Ruh Haritamızda Güncellenmemiş Bölgeler

Kendimizle ilgili keşfetmediğimiz taraflar, eski kalıpların güncellenmesi üzerine bir yazı…

Modern dünyada bilgiye ulaşmak kolaylaştı; peki ya kendimize ulaşmak? Bugün bir harita uygulamasında bile "yol tarifi" alabiliyoruz, fakat çoğu zaman kendi iç dünyamızda kaybolmuş hissediyoruz. Bunun temel sebebi, ruh haritamızda hâlâ güncellenmemiş bölgeler olmasıdır. Geçmişten gelen kalıplar, artık işe yaramayan inançlar, bastırılmış duygular… Bunlar zihinsel haritamızda “bilinmeyen bölge” olarak kalır. Gidilmediği için güncellenmemiş, yüzleşilmediği için gelişmemiş alanlar.

Gelişim literatüründe sıkça vurgulanan bir kavram var: öz-farkındalık. Kendimizi tanımadan, düşünce kalıplarımızı bilmeden değişmemiz mümkün değil. Harvard Business Review’da yayımlanan bir araştırma, yüksek öz-farkındalık seviyesine sahip liderlerin ekiplerine daha yüksek bağlılık ve performans sağladığını gösteriyor. Yani konu sadece bireysel gelişim değil; kurumsal başarı da bu haritaların doğruluğuna bağlı.

Bu bağlamda bir metafor düşünelim: Bir coğrafya haritasını ele alalım. Haritanın bazı bölgeleri puslu, bazıları eksik. Üstelik yol tabelaları geçmişte yaşadığımız deneyimlere göre konmuş. Belki bir çocukluk anısı, belki başarısız bir girişim... Hepsi haritada yön tayin ediyor fakat çoğu güncel değil. Bu yüzden bugün yaşadığımız çelişkilerde, duygusal çıkmazlarda ya da karar alma süreçlerinde hep aynı döngüleri tekrar ediyoruz.

Psikolog Carol Dweck, “gelişen zihin yapısı” (growth mindset) üzerine yaptığı araştırmalarda, bireylerin kendilerine dair esnek inançlara sahip olduklarında daha fazla öğrenme ve gelişme potansiyeli gösterdiklerini ortaya koyar. Yani mesele sadece bilgide değil, kendimize dair inançlarımızda da “güncellenebilir” olmayı kabul etmektedir.

Bir başka önemli nokta ise zihinsel esneklik. Klinik psikolog Dr. Steven Hayes’e göre zihinsel esneklik, bireylerin düşüncelerine takılmadan mevcut deneyimle temasta kalabilmesini sağlar. Eğer geçmiş bir deneyim bizi hâlâ tanımlıyorsa, o deneyim zihinsel esnekliğimizi sınırlandırıyor demektir. Bu, haritanın bir bölgesinin "tehlikeli" olarak işaretlenmesi gibidir. Oysa belki de o bölge yeniden ziyaret edilip, dönüştürülmesi gereken yerdir.

Gelişim, sadece ilerlemek değildir; bazen geri dönüp eski haritaları yeniden çizmek gerekir.
Yıllar önce kendimizi “yetersiz” olarak tanımladığımız bir alanda, bugün başka bir bakış açısıyla “denemeye değer” bir potansiyel görebiliriz. İşte bu, içsel güncellemelerin en kıymetlisidir.

Kendimize “Ben kimim?” sorusunu sormakla başlar bu yolculuk. Ardından gelen her soru, bizi haritanın daha önce çizilmemiş bir köşesine taşır. Ve her yeni keşif, ruhsal topografyamızda yeni yollar, köprüler, kıyılar yaratır.

Bugün bir durup kendimize şu soruyu soralım: "Benim haritamda hâlâ gitmediğim hangi bölgeler var?" Belki de orada, daha önce hiç tanışmadığımız bir “biz” duruyordur. Gelişim dediğimiz şey; bazen bir yenilenme değil, bir hatırlamadır. Unuttuğumuz yönlerimizi hatırlamak, eski benliğimizle barışmak ve yeniden yapılandırmak… Çünkü biz, sürekli güncellenen birer sistemiz. Ve ruhumuzun haritası, bize ait en kıymetli navigasyondur.

M.Efsun Yüksel Tunç

Eğitmen ve Yönetim Danışmanı

Yaşam ve Yönetici Koçu

efsun@indus.com.tr

https://www.linkedin.com/in/efsunyukseltunc/

@indusefsun

#özfarkındalık #gelişenzihinyapısı #growthmindset #zihinselesneklik #kişiselyolculuk #kendinikesfetmek #içselgelişim #potansiyeliniortayaçıkarmak #güncellenenbenlik #modernpsikoloji #liderlikvegelişim #mindset #özgelişim #içdünya #benkimim #yolculuk #kendiolmak #psikolojivegelişim #hayatyolculuğu