Neyin desteğini bekliyorsunuz ki?
Nasıl destek olsun bu halk size?
Gece çocuklarını nasıl sıcak tutacağı derdine düşmüşken nasıl bekliyorsunuz size destek olmalarını… Evde dünya kadar çamaşırı varken, cep telefonunda şarjı bitmişken, ocakta yemeğini pişiremezken nasıl bekliyorsunuz size yardımcı olmalarını…
Basın mensupları da bir gidip bir gelen internet yüzünden mağdur olmuşken, halkı yanınıza alıp destek çekeceğinize karşısınıza almışken nasıl olur da ‘sizi anladık’ demelerini beklersiniz…
Öğrencilerin son sınavlarına mum ışığı altında hazırlandığı bir günde onları karanlığa mahkum edip gelecekleriyle oynarken, ‘biz haklıyız, yanımızda olun’ teklifini nasıl götürebilirsiniz?
Önümüzde KTHY gibi çok bilindik bir tablo var…
Oradaki çalışanlar mücadele ederken siz neredeydiniz? Bunca yıl, ‘bana dokunmaya yılan bin yaşasın’ zihniyeti ile devam ettiniz yolunuza… Ben keyfime bakayım dediniz. Pek çoğunuz siyasi bir iradeye destek olduğunuz için o kurumlarda işe alınarak mükafatlandırıldınız. Sıranın size geleceği güne dek hiçbir eylemde bulunmadınız. Ancak şimdilerde yaşanılan olaylarla yakından uzaktan alakası olmayan halkı mağdur ederek belki haklı olduğunuz mücadelenizde haksız konuma düştünüz.
Hedeflenen açısından belki doğru bir karardı aldığınız karar. Ancak şekilsel açıdan yanlıştı…
Düşündünüz mü hiç acilde yatan bir hastanın o sizin bir kapatıp bir açtığınız şalterleriniz yüzünden can verebileceğini?
Düşündünüz mü hiç karanlık sokaklar yüzünden bir kedi, köpek ya da bir canlının bir arabanın tekerleri altında ezilebileceğini?
Yeni doğmuş bir bebeğin soğuktan saatlerce ağladığını ve anne ve babasının sizlere ah ettiğini de mi getirmediniz aklınıza?
Başta söylediğimi şimdi de söylüyorum. Aldığınız kararlar ve direnişiniz fikirsel olarak doğru olsa da şekilsel açıdan yanlıştı…
Sizler yarın bir gün hükümetle masaya oturur yine bir orta yol bulursunuz. İçlerinizden bazıları iş vaatleriyle avutulur da saf değiştirir. Ama bu halk karanlıkta ve soğukta kaldığı, hiç hak etmediği şeyler yüzünden çektiği çileyi kolay kolay unutmaz…