Noel ve yeni yıl kutlamaları tüm dünyayı sarmış ve Noel gününe ve yeni yıla daha bu kadar zaman varken bu konunun ele alınması belki bazı kanaatleri yıkar ve kalpleri yumuşatır kanaatindeyim. Bildiğimiz ve övündüğümüz gibi Noel Baba dediğimiz şahıs Antalya’nın Demre ilçesindeki antik Myra’lı Aziz Nikolas (Claus)’tır. Zamanla Latin katolik inancında aziz anlamına gelen ‘Santa’ ismiyle anılır olmuştur. Anglo Saksonlar ve Atlantik ötesindekiler de Santa adını benimsemişlerdir.

İnsanoğlu sevincini neredeyse her zaman eğlence ile gösterdi değil mi? Yıl sonunda karanlık günler geride kalacağı ve günler uzayacağı sevincine, bahar şenlikleri havaların ısınması sevincine ve benzer şekilde hasat zamanı da ürün verimliliğinin kışın çok zor olmayacağı sevincine işaret etmiştir. Dolayısıyla yeni yıl kutlamalarını Hristiyanlık inancına sıkıştırmak doğru olmayacaktır, pagan dönemlere kadar gitmek gerekir. Lakin modern çağda yine de batı kültürünün önemli bir parçası kabul edilir ve Hazreti İsa’nın doğum günü kutlamaları olarak bilinir olmuştur.

Noel Baba’dan bahsederken Lapland ülkesinden ve Finlandiya’dan bahsetmemek olmaz. Kanaatimce şahane bir pazarlama stratejisidir. Finlandiya tekelindeki Noel Baba figürü Husky köpekleri ve safarisi, kuzey ışıkları, sıcak ren geyiği sütü, ve diğer yeni yıl kutlamaları ile birleştirilen şahane bir programdır. Noel Baba’nın aslında Anadolulu (!) olduğunu bir Finliye söylerseniz sizin fantezi yaptığınızı söylerler, sinir olursunuz! Finli olan Noel Baba’nın aslında gelip hediye getirmediği, kapı çalıp istediği, ürkütücü bir görüntüye sahip olduğu, hiçbir çocuğu kucaklamadığı, pis giyindiği, kırmızı sevmediği gibi gerçeklerle yüzleşmek için bir Lapland turu almanızı öneririm. Tur ayrıntıları için beni arayabilirsiniz.

Noel Baba’nın kıyafetinin de hiç Hristiyanlıkla alakalı olmadığını, Coca Cola’nın 1970 ve 1980’li yıllarda yürüttüğü başarılı pazarlama kampanyasıyla alakalı olduğunu hepimiz biliyoruz artık…

İnancı kuvvetli ve ibadetlerine bağlı bir Hristiyan şahıs da çağdaş Noel kutlamalarını reddedebilir. Dolayısıyla Noel denilen dönemi yeni yıl kutlamalarıyla karıştırmamak ve Türkiye’de olduğu gibi ‘…çekirdek satışı olmayacaktır…’ beyanatlarına indirmemek gerektiği gibi çok da Hristiyanlık ile bağdaştırmamam gerekir. Ayrıca Noel ve yeni yıl (yılbaşı) tarihleri birbirine yakın iki ayrı olaydır. Bunun yanında öyle bile olsa Müslümanlık inancında Hazreti Meryem, Meryem Ana olarak kabul edilir, anılır ve mucizevi doğuma işaret eden ayetler vardır. Bu kabule rağmen bu nefreti anlamak için nasıl bir sosyolojik tahlil gerekir bilemedim.

Noel kutlamaları ve kurulan pazarları gezme faaliyetini insanlarda yılın bu en soğuk ve karanlık günlerinde biraz olsun eğlenmek ve sosyalleşmek isteği olarak algılamak gerekir kanaatimce. Ayrıca bu pazar yerleri ziyadesiyle eğlenceli ve nezihtir. İnsanların zaman zaman yoğunlaşan kalabalığa rağmen küçük çocuklarıyla oralara gitmeleri aslında etkinliklerin ne kadar da her yaştan insana hitap ettiğini göstermektedir. Üzülerek belirtmek gerekir ki son yıllarda olası bir terör saldırının önüne geçebilmek için bu eğlence ve heyecan dolu pazarlara giriş polis bariyeri ile çevrilip korunur.

Birkaç ansiklopedik bilgi paylaşarak bu konudaki ilginize renk katmak isterim ki en eski Noel pazarı Strasbourg’takidir, taa 1570’lerden beri… en büyüğü ise Dresden’de. Dünyanın en görülesi Noel pazarları mı? Sırasıyla 3 milyon ziyaretçisi ile Avusturya’nın Viyana’sı, Almanya’nın 4 milyon ziyaretçi çekme becerisiyle Cologne Katedrali, Çekya’nın gotik ve barok tarzlı Prague’ı, Fransa’nın Strasbourg’u ve İsviçre’nin Basel’i diye sıralanır.

Bu pazarların hiçbirinde çocuklar unutulmaz, ihmal edilmez. Sakın herşey de parayla demeyin, Türkiye’de unutulmaya yüz tutmuş masalcılık ‘story telling/teller’ buralarda kış sohbetleri ile çocukları eğlendirmeye devam eder.

İngiltere’de de tabi her şehirde ve hatta semte ve hatta okulda şenlikler ve pazarların kurulması şeklinde gerçekleştirilir. En çekici pazarlar Londra, Edinburgh, Glasgow, Manchester ve Birmingham gibi şehirlerde kurulur. İngiltere’nin en büyük pazarı 1997’den beri her yıl 5.5 milyon civarında ziyaretçi alan Almanya dışındaki en büyük Frankfurt usulü pazardır. Bu pazarları ziyaret etmenin keyifli olması bir yana yerel ekonomiye ve küçük esnafa katkısını da hiç yabana atmamak gerekir. Birmingham pazarının yerel esnafa 400 milyon Pound civarında gelir getirdiği söylenir. Bu pazarda ve diğerlerinde de çok farklı yelpazede geleneksel ürün çeşitliliği ve yeme içme imkanı sunulur; el yapımı dekoratif ürünler, oyuncak, pretzels, schnitzels, bratwursts, sıcak çikolata ve diğer şeyler.

Ülkenin kuzeyine doğru olan Noel pazarlarının kendilerine has bir güzelliği var. Büyük çaplı olmamalarını hafife almamak gerekir, gidip görmek ve tecrübe etmek faydalıdır.

Afiyet olsun! Yeni yılınız kutlu olsun!