Düzenli olarak yapılan sporun kilo kontrolünü sağladığını ve yüksek ostrojen düzeyini dengelediğini kaydeden Dr. Sırrı, kanser riskini azaltmak için dikkat edilmmesi gerekenleri,


“Her şeyden önce, tütün ürünlerini ve alkolü azaltarak yapabiliriz. Eğer alkol alıyorsanuz o zaman fazla içmemek gerekiyor. Alkol zaten zaten haramdır.  Ayrıca, kadınlardaki aşırı kilo sorunu da kanser riskini artırıyor. Kilolu olan kadınların düzenli olarak spor yapması gerekiyor ve kilolarını kontrol altına almaları önemli.  Ayrıca konserve yiyecekleri de almamak gerekiyor.  Her şeyin tazesini almak en güzeli” diyle sıraladı.


Fazla güneşin ultraviyole radyasonu yayarak cilt kanserine yol açtığını  belirten Sırrı, “Güneş koruyucu kremler fazla koruyucu olmayabilir. Yapılan araştırmalara göre; Güneşten en iyi faydalanma yolu yaz tatilinda sabah ve öğleden sonra 10 dakika koruyucu krem sürmeden güneşlenmek gerekiyor. Bu şekilde bütün yıl kalsiyum ve D vitamini eksikliğini giderebilirsiniz’’ dedi.


Çevre ve çevre temizliğinin de çok önemli olduğuna işaret eden Teoman Sırrı, “Çevreniz temiz olsun, yaşadığınız bölgede fabrika olmamasına dikkat edin. Yapılan bir araştırmaya göre; Stoke Newington, Tottenham ve Hackney gibi bölgelerden kalan insanlarla, Londra dışında kalan insanların ömrü 10 yıl daha fazla oluyor. Çünkü, ana caddelerdeki kirli havanın yarattığı kirllik insanların sağlığını olumsuz  etkiliyor” şeklinde konuştu.

 

Biyolojik kanserojenlerden korunmak için aşı

 

Kanserde erken teşhisin önemine dikkat çeken Sırrı, kanser riskini azaltmak, korunmak ve  biyolojik kanserojenlerden korumak için aşı yapılmasını  tavsiye etti.


Esrarın karsinojek olduğunu ve erkeklerde kısırlığa yol açtığını hatırlatan Sırrı, “Sigara ile mukayese edilirse akciğer kanserine sebep olan benzypyrene esrarda yüde 50 daha fazladır ve akciğer kanseri ve bir de erkeklerin yumurtalıklarında da kanser yapar” dedi.


Uzun süre yüksek miktarda alkol ve sigara tüketen kadınlarda, meme kanseri oluşma riskinin yüksek olduğunu kaydeden Sırrı, “Nargile, sigara, asbestos, alkol, canabis, esrar ve radyason kanser yapar.  Ayrıca genetik olarakta oluşabilir. Ve tabiki çevremizde olan kirliliklerin de büyük payı var. Özelikle Türkiye ve Kıbrıs’ta ziraat maddelerinde çok fazla kimyasal madde kullanılıyor. Bu maddeler meyvelerin hemen tez büyümesi çin kullanılıyor. Analizlere göre sebze ve meyvelerin çoğu kanserojen madde içeriyor. Ve haliyle bunları yiyen insanlar kansere yakalanıyor” diyerek alınacak gıdaların öneminin altını çizdi.


Kadınlarda meme kanseri riski ve etkenleri anlatan Dr. Sırrı,  “Meme kanserini tetikleyen en büyük etken alkoldür. Alkol birinci sırada  geliyor,  ikincisi de sigaradır. Bayanlar fazla tuz tüketirlerse de meme kanseri olurlar. Akciğer kanserinin  yüzde 90’ni sigaradan kaynaklanıyor. Sigara aynı zamanda boğaz, böbrek  ve bağırsak kanseri de yapar. Çünkü sadece dumandan ibaret değil, içi kimyasal maddelerle dolu.


Örneğin geçtiğimiz günlerde yapılan bir araştırmaya göre; anne ve babanın evde içtiği sigara kokusu ve dumanların duvarlara sinmesinden dolayı yaydığı kokonon çocukları etkileyip kanser yapabildiği orta çıktı. Onun için ‘çocuklar evde yokken sigara içiyoruz’ demek bir çözüm değildir” diyerek sözlerini tamamladı.