İSTANBUL - Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertuğrul Taşan, diyabet görülme sıklığının tüm dünyada ve Türkiye'de hızla arttığı belirterek, "Diyabet hastalığının en önemli risklerinden biri ise diyabetik ayak yarası. Ayağın ya da bacağın ampütasyonuna (iyileşmesi olanaksız görülen bir organı kesme) kadar ilerleyebilen diyabetik ayak yarasında en ufak bir kızarıklık bile önemli." ifadelerini kullandı.

Bezmialem Vakıf Üniversitesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertuğrul Taşan, Türkiye toplumunda her üç kişiden ikisinin diyabet probleminin farkında olmadığını bildirdi.

Taşan, "Farkında olmamak da hastalığın teşhisi ve tedavisinde gecikmeye sebep olabiliyor. Her iki diyabet hastasının birinde de şeker kontrolü hedefte değil. Diyabet hastalığının en önemli risklerinden biri ise diyabetik ayak yarası. Ayağın ya da bacağın ampütasyonuna (iyileşmesi olanaksız görülen bir organı kesme) kadar ilerleyebilen diyabetik ayak yarasında en ufak bir kızarıklık bile önemli." ifadelerini kullandı.

Diyabetin, dünyadaki travmatik olmayan ayak ampütasyonlarının başta gelen sebebi olduğuna işaret eden Taşan, şunları kaydetti:

"Diyabetik ayak, ayakların özellikle basınç gören yerlerinde sinsi seyirli, ağrısız, iyileşmeyen küçük yaralarla başlayıp kısa sürede tüm ayağa yayılabilir. Ayak sinirleri ve damarlarının diyabete bağlı tahribatı, ayak diyabetinin başlıca nedenidir. Bu nedenle ayaklar ve ayak tabanları düzenli olarak kontrol edilmelidir. En ufak enfeksiyon ya da renk değişikliği gibi durumlarda ilgili hekime başvurulmalıdır. Diyabetik ayağın tedavisi multidisipliner bir ekip yaklaşımını gerektirir. Bu ekipte endokrin, plastik cerrahi, damar cerrahisi ve enfeksiyon hastalıkları uzmanları mutlaka bulunmalıdır."

- "Dünyada her 30 saniyede bir diyabetik ayak ampütasyonu gerçekleşiyor"

Taşan, "Türkiye'de diyabet hasta sayısı artıyor, buna bağlı olarak diyabetik ayak yarası ve kesilen ayak sayısı vakalarında da artış oluyor. Dünyada her 30 saniyede bir diyabetik ayak ampütasyonu gerçekleşiyor. Ülkemizde herhangi bir yaralanma olmadan yapılan ayak kesilmesi işlemlerinin yüzde 40-60’ı, ayaktaki şeker yarasına bağlıdır." bilgisini verdi.

Diyabette önemli olanın, tanının mümkün olduğu kadar erken konulabilmesi ve tedaviye bir an evvel başlanıp en kısa sürede hastaların hedef kan şekeri değerlerine ulaştırılabilmesi olduğunu vurgulan Taşan, "Aksi takdirde diyabetle ilgili organ hasarları ortaya çıktığı gibi, özellikle tip 2 diyabette her on vakadan sekizinde ölüme yol açan büyük damarsal komplikasyonlar daha erken ortaya çıkabilir ya da önlenemez." ifadelerini kullandı.

Hastaların bu sağlık riskleri açısından bilgilendirilmesinin, hastanın hem psikolojik hem de fizyolojik olarak tedaviye uyumu açısından önemine işaret eden Taşan, diyabette oluşabilecek ölümcül ya da sakatlayıcı komplikasyonların engellenmesi için iyi bir şeker kontrolü yanında hipertansiyon ve diyabetik lipid bozukluklarının da tedavisi gerektiğini kaydetti.