Meme kanseri ve kanser riskini arttıran faktörlerle ilgili bilgiler aktaran Özel Adana Ortadoğu Hastanesi  Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Bayrak, “Meme kanseri, kişi fark etmeden vücudunda oluşup gelişmeye başlayabilir. Ancak meme kanserinin sessiz sedasız gelebiliyor olması kişilerin onunla mücadele edemeyeceği anlamına gelmez. Bir kadının hayat boyu meme kanserine yakalanma riski yüzde 12’dir. Bu da her 8 kadından birinde meme kanseri görülmesi anlamına gelir” dedi.

Risk faktörleri oldukça fazla 

Meme kanseri olma riskini arttırabilecek birçok faktör bulunduğunu belirten Op. Dr. Mehmet Bayrak, “Bu kanser türünde oldukça fazla risk faktörü tanımlanmıştır. İlk âdetini 12 yaşından önce görme veya 55 yaşından sonra menopoza girme, ailede meme kanseri öyküsü, çocuk sahibi olmama ya da ilk çocuğunu 30 yaşından sonra doğurma, genetik değişiklikler, özellikle bebeklik veya çocukluk döneminde göğüs bölgesine radyasyon alınması, günde bir kadeh veya daha fazla alkollü içki tüketilmesi gibi birçok durum meme kanseri riskini arttıran faktörler arasındadır” diye konuştu. 

Emin olmak için muayene ve tetkik yapılmalıdır 

Erken evre meme kanseri olan bir kadında, ağrı veya başka şikayetlerin bulunmayabileceğini, kanser ilerledikçe bazı belirtilerin ortaya çıkacağını vurgulayan Op. Dr. Mehmet Bayrak, “Memede, meme çevresinde veya koltuk altında şişlik veya sertlik, meme şekli veya boyutunda değişme, meme başında akıntı veya hassasiyet, meme başı çekilmesi, meme derisi, areola (meme başı çevresindeki renkli halka) veya meme başında gözle görülen veya hissedilen bir değişiklik gibi belirtiler taşıyan kadınların doktora başvurmaları önem taşır. Belirtilerin sebebi kanser olmasa bile emin olmak için muayene ve tetkik yapılması gereklidir” dedi. 

Her kadın kendi muayenesini yapmalı 

Her kadının ayda 1 kez kendi kendine meme muayenesi yapması gerektiğini ifade eden Op. Dr. Mehmet Bayrak, “Meme muayenesi için memelerin hassas olmadığı, adetin başlangıcından sonraki 6-8’inci günler en uygun zamandır. Menopoz dönemindeki kadınlar her ayın sabit bir günü (her ayın 1’inci ya da 5’inci günü gibi) kendi kendine meme muayenesi yapmalıdır. Kendi kendine meme muayenesi yapan bir kadın kısa süre içerisinde kendi meme dokusunu tanıyacak ve memesinde gelişen bir anormalliği hemen fark edecektir” dedi. 

Yine erken teşhisin önemi 

Mamografi ortaya çıktığından bu yana meme kanseri ölümlerinde yüzde 30 azalma olduğunu ifade eden Op. Dr. Onur Mehmet Bayrak, sözlerini şöyle tamamladı:

“Her kadının yılda en az bir kere meme muayenesi yaptırması gerekiyor. Özellikle 40 yaş üstü kadınlarda yıllık meme muayenesi ve tarama mamografisi önerilir. Yıllık tarama ve mamografiler, hastalığın erken evrede teşhisini sağlarken aynı zamanda hastanın daha az agresif tedaviler ve daha geniş tedavi imkanlarına sahip olmasını sağlar. Yıllık mamografinin daha iyi sonuçlar doğuracağı düşünülmektedir çünkü mamografi meme muayenesinden 2 yıl önce memedeki lezyonu saptayabilme özelliğine sahiptir."