları, Harkov'da bir hükümet binasının önündeki patlama, İrpin ile Kiev arasındaki derme çatma köprüdeki insanlar, sığınakta ‘Frozen‘ şarkısını söyleyen küçük kız, bir erkeğin Polonya sınırında ailesine veda etmesi...
* * * *
Sonuç, sürekli bir haber akışı olarak olup bitenler… Sıkça yazılan bir söz vardır… MÖ 456-525 arasında yaşayan antik Yunan tragedya şairi Eshilos’a ait… Şöyle der: ‘Savaşın ilk zayiatı gerçeklerdir‘ Gördüklerimiz bir yana ama söylenenlerinin ne kadarı gerçekleri yansıtıyor bilmiyoruz… Takvim gazetesi genel yayın yönetmeni Ergün Diler, geçtiğimiz günlerde ‘Rusya’nın Ukrayna’ya girmesi Avrupa’nın unutmaya çabaladığı kabusun hatırlamasına yol açtı. İnanılacak gibi değil… 2022’de İkinci Dünya Savaşı’ndakine benzer görüntüler… Kabullenmek kolay da değil… Ancak oluyor… Bitecek gibi de durmuyor‘ diye yazıyordu…
* * * *
Sadece tarih ve filmlerden aşina olduğumuz şey geri döndü... Savaş retoriği… Eski ismiyle Belagat… Yani etkileyici, ikna edici konuşma sanatı. Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenski, geçen hafta Kiev'den video konferans yoluyla Avam Kamarası'nda İngiliz parlamenterlere hitap etti. Londra'da Avam Kamarası'na yaptığı video konuşmasında , ‘Ormanlarda, tarlalarda, kıyılarda, şehirlerde, sokaklarda savaşacağız, tepelerde savaşacağız‘ dedi. ‘Ve vazgeçmeyeceğiz‘ diye ekledi. Almanya’nın önde gelen sol liberal eğilimli günlük gazetelerinden Süddeutsche Zeitung, Zelenskiy’nin konuşmasını ‘Kelimelerin Gücü‘ olarak yorumladı.
* * * *
Ukrayna Devlet Başkanı’nın konuşması, savaş zamanı Birleşik Krallık Başbakanı Winston Churchill'in 4 Haziran 1940'ta Avam Kamarası'nda yaptığı konuşmaya da benzetiliyor… Bu konuşmasında Churchill, büyük bir askeri felaketi anlatmak için Nazi Almanyası'nın olası bir işgal girişimine karşı ‘Plajlarda savaşacağız...diyor… Ünlü The New Yorker dergisi de 14 Mart günü Halkın Hizmetkarı adlı yazıda ‘Winston Churchill rolünü üstlendi. Zelenskiy ülkesinin direncine ilham vermek için büyük ölçüde konuşmasına güvendi. Ruhsuz ve parçalanmış bir dünyanın büyük bir kısmı da onun çağrısına cevap verdi‘ diye yazıyor
* * * *
Vladimir Zelenski
’nin bu konuşması aynı zamanda 1387-1422 arasında yaşayan İngiliz tarihinin en ünlü krallarından biri olan Henry V.’nin 25 Ekim 1415’te Fransa ile yaptığı Agincourt Savaşı’nı hatırlatıyor… William Shakespeare’in 1599’da yazdığı Henry V. oyunu bunu anlatıyor… Agincourt Savaşı İngilizlerin Fransızlara karşı zaferiyle sonuçlanan Yüz Yıl Savaşları'nda belirleyici savaş… Kral Henry V. liderliğindeki İngiliz ordusu, rakibinin üstünlüğüne rağmen zafer kazanır. İngiliz tarihinin en efsanevi askeri zaferlerinden biridir… Kral Henry V. savaş alanında askerlerine Biz azız, mutluyuz, biz kardeşler grubu ' diye başlayan bir konuşma yapıp havayı değiştirir…
* * * *
Artık kesin olan bir şey var… Savaş retoriği geri döndü. Tarihten veya Hollywood'dan bildiğimiz bir kahramanlık. Zelenski'nin çaresizlik içinde yaptığı konuşmalar… Zaten mevcut durum ona pek de fazla konuşma seçeneği bırakmıyor… Siyasete atılmadan önce kameraya konuşma tecrübesine sahip olması onun için çok büyük bir avantaj… O da doğal olarak bunu kullanıyor…
* * * *
Churchill, ‘İnsanlara bahşedilen tüm yeteneklerden hiçbiri hitabet armağanı kadar değerli değildir. Büyük bir kralınkinden daha dayanıklı bir güce sahiptir‘ der… Ancak şunu da unutmamak gerekir ki dilin, retoriğin muazzam gücüne rağmen, sonunda en acı veren silahlar susmuyor… Zelenski savaşın ‘hem kurbanı hem de saldırganı eşit şekilde etkilediğini‘ söylüyor… Temennimiz savaşın bir an önce sona ermesi…